hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Sadri Şener: "Havuzun bozulacağını zannetmiyorum"

    Sadri Şener: Havuzun bozulacağını zannetmiyorum
    expand

    Trabzonspor Kulübü Başkanı Sadri Şener, "Havuz sistemi bozulmuş, bozulmamış, bizi çok da ilgilendirmiyor ama bozulacağını zannetmiyorum" dedi.

    Takımın Almanya kampında basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Şener, yabancı oyuncu sayılarının biraz fazla olduğunu belirterek, "Bu kamptan sonra hocanın verdiği rapor doğrultusunda onlarda azaltılmaya gidilecek. Belki bir iki oyuncu almak için uğraş veriyoruz. Fakat takımın eksik olan yerlerine oyuncu almaya çalışacağız" diye konuştu.

    Aziz Yıldırım'ın açıklamalarına da değinen Şener, şunları söyledi:

    "Bence yapılmaması gereken bir konuşma tipi. Okuduğum kadarıyla Aziz beyin 20 tane duruşmada söylediklerinin aynen bir kopyası gibi. Özel bir şey, orijinal bir şey göremedik. Ben cevap vermek istemezdim ama bizim de ismimiz geçmiş o arada. Bakıldığında suçladığı şeyler yine aynı. Sadri Şener ve Trabzonspor Kulübü olarak polise de, savcıya da, hakime de, hukuka da devamlı saygı göstermişiz. Zaten hukukun verdiği kararları çok tartışırsan, 'yanlış' demeye başlarsan devlet olma özelliğini kaybedersin. Doğrusuyla, günahıyla, yanlışıyla hukukun verdiği kararlara herkesin saygı göstermesi lazım. Yine bu mahkemenin verdiği karardan sonra insanların müracaat edeceği yer Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu değil, Yargıtay. Yine Yargıtay'da haklarını savunacaksın. Yargıtay'dan çıkacak sonuca göre suçlu veya suçsuz olacaksın. Dolayısıyla söylemleri bana göre doğru değil. Kendisine de, kulübüne de çok faydası olacağı inancında değilim."

    "Havuzu bozmak, biraraya getirmek, ikiye bölmek Fenerbahçe'nin görevi değil, bu kanunlarla belirlenmiş" diyen Şener, şöyle devam etti:

    "Çok incelemedim ama çıkar mı, çıkabilir mi, onu çok bilmiyorum. Fakat bunlar yanlış konuşmalar, tehditler. Bana göre doğru değil. Bu sene için bir şey olacağını tahmin etmiyorum. Havuz bozulursa da Trabzonspor için çok bir önem arz etmez. Çünkü Trabzonspor Kulübü albenisi olan bir kulüptür. Çünkü Digiturk, Lig TV ve ona benzer başka kuruluşlar bunu kar amacıyla yaparlar. Doğrudur Fenerbahçe'den, Galatasaray'dan, Beşiktaş'tan, bizden büyük pay alırlar. Bizden sonra uzak ara bir uçurum vardır. Bugün Digituk ile Lig TV'ye 'hangi kulübü alırsın' deseler, 'bana 4 kulüp yeterli' der. Bu bir realite. Fakat biz öyle yapmıyoruz, herkesin bir pay alması için çalışıyoruz. Bizim için çok fark eden bir şey olmaz. Trabzonspor bugün aldığı paradan daha fazla para alır. Çünkü seyredilebilir özelliği var. Ciddi bir taraftar topluluğu var. Haber niteliği var. Yaptığı transferlerle gündeme gelen bir kulüp. Dolayısıyla havuz sistemi bozulmuş, bozulmamış, bizi çok da ilgilendirmiyor ama bozulacağını zannetmiyorum."

    -N'Doye konusu-

    Şener, N'Doye ile konuştuklarını, kendisiyle 1 milyon 100 bin, kulübüyle de 6 milyon euroya anlaştıklarını vurgulayarak, "Sonra onun bir menajeri var.
    Aynı zamanda o takımda eskiden futbol oynamış biri. Lokomotif Moskova 7.5 milyon euro verdi, futbolcuya da 1.8. Bizden de ilk başta 1.7 istedi. Biz zaten o rakamı bütçemizi çok zorlayarak vermiştik. Lokomotif Moskova'nın imkanları bizde yok.

    Olacağı da yok. Dolayısıyla o paraları vermezdik. Kendisine başarılar diliyoruz ama ilk başta konuşurken bizimle anlaşmasaydı daha hoş olurdu" dedi.

    Colman ile ilgili bir teklif olmadığını belirten Şener, olsa da verme niyetlerinin olmadığını söyledi.

    Transfer konusunda görüştükleri oyuncular olduğuna işaret eden Şener, "Yabancı oyuncu. Oldukça da tanınan, bilinen. Trabzonspor'a layık bir ya da iki oyuncu almayı planlıyoruz. Bu hafta herhalde görüşmeler bir noktaya gelir diye düşünüyorum. Transfer konusunda benim ağzımdan duyduklarınıza bakın. Sonunda imzayı ben atıyorum. Hoca da, ben de, herkes yerli oyuncu istiyor ama yok. Almış olmak için yerli oyuncu almanın anlamı yok. Fakat bizde oynayabilecek seviyede satılık ve alabileceğimiz oyuncu yok. Zaman içinde alttan genç ve yetiştirebileceğimiz oyuncular çıkarsa, başka takımlar için de bu geçerli. Türk sayısını artırmak hepimizin arzu ettiği bir şey. Bu da şu an için mümkün değil. Trabzonspor olarak özel bir yerimiz var. İki sene, üç sene sabır yok. A planı her sene şampiyonluğa oynayacaksın. B planı ileriki yıllara yönelik oyuncu yetiştireceksin" diye konuştu.

    -"Trabzonspor gidenlerin yerine her zaman yenisini bulmuştur"-

    Şener, "Bir sene önce Fenerbahçe ile yarışmanın şampiyonu biziz. Herkesin hoşuna gitmiyor ama öyle, veya hukuk öyle söylüyor" diyerek, şöyle
    devam etti:

    "Bize mukavelesi bitmiş üst seviyedeki oyuncuların İstanbul'daki bir takımı değil, İstanbul'u tercih ettiklerine inanıyorum. İstanbul'un cazibesiyle Trabzon şehrinin cazibesi aynı değil. Onu ben yenemiyorum. İstanbul takımlarını yenebiliyorum, bunlarla yarışabiliyorum, fakat İstanbul şehriyle yarışamıyorum. Bu bir realite. Hele Trabzon kökenli olmayan oyuncular, hele de özel hayatlarında bir takım gelişmeler olduysa yaşamlarını İstanbul'da devam ettirmeyi daha uygun buluyorlar. Ben daha buna çare bulamıyorum, bulacağımızı da veya benden sonra gelecek arkadaşların bulacağını da zannetmiyorum."

    Trabzonspor'un gidenlerin yerine her zaman yenisini bulduğunu bildiren Şener, şöyle konuştu:

    "Hiçbir zaman santrforsuz sahaya çıkmamıştır. Hiçbir zaman orta sahasız çıkmamıştır. Gidenler gitmiştir ama gönül isterdi ki hepsi sempatik gitsin.
    Karşılaşınca selam verelim. Türkiye'de profesyonelliği sadece para olarak tarif ediyorlar. Profesyonellik sadece para değildir, his vardır içinde, duygu vardır, takım tutma vardır. Bizim gidenler sadece para bölümüne bakıyorlar. Yani 'Trabzonspor'u seviyorum' gibi duyguların hiç biri yok. Buna Egemen de, Selçuk da, Burak da dahil.

    Giderken hele son Burak, daha şık gidebilirdi. Bana geldi, 'yurt dışına gidersem' diye izin istedi. 'Memnun oluruz' dedik. Gönülden öyle izin verdim ama bu öyle değilmiş. Bir takım planlarla diğer tarafa gitti. Hayırlı olsun. Türkçe'de çok güzel bir laf vardır, keser döner sap döner, bu hesap bir gün
    döner. Fakat yarın biri daha gelse bana, meşhur olsa, 'Başkanım ben yıl sonu Trabzon'da kalmak istemiyorum ama yurt dışına gideceğim' dese, ben ona bu filmi çok görmüştüm demem. Saygı duyarım fikrine, inanırım. İnanmak mecburiyetindeyim. O ilişkiler içinde ben başkanlık yapıyorum. Yoksa her gün herkesi gözetleme, bu ne düşünüyor, beyninin arkasında ne var. Öyle bir tüccar değilim. Olmak da istemem."

    Şener, konuşmalarının Şenol Güneş'e enerji verdiğini kaydederek, "Şenol Hoca bizim gibi biri. Trabzon doğumlu, Trabzonsporlu. Kendi şehrinin takımı. Onun da benim kadar mesuliyetleri olmalı. Benim için de zor oluyor, bu görevi uzun yıllar yapmak. Mesela çok sevimli bir Sadri'yken sevimsiz bir Sadri haline de gelebiliyorsunuz İstanbul'da. Ama kulübümüz için bunları yapmaya mecburuz. Şenol Hoca da herhalde bu duygulardan, bu olaylardan sonra kalmak istedi. Şimdi beraber çalışıyoruz. Hayırlısı olur" dedi.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow