Osmanlı’da mehter takımı için genellikle Ermeni ustalar tarafından yapılan el ürünü ziller kullanılıyordu. O zamanlardan günümüze ulaşan zil yapımında kullanılan gizli formül hâlâ çok az kişi tarafından biliniyor. Formülün sahibi, soyadını Sultan II. Osman’dan alan Avedis Zilciyan’dır. Zildjian adı, Türkçe’den ‘zi’ ve eklendiği isme ‘yapımcısı’, ‘ustası’ anlamını katan ‘-cı’ yapım ekini, Ermenice’den ise ‘oğlu’ anlamını katan ‘-ian’ son ekini alarak oluşur. Topkapı Sarayı’nda kazancı başı olarak çalışan Kerope, 1618 yılında Osmanlı Padişahı I. Mustafa’nın izniyle Topkapı Sarayı surlarının arkasında zil üretmek üzere bir atölye kurar ve daha sonra Samatya semtine taşınır. Kerope öldüğünde atölyenin başına oğlu Avedis geçer. Avedis, atölyesinde yapmış olduğu çalışmalarda yeni bir alaşım keşfeder. Bu alaşım kalay, bakır ve gümüşten oluşuyordu. Tınısı çok güzel ve kırılgan olmayan bu alaşımdan, Osmanlı İmparatorluğu’nun Mehteran Takımı için zil, kiliseler için çan yaptı. Sultan II. Osman, 1623 yılında Avedis’i zil yapımındaki başarısından dolayı 80 altın ile ödüllendirdi ve Zildjian adını verdi.