Fas’ın mavi şehri: Chefchaouen
Fas’ın kuzeyinde, Rif dağlarının yamacına kurulmuş olan Chefchaouen’in mavi sokakları son yıllarda daha fazla turisti kente çekiyor. Klasik Fas rotalarının dışında olan bu güzel mavi şehir, ziyaretçilerine ne deniz, güneş ne de çöl turu sunuyor. Sadece ve sadece mavi sokaklar var.
Sırtını dayadığı Rif Dağlarının dik tepeleri bir keçinin boynuzlarına benzediği için şehre “çift boynuz” anlamına gelen Chefchaouen denilmiş.
Chefchaouen, 1400’lü yıllarda İspanya’dan gelen Araplar ve Yahudiler tarafından kurulmuş.
Kutsal kitabın “kıyafetlerinizin bir tarafına mavi püskül takın” emrinden yola çıkan halk, maviyi sadece kıyafetlerinde değil kapılarında pencerelerinde de kullanmış.
Haber devam ediyor
Haber devam ediyor
1930lu yıllarda ise Chefchaouen’e yerleştirilen Yahudi mülteciler sadece kapılarını pencerelerini değil evlerinin duvarlarını, sokaklarını da “gökyüzü ve cenneti” sembolize eden maviyle boyamışlar.
Mavi geleneği bugüne kadar süregelmiş. Mavinin aynı zamanda haşereyi, akrebi, sivrisineği kovan bir etkisi de var.
Yerel halk arasında Şouven ya da Şavan denilen şehrin etrafı korunmak amacıyla surlarla çevrilmiş, Medina (Eski şehir) bu surların içinde kalan bölge. Medina’nın çarşısı da sokakları kadar renkli.
Haber devam ediyor
Haber devam ediyor
Toz boyalar, el emeği kilimler, arganlı sabunlar, ahşap eşyalar hepsi rengarenk…
Daracık mavi sokaklarda gezerken kendinizi bazen bir akvaryumda, bazen de florasanın aydınlattığı bir sokakta gibi hissedeceksiniz.
Haber devam ediyor
Haber devam ediyor
“Fas’ın mavi incisi” de denilen Chefchaouen’in sokakları bir Avrupa kenti kadar temiz.
Labirente benzeyen mavi sokakların her bir metrekaresi fotoğraflık.
Haber devam ediyor
Haber devam ediyor
Renkli saksıların maviyle buluştuğu sokaklar ise doğal fotoğraf stüdyosuna dönüşmüş. Turistler bu şehre sadece mavi sokakları görmeye ve fotoğraf çekmeye geliyorlar.
Turistlerin akınına uğrayan kentin yerel halkı ise bu durumdan çok da hoşnut değil.
Haber devam ediyor
Haber devam ediyor
Kendilerinin fotoğraflarının çekilmesine de asla izin vermiyorlar, yüzlerini kapatıyorlar, hatta fotoğrafçının yakınından dahi geçmiyorlar.
Chefchaouen’de çok katlı, modern oteller yerini butik bir otellere bırakmış, Fas mimarisi ve stili ile yapılmış butik oteller küçük bir Arap sarayı gibi.
Haber devam ediyor
Haber devam ediyor
Misafirler, Fas’ın geleneksel bol şekerli nane çayı ikramı karşılanıyor ve konaklama boyunca ilgi hep aynı seviyede devam ediyor.
Türk kahvaltısını aratmayacak kahvaltı menüsünde yöreye özgü keçi peyniri, portakal reçeli ve taze sıkılmış portakal suyunun lezzeti damaklarda uzun süre kalacak türden.
Haber devam ediyor
Haber devam ediyor
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları Fas’a vizesiz seyahat yapabiliyorlar.
Kazablanka’ya yapılacak uçak yolculuğu sonrasında otobüsle ya da araç kiralayarak Chefchaouen’e ulaşabilirsiniz.
Diğer alternatif ise; yolunuz İspanya’nın Endülüs bölgesine düşerse, Tarifa’dan Tangier’e 45 dakika süren feribot ve ardında da 1 saatlik otomobil yolculuğu ile mavi şehre ulaşmanız mümkün.