Kalp ve Damar Cerrahı Op. Dr. Sinem Yiğit Uğur, varis nedir, belirtileri ve tedavisi hakkında çok önemli bilgiler verdi.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Varis vücuttaki kirli kanı taşıyan toplardamarın içindeki kanın yer çekiminden oluşan zorluğu yenerek kalbe dönebilmesine yardımcı olan kapakçıklarının yetersizliği, damar duvarlarının zayıflığı ve doğuştan damar hastalıkları varisin yapısal nedenlerinin temelini oluşturur.

Ailesel geçiş, yani genetik miras en önemli faktörlerin başında gelir. Sürekli ayakta durmayı ve/veya sürekli oturmayı gerektiren meslek gruplarında daha fazla görülür. Hamilelik ve/veya doğum kontrol hapı kullanımı gibi hormonal nedenler, aşırı kilo, bacaklardaki ameliyat ya da kazalardan kaynaklı travmalar da etkili rol oynar. Bunun yanı sıra karın içi basıncını artıran hastalıklar, tümörler, trombofilebit gibi başka hastalıkların varlığı da varis oluşumuna yol açabilir.

Bacaklarda ağrı, yorgunluk, şişme, dolgunluk, kramp, ağırlık, yanma, kaşıntı, renk değişikliği, iyileşmeyen yaralara neden olabilir. Ailede varis hikayesi varsa, damar cerrahına başvurulmalıdır.

Nasıl teşhis edilir?

Muayene sonrası yapılan el doppleri tetkiki ve renkli doppler ultrasonografi (her iki yöntemde ses dalgaları prensibi ile çalışır) her hastaya özgü varis haritasının çıkartılması variste %99’lara varan teşhis olanağı sağlar. Brodi-trendelenburg testi, Perthes testi, el doppleri (Continuous wave), B- Mode ultrasonografi, renkli dupleks ultrasonografi, flebografi, pletismografi, BT venografi, MRI en yaygın kullanılan teşhis yöntemleridir.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Tedavi seçenekleri nelerdir?

Erken evre varis hastalığında ve ameliyat riski olan yaşlı hastalarda sadece varis çorabı kullanılarak hastalığın ilerlemesi önlenebilmektedir. Diz altı varis çorabı genelde yeterli olmaktadır.

Skleroterapi: İnce ve orta kalınlıkta varislerde, sklerozan (kurutucu) ilaçların microfine (çok ince) iğnelerle hasta damarın içine verilerek varisin ortadan kaldırılmasını sağlar. Yöntem ağrısızdır ve 15-30 dakikalık işlem sorası gündelik yaşama dönülebilir.

Transkutanöz lazer: Küçük ve orta boy yüzeysel varislerde, varisleşmiş damarın lazerle güvenli olarak ortadan kaldırılması yöntemidir. Ağrısız olan 15-30 dakikalık işlem sonrası hasta gündelik yaşamına dönebilir.

Endovenöz lazer ve endovenöz radyofrekans ablasyon yöntemleri: Yakın zamana kadar ameliyatla tedavi edilen, varisleşmiş damarların lazer katateri kullanılarak (cerrahi kesi yapılmadan) ortadan kaldırılması yöntemidir. Endovenöz radyofrekans yönteminde kateter yardımıyla damar içine radyofrekans dalgası verilir. Endovenöz lazer yönteminin avantajları arasında lokal anesteziyle işlemin yapılabilmesi, girişimden birkaç saat sonra normal yaşama dönülebilmesi, %98 oranında başarı sağlaması, 45 dakika gibi kısa süre bir süre içinde uygulanması, güvenli ve ağrısız bir işlem olması, başarılı kozmetik sonuçlar sağlaması ve cerrahi girişimden daha ekonomik olması yer alır.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Variste yapıştırıcı polimerizasyon (glue) tedavisi: Variste yeni bir tedavi olan polimerizasyon ile tedavi varise neden olan damarın içine bir tıbbi yapıştırıcı verilerek kapatılması işlemidir. Kullanılan tıbbi yapıştırıcı damardan polimerizasyon adı verilen hızlı bir reaksiyona neden olup, damarın kapanıp kurumasına yol açar ve bu yolla varisler zamanla kaybolurlar.

Ambulatuar flebektomi: Orta-büyük varis pakelerinin lokal anestezi ile çıkarılması yöntemidir. Hasta aynı gün içinde eve dönebilir.

Klasik varis operasyonu: Yetmezlik gösteren varisli damar kasık bölgesinden ve ayak bileği iç kısmından yapılan kesiler ile çekip çıkartılır, hasta 1 gece hastanede yatar, yatak istirahati gerekebilir.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Hibrid tedavi: Hastada mevcut olan değişik tip varislerde skleroterapi, endovenöz lazer, transkütanöz lazer, endovenöz radyofrekans yöntemi ve ambulatuar flebektomi yöntemleriyle kişiye özel oluşturulmuş kombine bir tedavi yöntemidir.

Kros polarize illuminasyon: Kullanılan özel bir ışık sistemi sayesinde sikleroterapi ve/veya transkütanöz lazer uygulamalarında cildin altındaki çok ince varislerde saptanıp tedavi edilebilir. Kliniğimizin özgün yöntemli krospolarize ışık altında gerçekleştirilen uygulamalar sonuçlarımıza yansımaktadır.

Varisli hasta eğitimi ve koruyucu hekimlik: Hedefimiz her hastalıkta olduğu gibi hastalık gelişmeden veya başlangıç aşamasında yakalamak ve koruyucu önlemleri alarak varis hastalığının gündelik yaşamımızı etkilemesini önlemektir.

Kişiye özel hazırlanan koruyucu varis eğitim programı, varis hastalıklarının gelişmesini önlenmesinde ve gelişmiş varislerin ilerlemesinin yavaşlatılmasında çok önemli bir yer tutar.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Varis tedavileri hakkında bilinmesi gerekenler

Doppler ultrasonografide kapak yetmezliği saptanmayan 1-3 milimetre arası küçük varislerde; “skleroterapi” denilen yöntem uygulanabilmektedir. Skleroterapide; ince iğnelerle damarın içine girilip özel maddeler verilerek damarın kapanması sağlanır. Ayrıca elektrokoagülasyon, radyofrekans ve lazer gibi özel aletlerle de estetik kılcal varis tedavisi yapılabilmektedir. Hastalığın yaygınlığına göre birkaç seans uygulanır. Hasta işlem sonrası yürüyerek evine gidebilir, yatak istirahati gerekmez. 1-3 gün boyunca elastik bandaj ya da varis çorabı giymesi yeterlidir.

İleri evre varis tedavisinde uygulanabilecek seçenekler şöyle sıralanabilir; standart ameliyat, köpük skleroterapi, radyofrekans, endovenöz doku yapıştırıcı (glue) tedavisi ve lazer ablasyon yöntemleridir.

Uygulanacak yöntem hastaya ve hastalığın evresine göre seçilir. Bu yöntemlerin hepsindeki ortak amaç kapak yetmezliği olan yüzeysel toplardamarın çıkarılması veya içinin kapatılması sağlanarak venöz yükün ve göllenmenin engellemesidir. Zaten kapakları çalışmayan bu damarların çıkarılması ya da kapatılmasının vücut için herhangi bir zararı bulunmamaktadır. Derinde bulunan diğer toplardamarlar, alınan ya da kapatılan yüzeysel toplardamarların görevini üstlenmektedir.