hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    "Bana bir şey olursa sorumlusu Başbakan ve Cumhurbaşkanı'dır"

    Bana bir şey olursa sorumlusu Başbakan ve Cumhurbaşkanıdır
    expand
    KAYNAK Nursima Keskin/ Ankara- DHA

    CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, bir televizyon kanalındaki tartışma programında söylediklerinden dolayı Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun kendisini hedef gösterdiğini belirterek "Bana ve yakınlarıma eğer bu hedef göstermelerinden dolayı bir zarar gelirse, kılımıza bir şey olursa bunun sorumlusu Başbakan ve Cumhurbaşkanı'dır. Tahir Elçi ve Hrant Dink de bu şekilde yaşamını yitirmişti" dedi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, TBMM'de düzenlendiği basın toplantısında Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Kızılay'da 13 Mart akşamı meydana gelen patlama sonrası Med Nüçe TV'de yayınlanan tartışma programından dolayı son haftalarda kendisini hedef göstererek linç etmeye çalıştığını söyledi.

    Sezgin Tanrıkulu kürsüden Başbakan Davutoğlu'na seslenerek, "Bana ve yakınlarıma eğer bu hedef göstermelerinden dolayı bir zarar gelirse, kılımıza bir şey olursa bunun sorumlusu  Başbakan ve Cumhurbaşkanı'dır. Bunu söylemek durumundaydım. Onun bu sözlerinden başka anlamlar çıkaracak birçok eli kanlı katilin ve terör yandaşının piyasada olduğunu biliyoruz. Tahir Elçi ve Hrant Dink de bu şekilde yaşamını yitirmişti. Siyasetçi olarak kendisini bu konuda sorumluluğa davet ediyorum" diye konuştu.

    "Program CD'sini başbakan'a göndereceğim"

    Patlama sonrası yayınlanan programın İstanbul'da birgün öncesinde çekildiğini, 28 dakikalık paket yayın olduğunu kaydeden Sezgin Tanrıkulu, programın CD'sini göstererek Başbakan'a postaneden göndereceğini söyledi. Sezgin Tanrıkulu şöyle devam etti;

    "Programa katıldım ve paket yayındı. Bir gün sonra yayınlandı. Ankara'daki patlamadan sonra yayınlandı. O saatten sonra da sanki canlı yayına çıkmışım gibi linç kampanyası başlatıldı. Ben çatışma karşıtı terör karşıtı insan hakları savunucusuyum. Yıllardır avukatlık yaparım. Terörün en yaygın olduğu zamanlarda Diyarbakır'da avukatlık yaptım. Ahmet Davutoğlu akademisyenken asistanken daha kariyerinin başındayken bunlara o ortamlarda karşı çıkan insan benim kendisi değil.  Meclis postanesinden kendisine birazdan CD'yi göndereceğim. Programda şiddete çatışmaya silaha hendeğe barikata karşı olduğumu bunların demokratik siyaset alanını daralttığını, Cizre ve Sur'un yerle bir edildiğini bu saat itibariyle Yüksekova'da hendeği kazanlar tarafından bunların kapatılması gerektiğini ifade ettim. Bu kanalda ifade ettim. Aynı zamanda tankla topa kentlerin yerle bir edilmesine karşı olduğumu Kürtlerde duygusal kopuşa yol açtığını, Kürt meselesinin siyaset ve meclisle çözüleceğini ifade ettim."

    "Brüksel'de bu televizyona çıkan yakınları kimlerdir?"

    Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun şu anda en yakınındakilerin de Brüksel'de aynı televizyon kanalındaki bir programa çıktığını ileri süren Sezgin Tanrıkulu şöyle devam etti; "Programı dinler ve feyz alır böyle insanları hedef göstermez. Bu şiddet ortamında daha farklı sonuçların meydana gelmesine hizmet etmez. Beni hedef göstererek linç etmeye kalkıyor Davutoğlu.  Ben şunu söyleyeyim;  kendisine  bir ekmek çıkmaz benim bu çalışmalarımdan. BU televizyona ben İstanbul'da ve saygın insanlarla çıktım. Kendisine baksın şu anda en yakınlarına baksın. Brüksel'de bu televizyona çıkan ve hala görevde olan yakınları kimlerdir? BU da kendisine ev ödevi olsun. İsim vermek bana yakışmaz ama çıkan da doğru yapmıştır. Şimdi en yakınındadır.  Bir daha da böyle gayri ahlaki siyaset dışı ortamlarda da medet ummasın."

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow