hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Bahçeli yeniden Genel Başkan

    Bahçeli yeniden Genel Başkan
    expand

    MHP'nin 10'uncu Olağan Kurultayı Ankara'da yapıldı. Kongrede 9 maddelik mutabakat metni açıklayan Devlet Bahçeli, delegelerin 725'inin oyunu alarak yeniden Genel Başkanlığa seçildi. En yakın rakibi Koray Aydın'ın 441 oy aldığı kongrede, Musavat Dervişoğlu ise 48 oy aldı. Kongrede konuşan Bahçeli, İlk kez "Türklük üst kimliktir" vurgusu yaptı ve "Kürt kardeşlerimizin sorunlarını çözmeye hazırız" diye konuştu ama Kürt sorunu olmadığını da savundu.

    MHP'nin 10'uncu Olağan Kongresi'nde Devlet Bahçeli, 725 oy alarak yeniden Genel Başkan seçildi. En yakın rakibi Koray Aydın 441, Müsavat Dervişoğlu ise 48 oy aldı. Genel Başkan seçilmek için, salt çoğunluk olan 621 oy yeterliydi. Kongrede 1240 delegenin 1220'si oy kullandı. Oyların 1214'ü geçerli, 6'sı geçersiz sayıldı.

    MHP'nin 10'uncu Olağan Kurultayı Ankara'da Arena Spor Salonu'nda yapılıyor. Toplam bin 216 delegenin katıldığı belirtilen kurultayda Divan Başkanlığı'na Genel Başkan Yardımcısı Tuğrul Türkeş seçildi. Kurultayda MHP Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu başkanlığında bir heyet, Anıtkabir ve Alparslan Türkeş'in anıt mezarını ziyaret etmek üzere görevlendirildi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı söylendi.

    Genel Başkanlık için 3 adayın yarıştığı kurultayın Divan Başkanı Tuğrul Türkeş, Devlet Bahçeli'nin 401, Trabzon milletvekili Koray Aydın'ın 72 ve eski MHP İzmir İl Başkanı Musavat Dervişoğlu'nun adaylığı için 43 delegenin imza topladığını bildirdi.

    Aydın'ın salona girişinde arbede

    Koray Aydın'ın salona girişinde arbede yaşandı. Yanındaki taraftarlarıyla salona girmek isteyen Aydın'a, kapıdaki görevliler izin vermedi. Bunun üzerine arbede yaşandı. Daha sonra polis koridoru oluşturularak Aydın'ın yanındakilerle salona girmesine izin verildi.

    Daha sonra Devlet Bahçeli konuşmasını yaptı. Bahçeli, AK Parti kongresini anımsatarak, "Az kalsın PKK ve İmralı canisiyle gurur duyduklarını ilan edecekti. Onların gururu Mehmetçiğin kanını akıtan peşmergedir, bizim gururumuz sizlersiniz" dedi.

    "AKP, teröristlerle onur kazansın, bize şehit analarının varlığı yeter. AKP, Oslo'da düşmanla masaya otursun, biz sizlerle olalım yeter" ifadelerini kullanan Bahçeli, AK Parti'nin, MHP'nin "2023 projesini taklit ettiğini ve tüm uyarılarına rağmen bundan vazgeçmediğini" savundu.

    Başbakanın 2071 hedefinin tamamen aldatmaca olduğunu ve asıl manasından uzak kaldığını öne süren Bahçeli, "Bu gidişle Malazgirt Zaferi'nin bininci yıl dönümünde Anadolu'da Türk milleti kalmayacaktır. Başbakanın 2071 hedefinde Türk milleti yoktur. Başbakanın 2071 hedefinde Türk yoktur, Türk vatanı da yoktur" diye konuştu.

    "Okyanus ötesine tutunmadan iktidar olacağız"

    Düşüncelerinden ayrılmadan, "okyanus ötesine tutunmadan" Türk milletinin iktidarını kuracaklarını mutlaka ispatlayacaklarını belirten Bahçeli, "Ülkücü Cumhurbaşkanı, ülkücü Başbakan, ülkücü Meclis Başkanının aynı anda bulunması ve eşgüdüm halinde çalışması hayal değildir" dedi.

    "Kürt sorunu yok"

    Bahçeli, "Kim ki partimize baston, vagon diyorsa, küstahlığın, ahlaksızlığın dibine batmıştır" ifadesini kullandı.

    "Bizim Türk milletine yan bakan herkesle hesabımız var" diyen Bahçeli, Türkiye'nin, AB'ye mecbur ve mahkum olmadığını söyledi.

    "Türkiye'de Kürt sorunu yoktur. Tarihsel süreç içinde Türk milleti üzerinde oynanan oyunlar ve bölücülük kalkışması vardır" değerlendirmesinde bulunan Devlet Bahçeli, "böyle giderse, İmralı canisinin önce ev hapsine alınmasının, sonra serbest kalmasının gündeme geleceğini" öne sürdü.

    MHP Genel Başkanı Bahçeli, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti sokakta bulunmamıştır. Sokağa, teröre ve AKP'ye de teslim edilmeyecektir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti tektir, ülkesi ve milletiyle bütündür. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin sahibi topyekun büyük Türk milletidir" dedi.

    2077 hedefi

    MHP lideri Bahçeli, "Ülkü ve gayemiz; son yurdumuzda devlet kurmamızın bininci yıl dönümü olan 2077'de,Türkiye'nin dünyaya yön ve nizam veren, siyasi, ekonomik ve kültür alanında rakipsiz bir kutup başı haline gelmesidir" dedi. Bahçeli konuşmasında şunları söyledi:

    - Hatırlarsanız, AKP zihniyeti kongre salonunda Barzani'yle gurur duymuştu. Az kalsın PKK'yla ve İmralı canisiyle de gurur duyduklarını ilan edeceklerdi. Bizim gurur kaynağımız ise Türk dünyasının her biri birbirinden değerli siz muhterem misafirlerimizsiniz. Varsın AKP Barzani'yle övünsün. Varsın Kandil çetesinden medet umsun. Başbakan, varsın şeref kartını İmralı'ya gömsün, varsın dipsiz bölücülük kuyusunda çırpınarak kendine yol bulmaya çalışsın.

    - AKP teröristlerle onur kazansın, bize şehit analarımızın varlığı yeter. AKP canileri alkışlasın, bize sizlerin duaları yeter. AKP Oslo'da düşmanla masaya otursun, biz sizlerle olalım yeter. AKP Habur'da teröristleri karşılasın, biz Mehmetçiği karşılayalım yeter. AKP, Müslüman coğrafyasını işgal eden küresel güçler için dua etsin, biz şehitlerimiz için Fatiha okuyalım yeter.

    "Süper Güç Türkiye"

    - MHP, Türkiye merkezli yeni bir medeniyet ve yeni bir dünya tesis etme anlayışını kendisine siyasi misyon olarak kabul etti. Bu anlayışla çıkılacak yol bizi birinci olarak; Cumhuriyetimizin 100. yılı olan 2023 yılında lider ülke Türkiye'ye ulaştıracaktır. 2023 projesini 1997 yılından beridir aziz milletimizin gündemine taşıyan ve arkasında duran şahsım, MHP'dir. Bu konuda defalarca uyarıda bulunmamıza rağmen Başbakan Erdoğan, 2023 vizyonunu kendisine ve partisine mal etme kurnazlığından ve açıkgözlülüğünden hiç vazgeçmemiştir. İkinci olarak; İstanbul'un fethinin 600. yılı olan 2053 yılında "Süper Güç Türkiye" ülkü ve gayemiz bulunuyor.

    - AK Parti'nin neden olduğu ikinci fetret devri kapandıktan sonra "Süper Güç Türkiye'ye" ulaşma konusunda en önemli engel bertaraf edilmiş olacak.

    - Her şeyden önce, bu gidişle Malazgirt Zaferi'nin bininci yıl dönümünde Anadolu'da, Allah muhafaza, millet kalmayacaktır.

    - Biz, Türkiye'nin bölünmesine razı edebilmek için MHP üzerinden sürdürülen operasyonları unutmuş değiliz. Biz telefon dinlemelerini, sınav rezaletlerini, özel hayatı ihlal eden izlemeleri, içeri atılan yazar, gazeteci ve askerleri, ilave olarak kitap toplatılma kumpaslarını unutmuş değiliz. Ülkücülerin ahı ve bedduası mahşerdeki hesaplaşmaya kalmayacak ve bu dünyada büyük oranda cevap bulacaktır."

    "Türkiye AB'ye mecbur ve mahkum değil"

    - Bugün sözde Kürt sorunu etrafında buluşanlar önce tarih şuurundan, sonra da milli vicdandan yoksundurlar. Aslında olmayan bir sorunu, varmış gibi göstermek, daha başlangıç aşamasında çürük bir zemine yaslanıldığını göstermektedir. Kürt kökenli kardeşlerim, ayrı etnik topluluk olmayıp, Türk milli bünyesinin asıl ve temel unsurlarındandır. Şunu kabul ediyoruz ki bin yıldan bu tarafa, birarada yaşayan ve geniş bir coğrafi bölgeye yayılmış olan kardeşlerimiz arasında mahalli şartlardan kaynaklı çeşitlilikler olabilecektir. Bu durum sosyolojik ve kültürel değişimler sonucunda belirginlik kazanmıştır. Bu gerçeği anlamamakta direnen emperyalizmin şu anki uşakları; Kürt kimliği, anayasal statü, özerklik, federasyon, ana dilde eğitim ve savunma hakkı konularında ortalığı velveleye vermektedir. Bunlar açıkça Türkiye'yi, Türk milletini ve Türk vatanını bölmeye ve parçalamaya dönük hamlelerdir ki böyle bir şeyi hoş görmemiz elbette eşyanın tabiatına aykırıdır. Tüm taraflara söylemek isterim ki Türkiye'de Kürt sorunu yoktur. Tarihsel süreç içinde Türk milleti üzerinde oynanan oyunlar ve bölücülük kalkışması vardır. Sözde Kürt sorunu kanlı emperyalistlerin tuzağıdır. Sözde Kürt sorunu bölücü terörün hain ve kanlı eylemlerini sakladığı ihanet kılıfıdır. Türk milleti mozaik değildir. Türk milleti derin farklılıkların uyum ve ittifakıyla kurulmuş geçici ve gevşek bir topluluk değildir.

    - Sözde Kürt sorunu Sevr paçavrasının özü ve esasıdır. İşte AKP ile gizli ortağı CHP böylesi bir asılsız sorunun ardına takılmışlardır. Yanlarına PKK'nın Meclis kadrolarını da alarak Türk milletini ayırmaya ve düşmanların şimdiye kadar yapamadığını, onlar namına hayata geçirmeye çalışmışlardır. Bunun da adına çözüm demişlerdir. İmralı canisinin tekliflerinde buluşmayı maharet görmüşlerdir. Bu olacak şey değildir. Şimdi sözde Kürt sorunu koza gibi örülmekte, bölücülük peteği maalesef bal vermektedir. Şayet böyle giderse İmralı canisinin önce ev hapsine alınması, ardından serbest kalması gündeme gelecektir.

    Çift başlılık tartışması

    - Başbakan Erdoğan'ın çift başlılıktan şikayet eden tutumu Başkanlık sistemine kapı aralayacak ve eyalet idaresine bahane olacaktır. Ana dilde eğitim hakkı taksit taksit karşılanacak ve Türk milletinin kanı emilecektir. PKK militanlarını kapsayacak genel bir af çıkarılacak ve Türkiye karanlığa sürüklenecektir ve nihayet sözde Kürt sorunu yakıtıyla dört parçalı Kürdistan'ın kurulması kaçınılmaz olacaktır.

    "AKP, PKK'nın taşeronu gibi davranmıştır"

    - İç ve dış güvenlik sorunları çok tehlikeli boyutlar kazanmıştır. Irak'ın kuzeyindeki bölgesel yönetim bağımsız devlet olmada son faza geçmiştir. Ne yazık ki AKP, PKK hamisi
    Barzani'ye teslim olmuştur. Bütün bunların üstüne hatalı ve işgüzar politikalarla Suriye'nin kuzeyinde de PKK yapılanmasının ortaya çıkmasına hükümet sessiz ve hareketsiz kalmıştır. Terörle mücadeleyi 'güvenlik-özgürlük' denklemi içine hapsederek etkisiz kılan AKP zihniyeti, adeta PKK'nın taşeronu gibi davranmıştır.

    - Ne büyük bir handikaptır ki, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin terörle mücadelesinden intikam almak istercesine, başta İstanbul Milletvekilimiz Sayın Engin Alan olmak üzere, mücadele kahramanlarını demir parmaklıklar arkasına göndermiştir.

    Oslo görüşmelerine eleştiri

    - Başbakan Erdoğan'ın PKK açılımı, terör örgütünün taleplerinin büyük ölçüde karşılanacağı siyasi çözümün muhteviyatını oluşturmaktadır. Habur rezaleti, İmralı ve Oslo gizli kapaklı görüşmeleri bu sürecin ara duraklarıdır. AKP hükümeti çıktığı gaflet ve ihanet yolunda, Habur'da teröristlere selam durmuştur. İmralı'ya yüz sürmüş ve alnını çıkmayacak karayla kirletmiştir. Kandil'e Türk bayrağı dikmek yerine Kandil çetecileriyle temas ve diyalog köprüsü kurmuştur ve Başbakan Erdoğan şeref konusunda her defasına açığa ve boşluğa düşmüş ve İmralı mahzenine kalan şerefini emanet bırakmıştır.

    Üst kimlik

    - Türkiye Devleti sokakta bulunmamıştır. Sokağa, teröre ve AKP'ye de teslim edilmeyecektir.

    - Milliyetçi-ülkücü hareketin, hain emeller karşısında sessiz, duyarsız, tepkisiz ve hareketsiz kalması asla düşünülemeyecektir. Türkiye bizimdir, bu aziz vatan hepimizindir ve bunun için haykırarak diyoruz ki; Türk Milleti sensiz asla.

    "MHP'nin başbakan çıkarma vakti gelmiştir"

    - 10 yıllık AKP iktidarının yıkım ve tahribatını, 10. Olağan Büyük Kurultayımızın vizyonu onaracak ve gelecek 10 yılın ufkunu çizecektir. Böylelikle Türkiye'yi inşallah düzlüğe çıkaracaktır. Hedefimiz mutlaka iktidara ulaşmaktır. Amacımız milliyetçi-ülkücü hareketi iktidar yapmaktır. MHP'nin başbakan çıkarma vakti gelmiştir.

    Engin Alan'ın mektubu okundu

    Öte yandan Genel Başkan Devlet Bahçeli'nin konuşmasının ardından Divan Başkanı Tuğrul Türkeş, cezaevinde bulunan MHP İstanbul Milletvekili Engin Alan'ın eşi Emine Alan'ın salonda bulunduğunu belirtti ve Engin Alan'ın kurultaya gönderdiği mektubu okuttu.

    Kurultaya katılan konukların isimlerinin anons edilmesinden sonra Genel Sekreter İsmet Büyükataman faaliyet raporunu, Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Karakaya mali raporu okudu. Raporlar ibra edildi.

    Bahçeli'nin, daha önce konuşma yaptığı için tekrar konuşmayacağını açıklamasının ardından Koray Aydın kürsüye davet edildi.

    EN ÖNEMLİ RAKİP KORAY AYDIN

    MHP Gnel Başkan adayı ve Trabzon Milletvekili Koray Aydın konuşmasına lehte ve aleyhte yapılan alkışlar nedeniyle bir süre ara vermek zorunda kaldı. Konuşmasında AK Parti'yi eleştiren Aydın, hükümetin "yandaş basın" yarattığını, özellikle bürokrasideki milliyetçi, ülkücü kadrolara savaş açtığını, devleti "çete" gibi yönettiğini, sahte raporlar hazırlattığını söyledi. Habur'da yaşananların ardından Oslo görüşmelerine ilişkin ses kayıtlarının ortaya çıktığını vurgulayan Koray Aydın, "İhtilal yapacaklar" diye "askerlerin sürek avıyla içeri atıldığını ve mıntıka temizliği" yapıldığını öne sürdü.

    Aydın, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Abdullah Öcalan ile masaya oturmaması gerektiğini ifade etti. Yeni anayasanın, anlattığı tablonun tamamlayıcısı olduğunu, böylece Türk kavramının alt kültür haline getirileceğini ve Türk milletinin varlığının ortadan kaldırılacağını ileri süren Aydın, bunlar gerçekleşmeden harekete geçilmesi gerektiğini belirtti. Böyle bir duruma kayıtsız kalamayacaklarını bildiren Aydın, "Türkiye'nin güçlü bir MHP'ye ihtiyacı var" dedi.

    "Ülkücü ülkücünün kardeşidir diyerek birbirimizi kucaklamalıyız" ifadesini kullanan Koray Aydın, ülkücü harekette bir gün bile bulunmuş herkesi kucaklayacaklarını söyledi. Birey temelli bir hareketin başlayabilmesi için partiye üyelik sistemini değiştireceklerini bildiren Aydın, en az 3 milyon kişiyle ön seçim yapacaklarını ve kimsenin Ankara'da parti genel merkezinde, katlarda dolanmasına izin vermeyeceklerini belirtti.

    Partideki mevcut yapının "bir kişiyi korumak isteyenlerin sistemi" olduğunu iddia eden Aydın, bu yapının küskünler yarattığını savundu. Aydın, her seçimde oylarını artıran iktidarın maskesini indirmek için seferberlik ruhuna ihtiyaç olduğuna işaret ederek, "Başkalarının balkon konuşmalarını dinlemek değil iktidar olmak zamanı" dedi.

    Bir diğer Genel Başkan Adayı olan Müsavat Dervişoğlu da milliyetçi hareket içinde otoritenin yetkiden değil sevgiden kaynaklanması gerektiğini belirtti. Dervişoğlu, küskünlüklerden muzdarip olan milliyetçi hareketin zaman zaman kraldan çok kralcı davranmak gibi bir davranış bozukluğuna sahip olduğunu kaydetti.

    "Salonda sigara içmeyin" uyarısı

    Müsavat Dervişoğlu'nun konuşmasının ardından, Sağlık Bakanlığı yetkilileri sigara içilmemesi konusunda Divan Başkanlığı'na başvurdu. Bunun
    üzerine Divan Başkanı Tuğrul Türkeş, anons yaparak salondakileri sigara içilmemesi konusunda uyardı. Adayların konuşmalarını tamamlamasının ardından seçime geçildi.

    Devlet Bahçeli, 725 oy alarak yeniden Genel Başkan seçildi. En yakın rakibi Koray Aydın 441, Müsavat Dervişoğlu ise 48 oy aldı. Genel Başkan seçilmek için, salt çoğunluk olan 621 oy yeterliydi. Kongrede 1240 delegenin 1220'si oy kullandı. Oyların 1214'ü geçerli, 6'sı geçersiz sayıldı.

    Genel Başkan seçiminin ardından da Merkez Yürütme Kurulu ve Merkez Disiplin Kurulu üyelerinin seçimi yapıldı. Seçimde, MYK ve MDK listeleri için 960 delege oy kullandı. 908 oy geçerli, 52 oy geçersiz kabul edildi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, sonuçlar açıklanana dek salonda bekledi.

    MYK Üyeleri

    Oylama sonucu ilk sırada yer alan Tuğrul Türkeş, 701 ile en çok oyu aldı. 75. sıradaki Halil Öztürk 592 oy aldı. Bahçeli'nin, mevcudunun yarısına yakının değiştirdiği partinin Merkez Yürütme Kurulu şu isimlerden oluştu:

    Yıldırım Tuğrul Türkeş, Edip Semih Yalçın, Faruk Bal, Tunca Toskay, İsmet Büyükataman, Münir Kutluata, Reşat Doğru, Emin Haluk Ayhan, Sadir Durmaz, Mevlüt Karakaya, Ruhsar Demirel, Mustafa Erdem, Hamit Ayanoğlu, Abbaz Bozyel, Zuhal Topçu, Atilla Kaya, Ahmet Kenan Tanrıkulu, Celal Adan, Murat Başesgioğlu, Oktay Öztürk, Bahattin Şeker, Şefkat Çetin, Yaşar Yıldırım, Mustafa Mit, Ömer Haluk Pirimoğlu, Necati Özensoy, Cemal Çetin, Hayrettin Nuhoğlu, Ahmet Münip Gökçen, Harun Öztürk, Turan Yaldır, Alper Çağrı Yılmaz, Mehmet Parsak, Ruhi Ersoy, Mehmet Kılıç, Erol Gül, Hamit Kocabey, Selçuk Coşkun, Alparslan Kaya, Yılmaz Tankut, Hidayet Kılıç, Sahir Solmaz, Salih Dilek, Recep Dumanlı, Mustafa Hidayet Vahapoğlu, Mehmet Sami Uzun, İsmail Hakkı Yücel, Kamil Aydın, Nizamettin Kazancı, Veysel Esen, Mustafa Eraslan, Osman Durmuş, Saffet Sancaklı, Kemal Çelik, Taner Gökçek, Murat Türkmen, Mehmet Bülent Karataş, Özcan Pehlivanoğlu, Ömer Demirel, Kadir Şekerci, Erdem Karakoç, Mehmet Müftüoğlu, Mehmet Ali Tanrıverdi, Hediye Akdere, Şenol Bal, Sema Doğan, Figen Tosuner, Muharrem Yıldız, Hasari Güler, Bulduk Özdemir, İbrahim Çiftçi, Erkan Bülent Haberal, Hüseyin Yıldız, İbrahim Karayiğit ve Halil Öztürk.

    MDK Üyeleri

    Merkez Disiplin Kurulu ise Fatin Özdemir, Talat Göğebakan, Öncül Kazancı, Yücel Bulut, Bahadır Akyüz, Hızır Ofluoğlu, Erdem Şenocak, Metehan Özkan, Adnan Serbes'ten oluştu.

    BAHÇELİ KAPANIŞTA KONUŞTU: "FİTNE AMACINA ULAŞAMAMIŞTIR"

    Bahçeli, kurultayın kapanışında yaptığı konuşmada, demokratik kültürün tüm yönlerinin kurultay salonuna hakim olduğunu belirtti. "Milliyetçi ülkücü hareketin düşünceleri, gelecek vizyon ve umutları burada paylaşılmıştır" diyen Bahçeli, şunları kaydetti:

    "Bugün, başını kaldıran fitne, amacına ulaşamamıştır. Partimizi içten oyma ve etkisiz kılma girişimleri sonuçsuz kalmıştır. MHP'ye kurulan tuzaklar
    boşa çıkarılmıştır. İçimize sokulmaya çalışılan dedikodu ve entrika Türkiye sevdalısı siz değerli dava arkadaşlarım tarafından yerle bir edilmiştir.
    Bugünkü tabloyla partimizin itibar ve saygınlığı kazanmıştır. Partimizin 43 yıllık birikim ve hatıraları yeniden zafere ulaşmıştır. Milliyetçi ülkücü irade seçimini yapmış ve istikrarda karar kılmıştır. Milliyetçi ülkücü duruş, maceraya prim vermemiş, Türk milletinin yanında durduğunu haykırmıştır.
    Muhterem dava arkadaşlarım, milliyetçi hareketi dün, bugün ve yarın ölçeğinde vicdan terazisiyle tartmışlar ve iradelerini yansıtmışlardır. Mensubu
    olmaktan gurur duyduğumuz ve Türk siyasetinin en büyük geleneklerinden olan partimiz basiretin ve erdemin yolundan ve izinden ayrılmayacağını kanıtlamıştır. Bu açıdan son derece mutlu ve bahtiyarım."

    KONGREDEN NOTLAR

    Divan Başkanlığı'na Türkeş seçildi

    Toplam bin 216 delegenin katıldığı belirtilen kurultayda Divan Başkanlığı'na Genel Başkan Yardımcısı Yıldırım Tuğrul Türkeş seçildi.

    Kurultayda MHP Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu başkanlığında bir heyet, Anıtkabir ve Alparslan Türkeş'in anıt mezarını ziyaret etmek üzere görevlendirildi.

    Geniş güvenlik önlemleri

    Kongre başlamadan önce salon çevresinde geniş güvenlik önlemlerinin alındığı görüldü.

    İçeri giremeyenler için salon dışında çadır oluşturuldu, kongre görüntüleri için dev ekran yerleştirildi.

    Kırmızı beyaz bayraklarla süslenen salonda platformun üstünde büyük Türk bayrağı, iki yanında da Atatürk ve Alparslan Türkeş fotoğrafları ve hemen altında da iki led ekran yer alıyor.

    Salonda "Devletsiz millet olmaz, milletsiz devlet olmaz", "İlkesi olmayanın ülkesi olmaz, ülküsü olmayanın ilkesi olmaz", "Biz büyük Türk milletiyiz" ve "1000 yıldır kardeşiz biz" şeklinde pankartlar asıldı.

    "Türk milleti sensiz asla" sloganı ile toplanan kongrede salon içerisinde Genel Başkan Devlet Bahçeli ve genel başkan adaylarından Koray Aydın taraftarlarının karşılıklı sloganlar attıkları görüldü.

    Osmaniye Belediyesi Mehteran Takımı'nın gösterisini tamamlamasının ardından salonda sigara içilince, uyarı anonsu yapıldı.

    Basın mensuplarının yoğun ilgisine karşılık yeterli yer sağlanmadığı için bazı medya görevlileri kongreyi ayakta izliyor.

    Kapalı mekanda sigara içilmesi

    Sosyal medyada ise kurultay daha çok kapalı mekanda sigara içildiği için gündem oldu. Sağlık Bakanlığı da bunu ihbar kabul edip  yetkilileri gönderdi. Arenaya ceza kesilmesi gündemde.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow