hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Atatürk Havalimanı'nda 1 yıldır gün ışığı bile görmeden yaşıyor

    Atatürk Havalimanında 1 yıldır gün ışığı bile görmeden yaşıyor
    expand
    KAYNAKCnnturk.com

    Fadi Mansour, 27 yaşında, Suriye’de vicdani retçi oldu, sonra da Türkiye’de mülteci. Bir yıldır havalimanında tutuluyor, bir yıldır açık havaya çıkmadı, gün ışığı görmedi ve ışıkların sürekli açık olduğu bir odada uyuyor. Mansour, “Şu an tek hayalim, ışıklar kapalıyken uyumak. Sonra da güneş ışığını görmek, açık havaya çıkmak. Ama bunlar ikinci planda. Temel derdim ışıklandırma. Bu ışık çok fazla. Bıktım” diyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    "Terminalde" filmini hatırlarsınız, ülkesi Krakozya'da darbe olunca ABD'deki havaalanında kısılıp kalan ve terminal binasını yurt edinen Tom Hanks'in canlandırdığı Viktor Navorski'nin hikayesi... Ya da yazar Alain de Botton'un Heathrow Havaalanı'nda bir hafta yaşayarak gözlemlerini kitaplaştırması... Benzer bir durum Atatürk Havalimanı'nda yaşanıyor ama ne Viktor Navorski'ninki gibi bir kurgu hikaye ne de Botton'unki gibi keyiften ödünsüz bir gözlem projesi... 27 yaşındaki Suriyeli vicdani retçi Fadi Mansour tam bir yıldır Atatürk Havalimanı'nda günışığı görmeden yaşıyor.

    Drone’a karşı kartal önerisi

    Bianet'ten Ayça Söylemez'in haberine göre, bir yıldır havalimanında kapalı alanda tutulan Fadi Mansour, bir yıldır açık havaya çıkmadı, gün ışığı görmedi ve ışıkların sürekli açık olduğu penceresiz bir odada uyumak zorunda. Bir yıldır sandviçle besleniyor. Arapça konuştuğu videoda, “Bıktım” diyor.

    Fadi Mansour, 27 yaşında, Suriye’de hukuk fakültesinde dördüncü sınıf öğrencisiydi. Askere gitmek istemedi, vicdani retçi olunca ülkeden ayrılmak zorunda kaldı. Son bir yılını Atatürk Havalimanı “Sorunlu Yolcular Odası”nda geçirdi. Artık Suriye’ye dönmek ona çok da kötü gelmiyor: “Suriye’de en azından bir kez ölüyorsun ve bitiyor, burada her gün ölmekten iyidir.”

    Bu havaalanlarına inmek ister miydiniz?

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Yatağı da yok mahremiyeti de

    Avukatı Aysu Kapaklıkaya’nın bianet’e verdiği bilgiye göre, Türkiye’ye sahte pasaportla girmeye çalışmakla suçlanıyor. Sınırdışı edilme tehlikesi var, buna karşı açılan dava ise hala sürüyor.

    Davanın sonucu beklenirken, Mansour da havalimanında yaşamaya çalışıyor. Diğer “Sorunlu Yolcular” ile birlikte. Kaldığı yerde hiçbir mahremiyeti yok, diğer 30-40 yolcuyla paylaşıyor. Tabii kaldığı yerde yatak da yok. Bir yıldır koltuklarda yatıyor.

    15 Mart 2015’ten beri havalimanında.

    Uçak beklerken hareketlerinizi kontrol altında tutun!

    “Sandviç yemekten bıktım”

    Kapalıkaya, Mansour’un arada bir havalimanı içerisindeki alışveriş mekanlarında dolaşmasına izin verildiğini, zaman zaman da kısıtlama getirilerek tek odaya hapsedildiğini anlattı. Avukatının da “Sorunlu Yolcular Odası”na geçmesine izin verilmiyor.

    "Hatta bir keresinde aynı odada tutulduğu başka bir yolcu tarafından saldırıya uğradı, hastaneye götürüldü. Bu olayın ardından da havalimanı içerisinde dolaşmasına kısıtlamalar başladı."

    Aysu Kapaklıkaya Mansour’un kapalı alanda bekletilmesinden çok rahatsız olduğunu anlattı, “Çok uzun zaman oldu” dedi.

    Fiziki koşulları çok zorlayıcı, açık havaya bir yıldır hiç çıkamadığı gibi Mansour “Bize burada sadece sandviç veriyorlar, sandviç yemekten de bıktım” diyordu. Şimdi havalimanında çıkan yemekten de yiyebiliyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Halit Ergenç, havaalanını birbirine kattı

    Yetkililerden cevap yok

    Mansour ile Göç İdaresi yetkilileri ilgileniyor ancak avukatı Kapaklıkaya, şunları söylüyor:

    “Nasılsa yakında sınırdışı edilecek, geri göndereceğiz diye düşündüklerinden çok kibar davranmadıklarını tahmin edersiniz. Psikolojik durumu iyi değildi. Kendisine kaba davranılmasından şikayetçi. Sandviç gibi yiyecekler dışındaki ihtiyaçlarını ise kendi karşılamak zorunda ve havalimanı çok pahalı. Yanında bulunan bir miktar parasının da bitmiş olacağı düşünülüyor."

    Avukat Kapaklıkaya, “Yargı süreci çok yavaş ilerledi” diyor.

    Atatürk Havalimanı Mülki İdaresi ve Göç İdaresi’nin Suriye masasından görüştüğümüz yetkililer ise konuyla ilgili bilgi veremeyeceklerini, konuşmayacaklarını söylediler.

    Lübnan ve Malezya geri gönderdi

    Başka bir ülkeye gitmek istemiyor mu? İstiyor. Ama gittiği iki ülke de onu, “evrakları eksik olduğu” gerekçesiyle Türkiye’ye, yani Atatürk Havalimanına geri gönderdi. Mansour önce Ağustos 2012'de askerlik yapmamak için Suriye'den ayrıldı ve Lübnan'a gitti. Lübnan'da yerel bir grup tarafından fidye için kaçırılıp rehin alındı. Kurtulunca, 2014'te Lübnan'dan Türkiye'ye geldi. Türkiye'de bir ay kaldıktan sonra Malezya'ya gitti. Malezya'ya girişi de “sahte kimlik bilgileri kullandığı” iddiasıyla reddedildi. Mart 2015'te Türkiye'ye geri gönderildi. Atatürk Havalimanı'nda yaklaşık sekiz ay tutuldu. “Gözaltında” tutulan başka bir kişinin saldırısına uğrayıp yaralanmasının ardından Lübnan'a gönderilmeyi talep etti. 20 Kasım'da Lübnan'a hareket etti ancak ülkeye girişi reddedildi ve 21 Kasım'da tekrar İstanbul'a gönderildi. O tarihten beri havalimanında tutuluyor.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow