hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    27 yıllık dava sil baştan...

    27 yıllık dava sil baştan...
    expand

    Yargıtay 11. Ceza Dairesi, yasa dışı Dev-Yol örgütünün 27 yıldır devam eden davasında, 21 sanık hakkında verilen mahkumiyet kararlarını bozdu.

    Sanık ve dosya sayısının fazlalığı, daha önce verilen yerel mahkeme kararlarının kararlarının bozulması nedeniyle 1982'den bu yana süren davada, Yargıtay 11. Ceza Dairesi temyiz istemine ilişkin kararını bugün açıkladı.

    Daire, Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nin, 21 sanık hakkında verdiği mahkumiyet kararlarını bozdu.

    "Savunma hakları kısıtlandı"

    Kararda, sanıkların savunma haklarının kısıtlandığı sonucuna vardı.

    Yargıtay 11. Ceza Dairesi Başkanı Ersan Ülker'in kararı açıklamasının ardından duruşmaya katılan 12 sanık ve yakınları heyeti alkışladı. Sanıklar yerel mahkemede yeniden yargılanacak.

    Daire Başkanı Ersan Ülker, kararı basın mensuplarının ve kameraların önünde okudu. Karar duruşmasına, 21 sanıktan Nuri Özdemir, Emin Koçer, Cahit Akçam, Erdoğan Genç, Hasan Ertürk, Mehmet Hassoy, Atalay Dede, Hilmi İzmirli, Yaşar Kanbur, Hıdır Adıyaman, Yusuf Yıldırım ve Celal Mut ile sanık avukatları katıldı.

    Daire Başkanı Ülker'in okuduğu bozma kararında, Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesince müebbet ağır hapis cezasına çarptırılan 19 sanık ile 16 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırılan 2 sanık hakkındaki kararın, sanıklara yüklenen suçun yasada öngörülen cezası itibariyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun müdafi görevlendirilmesine ilişkin 150/3 ve müdafi görevlendirilmediğinde yapılacak işleme ilişkin 151/1 maddeleri uyarınca bozulmasına karar verildiği belirtildi.

    Kararda, sanıklardan Nurettin Altun, Murat Parlakay, Atalay Dede, Celal Mut, Hilmi İzmirli, Mehmet Hassoy, Yusuf Yıldırım ile Yaşar Kanbur müdafilerinin, "kararın tefhim edildiği oturumda hazır bulunmaları sağlanmadan hüküm kurulması suretiyle savunma haklarının kısıtlandığı" ifade edilerek, bunun yasaya aykırı olduğu vurgulandı.

    Kararda, sanıklardan Osman Nuri Ramazanoğlu'nun 2008 yılında vefat ettiği hatırlatılarak, bu nedenle kamu davasının düşürülmesinde zorunluluk bulunduğu kaydedildi.

    Bozma kararında, "Sanıklar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı CMK Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun gereği uygulanması gereken 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunun ilgili maddesi uyarınca isteme aykırı bozulmasına oy birliğiyle karar verilmiştir" denildi.

    Bu arada, bazı sanık yakınlarının ağladıkları görüldü. Kararın ardından Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi, bozma gerekçesi doğrultusunda sanıklar hakkında yeniden karar verecek.

    Kim ne ceza almıştı?

    Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi, sanıklardan Nuri Özdemir, Emin Koçer, Yaşar Kanbur, Nurettin Aytun, Cahit Akçam, Murat Parlakay, Erdoğan Genç, Hasan Ertürk, Yusuf Yıldırım, Mehmet Hassoy, Hilmi İzmirli, Celal Mut, Melih Bekdemir, Ahmet Akın Dirik, Atalay Dede, Hıdır Adıyaman, Turhan Yalçın Bürkev, Halil Yasin Ketenoğlu, Bünyamin İnan hakkında müebbet hapis, Veli Yıldırım ve Hüseyin Aslan hakkında ise 16 yıl 8 ay hapis cezası vermişti.

    Toplam 22 sanıklı davada, müebbet hapis cezasına çarptırılan sanıklardan Osman Nuri Ramazanoğlu 2008 yılı Şubat ayında vefat etmişti.

    Sanık Akçam: "Olumlu..."

    Kararın ardından Yargıtay binası önünde açıklama yapan sanık Cahit Karaçam, böylece Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nin verdiği hapis cezalarının yerinde bulunmadığını belirtti.

    Karaçam, "Bu, herşeyden önce sevindirici bir karardır. Çünkü savunmamız sırasında da söylediğimiz gibi bu karar onanacak olsaydı, 12 Eylül döneminin bir hukuksuzluğunun, adaletsizliğinin tescil edilmesi anlamına gelecekti. Kararın onanmamış, bozulmuş olması olumludur. Bozma gerekçelerinden birinin savunma hakkının kısıtlandırılmasına dayandırılması da ayrıca sevindirici. Yargıtay'ın önemli bir hususu tespit etmesi bakımından olumlu bir içeriğe sahiptir" dedi.

    Davanın bu aşamadan sonra Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeniden görüşülmeye başlanacağını anımsatan Akçam, "Bu dava, yeniden görüşülmeye başlandığı andan itibaren tıpkı 30 yıldır sürdürdüğümüz gibi hukuk mücadelesini bu işkence ve onursuzluğa, 12 Eylül dönemi darbecilerinin hukuksuzluğuna ve adaletsizliğine karşı sürdürdüğümüz mücadeleye orada da devam edeceğiz. Bu mücadele, bu davada yargılanan sanıkların isimlerinin üzerinden bu ülkenin bir tarihsel döneminde işkence yapıldığı ve işkenceyle imzalatılan evraklara dayalı olarak bir davanın açıldığı, bu nedenle bu davada yargılanan sanıkların beraat ettirilmesi gerektiği yönünde bir karar çıkana kadar ve kamu vicdanında, ülkede onanana kadar devam edecek" diye konuştu.

    "Birçok arkadaşımızı yitirdik"

    Akçam, bir soru üzerine, bu dava sürecinde birçok arkadaşlarını yitirdiklerini söyledi.

    En son, 2006 yılının Ekim ayında Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde karar verildikten sonra Yargıtay kararına kadar geçen 2,5 yıllık sürede Osman Nuri Ramazanoğlu'nu kaybettiklerini anlatan Akçam, "Umarız ve dileriz ki bundan sonra bu dava sonuçlanıncaya kadar aramızdan kimse ayrılmasın ve bu davanın olumlu bir şekilde sonuçlanarak tescil olmasını tüm arkadaşlarımız görsün. Biz, burada, bu davada bizim gibi sanık olarak yargılanan ama şu aşamayı görememiş olan bütün arkadaşlarımızı sevgiyle ve saygıyla anıyor ve isimlerini yad ediyoruz" diye konuştu.

    Avukat: "İlk kez adil yargılama ihlali tespit edildi"


    Davadaki sanık avukatlarından Şenal Saruhan da, Yargıtay'ın bozma kararıyla ilgili "Benim hukukçuluk deneyimimde ilk kez Yargıtay bir davada adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini tespit etti ve bu konuda karar verdi. Yani savunma hakkının ihlali geniş anlamıyla adil yargılanma hakkının ihlalidir. Büyük olasılıkla gerekçeli kararda buna atıf yapılacaktır. Bu çok önemli bir kazanımdır. Türk hukuk sisteminin önünü açan bir olgudur" diye konuştu.

    Bundan sonra da benzer olaylarda, böyle kararlar verilmesinin sağlanabileceğini dile getiren Saruhan, kararın bu dava açısından da çok büyük bir önem taşıdığını belirtti.

    Davanın bundan sonraki sürecine ilişkin bilgiler de veren Saruhan, sürecin davanın zaman aşımına uğramasına neden olabileceğini ifade etti. Saruhan, "Ama biz bu davada zaman aşımı peşinde değiliz kesinlikle. Çünkü zaman aşımı, bir takım şeyler zamanla unutulur geçer noktasında bir af niteliğindedir. Bu davada işkenceye, haksızlığa, hukuksuzluğa karşı direnmiş bir sanık ve savunma makamının varlığının altının çizilmesi gerekir. Bu nedenle zaman aşımı gibi bir beklentimiz yok" diye konuştu.

    Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Gökçen de CNN TÜRK'ün yayınına katılarak görüşlerini bildirdi: "Doğru dürüst hazırlık soruştırması yürütülmedi. Adil yargılama yapılmadığından Yargıtay haklı olarak bu kararı verdi. Bu noktadan sonra usuli eksiklikler giderilecek ve Yargıtay yeniden karar verecek. Toplanan delillere göre yargılama olacaktı. İbretlik bir olaydır. 27 yıllık dava daha da uzayacak. Delil toplanmazsa neye göre karar verilecek? Deliller bir şekilde toplanmış, karar verilmiş. Usuli eksikliklerin sebebi de aradan uzun zaman geçmiş olmasıdır.

    Davanın geçmişi

    Ankara 1 No'lu Sıkıyönetim Mahkemesi'nde, 574 sanıkla 18 Ekim 1982 tarihinde başlayan ana Dev-Yol davasında, birleştirilen dosyalarla sanık sayısı 723'e çıkmıştı.

    Sıkıyönetim Mahkemesi, 17 Temmuz 1989'da, 7 kişi hakkında idam, 39 kişi hakkında ömür boyu, 346 kişi hakkında 2 ile 20 yıl arasında değişen ağır hapis cezaları vermişti.

    Kararın bozulması ve sıkıyönetim mahkemelerinin kaldırılmasının ardından Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden ikinci yargılamada, idam cezası istemiyle yargılanan 22 sanıktan 2'si idam, 20'si müebbet hapis cezasına mahkum olmuştu.

    Yargıtay 11. Ceza Dairesi, 28 Mayıs 2004'te, müebbet hapis cezasına çarptırılan 20 sanık hakkında verilen kararı, idam cezası üzerine kurulduğu gerekçesiyle bozmuştu.

    Bozma gerekçesinde, kararın kaldırılan idam cezası yerine ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası üzerine kurulması gerektiği belirtilmişti. Davayı tekrar görüşen Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi 2006 yılında, 20 sanık hakkında müebbet ağır hapis, 2 sanığı da 16 yıl 8'er ay hapis cezasına çarptırmıştı. Bu karar da Yargıtay tarafından bozulmuştu.

    574 sanıkla başlamıştı

    Dev Yol ana davasının temyiz duruşması yargıtay 11. Ceza Dairesi'nin önünde. Dava bugüne kadar çok sayıda hükümet, yüzlerce hakim ve avukat eskitti.

    27 yıl önce açılan davanın delili durumundaki emniyet ifadelerinin mürekkebi de aradan geçen zamanda uçtuğu için okunamıyor.

    465 klasör olarak Yargıtay'a gelen davanın 275 klasörü de kayboldu. Dava 1982 yılında  574 sanıkla başlamıştı. Ek iddianamelerle 723 sanığa ulaşmıştı.

    Sanıklar ilk tutuklandığında yaşları 20 ila 25 arasındaydı, şimdi ise yaş ortalamaları 55. 20 sanığın ağırlaştırılmış müebbet, iki sanığın 16 yıl 8'er ay hapis cezasına çarptırıldığı davada sanık sayısı, sanıklardan birinin ölümüyle 21'e indi.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow