hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    AKP ile BDP arasında mutabakat yok

    AKP ile BDP arasında mutabakat yok
    expand

    Yemin krizini aşmak için AK Parti ile BDP arasında gerçekleşen görüşmeden sonuç çıkmadı. AK partili Canikli, BDP'lilerin, "tutuklu milletvekilleri ile Hatip Dicle'nin durumuyla ilgili somut adım atılması ve çözülmesi talepleri" nedeniyle ortak bir mutabakat metninin ortaya çıkmadığını söyledi.

    AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, BDP yöneticileriyle yaptıkları görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, 12 Haziran seçimlerinin ardından Meclis çalışmalarına katılmayan iki partiden birinin BDP olduğunu hatırlatarak, iki gün boyunca kendilerine Meclis çatısı altında çalışma imkanı sunmak için görüşmeler yaptıklarını anlattı.


    Her iki tarafın da TBMM'nin ülkenin tüm sorunlarının tartışılıp değerlendirileceği, çözüm bulunacağı yegane ortam olduğu konusunda kanaatlerini ortaya koyduğunu belirten Canikli, şöyle konuştu:

    "Bizim tarafımızdan hazırlanan metnin evrensel ilkeleri içerdiği, özellikle önümüzdeki dönemde toplumun bizden beklentisi olan yeni, sivil, özgürlükçü bir anayasa yapılması konusundaki kanaatimizi, irademizi yansıtan bu metine, BDP tarafının da katkı sağlayacağı, destek verici olduğu konusunda iradeleri ortaya konuldu. Ama eksik olarak değerlendirdiler. Kendi metinleriyle ilgili ortaya koydukları bazı konularla ilgili hususların mutlaka yer alması gerektiği konusunda bir iradeleri ortaya çıktı. Biz ise özellikle belirli olaylara, spesifik konulara atıf yapılması şeklinde ortaya çıkan bu hususun, mevcut Anayasa ve yasalara aykırılık teşkil edeceğini ifade ettik. Özellikle yargıya müdahale anlamına gelebilecek ve mevcut kuralların ihlali sonucunu ortaya çıkaracak bir adımın atılmaması, bir tavrın ortaya konulmaması gerektiğini ifade ettik. Esas itibarıyla da ortak bir mutabakat metninin ortaya çıkmamasındaki en büyük faktör, tutuklu milletvekilleri ile Sayın Hatip Dicle'nin konumuna ve onlar açısından sorun olarak ortaya çıkan bu durumla ilgili somut adım atılması ve çözülmesi talepleri olmuştur. Esas itibarıyla böyle bir mutabakat metninin sağlanamamasının temel nedeni budur. Biz böyle bir ifadenin ve iradenin metinde yer alması halinde, bunun yargıya müdahale olacağını, Anayasamızın, yasalarımızın en temel kurallarından birinin ihlal edilmiş olacağını ifade ettik. Ama her iki taraf da iyiniyetli ve karşılıklı olarak birbirini anlamak düşüncesi, yaklaşımıyla bu görüşmeleri gerçekleştirdi."

    -AK Parti'nin metni-

    Canikli tarafından okunan AK Parti'nin hazırladığı metinde, TBMM'nin 24. Dönemde ülkenin en temel sorunlarını çözme ve halkın beklentilerini gerçekleştirmek üzere görev yapacağına işaret edilerek, şu görüşlere yer verildi: "Beklentilerin en önemlisi yeni bir Anayasa yapılmasıdır. Bu çerçevede uzlaşma içinde, evrensel standartlarda yapılacak bir Anayasa ile daha güçlü bir demokratik sistem inşa etmek, toplumsal barışı güçlendirmek ve refah düzeyini artırmak hepimizin ortak sorumluluğudur. Bu hedeflerin geçekleştirilmesi millet iradesinin TBMM'de temsil edilmesiyle mümkündür. TBMM'de temsil edilen siyasi partiler Meclis zemininde birlikte çalışma, diyalog kapısını açık tutma ve sorunları birlikte çözme konusunda gereken hassasiyeti göstermelidirler.

    12 Haziran seçimleri sonrasında TBMM'de oluşan yüksek temsil özelliği, ileri demokratik kuralları içeren, özgürlükleri genişleten bir Anayasa yapılması için tarihi bir fırsata dönüştürülmelidir. Ülkemizin geleceğini yakından ilgilendiren yeni Anayasada yer alması istenilen konular Anayasa için Meclis çatısı altında kurulacak komisyonda tartışılmalı ve değerlendirilmelidir."


    Kışanak: Bugün ya da yarın yemin yok

    BDP Siirt Milletvekili Gültan Kışanak, AK Parti Grubu yöneticileri ile yaptıkları görüşmelerin yemin edip etmeme konusunda olmadığını, bu konuda kimseyle konuşup, tartışmayacaklarını söyledi.

    AK Parti heyetiyle yaptıkları görüşmenin ardından gazetecilere açıklamada bulunan Kışanak, her iki görüşmede de ana konunun yemin etme ya da etmeme meselesi olmadığını ifade etti.

    Resmi olarak parlamentoda temsil edilen BDP grubu olarak, halkın iradesinin Meclise doğru ve eksiksiz yansıması konusunda yaşanılan sıkıntıyı aşmak için parlamento çalışmalarına bir süre katılmamayı kararlaştırdıklarını anlatan, Kışanak, bu kararı, partilerinin yetkili organları ve blok bileşenlerinin verdiğini söyledi.

    Söz konu kararı değiştirmek ya da farklı karar almanın yine kendilerinin inisiyatifinde olduğunu belirten Kışanak, "Biz, bunu asla ve asla hiç kimseyle pazarlık konusu yapmayız. Bu konunun asla ve asla bir partinin icazeti, lütufu, izniymiş gibi kamuoyuna yansımasına izin vermeyiz. Bu, bizim aldığımız bir karardır. Bundan sonra da bu kararın hangi yönde seyredeceğine partimizin yetkili organları karar verecektir" diye konuştu.

    Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Kışanak, Diyarbakır'da grup toplantılarını yapmalarının kendileri için anlamlı olduğunu belirterek, "Sayın Hatip Dicle'ye verilen 80 bin oyun hiçe sayıldığı bir kenttir Diyarbakır" açıklamasında bulundu. Kışanak, bunun, siyasi faaliyetlerinin tamamını Diyarbakır'da yapacakları anlamına gelmediğini, Türkiye'nin dört bir yanında, 81 ilin tamamında siyasi faaliyetlerini yürüteceklerini ifade etti.

    Kışanak başka bir soru üzerine, AK Parti heyetiyle yeni bir görüşme yapılacağı konusunda herhangi bir karar alınmadığını bildirdi.

    Gültan Kışanak, BDP milletvekillerinin andiçip içmeyeceklerine yönelik soruya, "Bu görüşmelerin ana konusu yemin edip etmeme meselesi değildir. Biz bunu asla kimseyle konuşup tartışmayız. Bu, bizim partimizin yetkili organlarının ve grubumuzun aldığı bir karardır. Bundan sonra da parlamento çalışmalarına katılıp katılmama konusunda kendisi gerekli gördüğü zeminlerde yeni karar alabilir, görüşünü değiştirebilir ya da değiştirmeyebilir. Bu, bizim partimizi ilgilendiren bir konudur" yanıtını verdi.

    BDP'nin metninde ne var?


    BDP'nin, TBMM'deki görüşmede AK Parti heyetine sunduğu metinde, tutuklu milletvekillerinin en kısa sürede fiilen göreve başlamalarının önemli olduğu belirtildi.

    Metinde, 24. dönem parlamentosunun tarihi bir dönemde ve ülkenin en temel sorunlarını çözmek üzere göreve başladığı kaydedildi. Uzlaşma içerisinde yapılacak evrensel standartlarda yeni bir Anayasa ile daha demokratik bir sistemi inşa etmenin, toplumsal barışı sağlamanın ve refah düzeyini arttırmanın, herkesin ortak sorumluluğu olduğu ifade edildi.

    TBMM'nin üyelerinin eksiksiz olarak parlamento çalışmalarına katılımını engelleyen sorunların en kısa zamanda giderilmesinin ortak beklenti olduğu kaydedilen metinde, bu kapsamda, halen tutuklu olan milletvekillerinin en kısa zamanda fiilen göreve başlamalarının önemli olduğu belirtildi. Metinde şu ifadelere yer verildi:

    "Seçim sistemiyle yasalardan kaynaklı yetmezliklerin giderilmesiyle temsilde adaletin daha güçlü bir şekilde sağlanması, halkın iradesinin parlamentoya eksiksiz yansıması için, siyaset kurumunun önünde engel teşkil eden, düşünceyi ve ifade özgürlüğünü kısıtlayan TMK, TCK, CMK'da evrensel standartlara uygun düzenlemeler yapılması, bu dönem parlamentomuzun öncelikleri arasında olmalıdır.

    Yasaları evrensel hukuka uygun hale getirme konusundaki yetkili tek merci TBMM'dir. Milletvekili seçilmesine rağmen parlamentoya girmesi engellenen Sayın Hatip Dicle örneğinde olduğu gibi bu ve benzeri haksızlıkları gidermek, benzer durumların tekerrürünü engellemek için uluslararası hukuk da dikkate alınarak parlamento içinde çözüm arayışları olmalıdır."






    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow