Başkentte Altındağ Belediyesi'nin kişisel gelişime katkıda bulunmayı amaçlayan seminerinde konu: "Dedikodu ve Gıybet"ti. İslam dinindeki yeri üzerinden ele alınan bu kavrama dair öğütlerin hedef kitlesi de kadınlardı! Semineri ise, Diyanet vaizi verdi ve kadınları uyardı: "Gıybet kişisel iç huzuru, kişisel huzursuzluk ailenin huzurunu, ailedeki huzursuzluk tüm toplumun huzurunu bozar."

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Altındağ Belediyesi, kişisel gelişim etkinlikleri çerçevesinde Yıldıztepe Kadın Eğitim ve Kültür Merkezi'nde "Dedikodu ve Gıybet" konulu seminer düzenledi. Seminerde, İslam dininde bu kavramların yeri anlatıldı. Dinde "gıybet" olarak anılan dedikodunun "zararları ve uzak durmanın yollarını" ise, Ankara Müftülüğü Uzman Vaizi Ulviye Çakır anlattı. Vaiz Çakır, "gıybetin", kişisel iç huzuru bozan bir etken olduğunu, kişisel huzursuzluğun aileyi, ailedeki huzursuzluğun ise tüm toplumu etkileyeceğini söyledi.

Kadıköy'de kadınlara müdahale

Seminerde ilk olarak gıybetin ne olduğunu anlatan Çakır, "Söylediğimiz sözler, eğer o insanı rahatsız edecek sözlerden ise, niyetimiz ne olursa olsun söylememek gerekir. Çünkü o kişinin hoşuna gitmezse, bu gıybet olur. Gıybet, bir kimsenin arkasından hoşuna gitmeyecek şeyleri söylemek, başka bir deyimle, kendimize söylendiği zaman hoşlanmayacağımız bir şeyi, din kardeşimiz hakkında arkasından konuşmamız anlamına gelir. Halk arasında dedikodu, gıybet ile aynı anlamda kullanılır" dedi.

Ankara'da kadınlar 8 Mart için sokaklardaydı

Kişinin bedeni, nesebi, ahlakı, işi, dini, dünyası, elbisesi, evi, arabası gibi konuların dedikodu konusu olabileceğini söyleyen Çakır, "Gözün şaşılığı, saçların döküklüğü, uzun veya kısa boyluluk, siyah veya sarı renkte olmak... Bunlardan alaylı bir şekilde bahsedilmesi de söz konusu kişinin kalbini kırar" sözleriyle gıybetin insanlar üzerindeki etkisini anlattı.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

8 Mart gecesi binlerce kadın sokağa çıkıyor

Bir Müslümanın diğer bir Müslümanla din kardeşi olduğunu söyleyen Çakır, "Gıybet, başkalarına kardeşinin ayıplarını anlatmak, onun hoşuna gitmeyecek şeyleri söylemek demek olduğundan, dil ile söylemek dinimizce haram olmuştur. Kaş-göz işareti yapmak, ima, işaret ve yazı gibi gıybet anlamı ifade eden her hareket de gıybettendir. Mesela, elle birisinin uzun veya kısa boyluluğuna işaret etmek, bir şahsın ayıpları hakkında yazı yazmak da gıybettir. Gıybeti tasdik etmek de gıybettir. Gıybet yapılan yerde susan kişi de gıybete ortak olmuş olur. Diliyle gıybetçiye karşı duramayanın kalbiyle inkar etmesi gerekir" diye konuştu.