hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    AK Parti'nin oy oranını açıkladı

    AK Partinin oy oranını açıkladı
    expand

    AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, ağustos ayında yaptırdıkları ankete göre AK Parti'nin oy oranını yüzde 51.4 olduğunu söyledi.

    Çelik, AK Parti Merkez Karar Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısının ardından, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

    AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında yapılan MKYK toplantısında, iç ve dış siyasi, ekonomik ve sosyal gelişmelerin masaya yatırıldığını belirten Çelik, toplantıda Erdoğan, Başbakan Yardımcıları Beşir Atalay ve Ali Babacan, Genel Başkan Yardımcıları Numan Kurtulmuş ve Mevlüt Çavuşoğlu tarafından sunumlar yapıldığını anlattı.

    Dünyanın ve Türkiyen'in gündeminde Suriye ve Mısır meselelerinin büyük yer teşkil ettiğini ifade eden Çelik, Suriye'de bir katliamın yaşandığını vurguladı.

    Kimyasal saldırı

    Son olarak Şam'ın banliyosu Guta'da bir kimyasal saldırı gerçekleştirildiğini bildiren Çelik, şunları söyledi: "Esed yönetimi tarafından bir kimyasal silah saldırısı gerçekleştirildi. Dün akşamki son belirlemelere göre bin 360 kişi orada hayatını kaybetti, bunların çoğunluğu da kadın ve çocuklardan oluşuyor. Uykudayken böyle bir saldırıya yakalandılar. Malumunuz sarin gazı, sinir gazı dediğimiz bu kimyasal silah, birkaç dakika içerisinde insanı öldürmeye yetiyor. Bu bir insanlık dramıdır, insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur. Dünyada belki bütün tarih boyunca çok az müracaat edilmiş, başvurulmuş bir saldırı türüdür. Kimyasal silah son derece ucuzdur, kamuflajı son derece kolaydır ve etkisi çok yaygındır. Halepçe'de Saddam Hüseyin'in yaptığını, şimdi Suriye'de Beşar Esed yaptı
    maalesef. Hayatını kaybeden kurbanların vebalinde, şüphesiz ki bu saldırıyı gerçekleştiren, emrini veren, buna rıza gösteren, buna finansal, siyasi destek sağlayan ve bütün bu olup bitenlere karşı sempatisi olan insanların da devletlerin de organizasyonların da vebali vardır."

    İşlenen suçların failleri, yardakçıları ve yardımcıları, perde arkasında organizatörleri ve destekleyicileri, destekçileri ve sempatizanları olduğunu ifade eden Çelik, petrol olmadığı için dünyanın Suriye'deki vahşete, katliama gözünü kapattığı dile getirdi.

    Mısır

    Çelik, Mısır'da halkın iradesiyla seçilmiş cumhurbaşkanın cezaevinde olduğunu anımsatarak şöyle devam etti:

    "Fakat çağdaş bir firavun olan ve ülkesini uluslararası hakim güçlerin arzusu istakemetinde yıllarca inim inim inleten ve orada Tahrir meydanında barışçıl gösteri yapan, demokratik eylem yapan insanların üzerine silahlı insanlarını sevk eden, onların katledilmesine, onların arabaların altında ezilmesine sebebiyet veren Hüsnü Mübarek tahliye edilmektedir. Mısır'daki darbeye darbe diyemeyenlere Hüsnü Mübarek, mübarek olsun. İnsanlık vicdanı bir kez daha kanamıştır. Adalet duygusu, bir kez daha yara almıştır. Silah, adalate hükmetmiştir."

    "Biz, gaza gelerek Suriye'ye girecek değiliz"

    Diplomasinin bir tarafıyla da pragmatizm olduğuna dikkati çeken Çelik, ancak pragmatizm adına insanlıktan, vicdandan, akıldan vazgeçilirse yapılanın diplomasi değil salt menfaatperestlik olacağını anlattı. "Türkiye yalnız kaldı" sözlerine prim vermediklerini aktaran Çelik, "Biz zalimlerin, biz saldırganların, biz kimyasal silah kullananların, biz darbe yapanların, kendi halkını inim inim inletenlerin safında olmaktansa onlarla birlikte olmaktansa onların uzağında kalmayı her zaman tercih ettik, bundan sonra da tercih ederiz" diye konuştu.

    "Diplomaside çok kısa vadeli hesaplar yapanlar, borsada acelecilikte çok kısa vadeli hesaplar yapıp da ertesi gün tepe taklak gidenler gibi olur" değerlendirmesinde bulunan Çelik, esas kaptanın geminin burnunun ucunu değil ufku gören olduğunu vurguladı.

    AK Parti'nin macera sever bir dış politika gütmediğine işaret eden Çelik, "Biz, gaza gelerek Suriye'ye falan girecek değiliz" dedi. Bazılarının "Halletse halletse Türkiye, bu işi halleder" dediğini hatırlatan Çelik, bazılarının kendilerine diplomasi dersi vermeye kalkıştığını belirtti.

    "AK Parti diyenlerin oranı yüzde 51,4"

    Bir kamuoyu araştırma şirketinin 5-19 Ağustos tarihlerinde, "Bugün seçim olsa oyunuzu hangi partiye verirsiniz" anketi yaptığını bildiren Çelik, şu ifadeleri kullandı: "AK Parti diyenlerin oranı yüzde 51,4. CHP diyenlerin oranı yüzde 24,9, MHP diyenlerin oranı yüzde 13,5, BDP diyenlerin oranı yüzde 7'dir. Dolayısıyla Türkiye cephesinde fazla bir değişiklik yoktur. Kimse, fazla büyük hayallere kapılmasın, kendi kendini kimse kandırmasın. Halk, yaptığınızı onaylarsa sizin devamlılığınızı sağlar. Demokrasi, vatandaş memnuniyetine dayanır. Yaptıklarınızı halkınız onaylıyorsa size bundan sonra da yetki veriyorsa siz yolunuza devam edersiniz."

    Sorular

    Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Çelik, bir gazetecinin "Suriye'de daha önce de kimyasal silah kullanılmıştı, o dönemde bazı yaralılar Türkiye'ye getirilmişti. Bu sefer de somut olarak kimyasal silah kullanıldığını kanıtlamak için Türkiye'nin oynayacağı herhangi bir rol olabilir mi" sorusuna şöyle yanıt verdi:

    "Suriye bizim komşumuz, bizim Suriye halkıyla ciddi bir dayanışmamız var. Suriye'de sağlar da Suriye'de yaralılar da ne zaman kapımızı çalsa biz onlara kapımızı da gönlümüzü de açtık. Bu bundan sonra da böyle olacak. Biz ekmeğimizi tuzumuzu onlarla paylaştığımız gibi hastanemizi de tüm imkanlarımızı onlarla paylaştık. Bu insan olmamızın gereğidir, komşu olmamızın gereğidir. Olması gereken budur, birileri bize 'aferin' desin diye bunu yapmıyoruz. Bundan sonra da bu böyle olacaktır. Gelirlerse ki büyük ihtimalle gelebilir. Malum Şam biraz daha ötede, bu sınıra yakın bölgelerde olsa çok daha fazla insanın tedavi için gelmesi söz konusu olabilirdi, birlikte izleyelim."

    Çözüm süreci

    Çözüm süreci kapsamında üzerinde çalışılan demokratikleşme paketinin, MKYK toplantısında gündeme gelip gelmediğinin sorulması üzerine, Çelik, "Bu çözüm sürecine katkıda bulunacaktır ancak şuna şartlanmayalım: Efendim, 'PKK şöyle şöyle adım atacak, karşılığında şu şu olacak.' Böyle bir şey söz konusu değil. PKK olmasa da Türkiye'de böyle bir mesele söz konusu olmasa bile biz kendini öteki hisseden, birileri tarafından ötekileştirilen farklı etnik unsurların farklı inanç gruplarının, makul, meşru, mantıklı taleplerini karşılarız. Bugüne kadar karşıladık bundan sonra da karşılayacağız. Bu hukuk devleti anlaşıyımızın gereğidir. Bunu yapacağız" yanıtını verdi.

    ABD'ye tepki

    Çelik, "Başbakan Erdoğan, 'Mısır'daki darbenin arkasında İsrail var' dedi. Gelen tepkileri nasıl değerlendiriyorsunuz" sorusu üzerine de "İsrail ile ilgili yapılan bir açıklamaya İsrail'in cevap vermesini anlarım. Mısır'la ilgili olduuğu için Mısır bir şey söylemiştir, onu da anlarım. Peki Amerika Birleşik Devletleri'ne ne oluyor? Yani ABD, İsrail adına konuşma hakkını niye kendinde buluyor ki ben onu anlamıyorum. Türkiye bir NATO ülkesidir, İsrail değildir. Ama NATO'daki müttefikimiz olan ülke, İsrail adına bir açıklama yapıyor. Bizim bugüne kadar alıştığımız şey değildir bu. Bunu ibretle ve hayretle karşıladık. İlgili merciler de herhalde yetkililerimiz Amerikalı yetkililerle elbette bu meseleyi konuşacaklardır" ifadesini kullandı.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow