hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Çevre ve Şehircilik Bakanlığı müsilaj çalıştayı yaptı

    Çevre ve Şehircilik Bakanlığı müsilaj çalıştayı yaptı
    expand

    Marmara Denizi’ndeki müsilaj sorununun çözümü için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Marmara Belediyeler Birliği (MBB), yerel yönetimler, üniversiteler, meslek odaları, sivil toplum kuruluşları ve diğer paydaşların katılımıyla online çalıştay yapıldı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Çevre Yönetimi Genel Müdürü Eyyüp Karahan, Marmara’yı tehdit eden müsilaj sorununun giderilmesi için tüm paydaşların el birliğiyle her türlü sorumluluğu üstlenmesi gerektiği mesajını verdi: “Bakanlığımızın tüm birimleri, başta yerel yönetimler olmak üzere tüm paydaşlara her türlü desteği vereceğinin bilinmesini isterim. Marmara Denizi’nin gelecek nesillere sağlıklı bir şekilde taşınabilmesi ve çalışmaların entegre bir yapı içerisinde devam ettirilebilmesi için bugün bir araya geldik.”

    Ünlü komedyen Ata Demirer Twitter’dan “Deniz salyası cam gibi suları bu hale getirmiş maalesef..! Kuzey Ege de kirlilikten nasibini alıyor. Acil önlem şart” mesajıyla bu fotoğrafı paylaştı.

    Çevre ve Şehircilik Bakanlığı müsilaj çalıştayı yaptı

    SANAYİ DENETLENMELİ

    Çalıştayda konuşan Marmara Belediyeler Birliği (MBB) ve Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın da, “Samimi bir itirafta bulunmak gerekirse, adeta Marmara’yı bir fosseptik gibi kullanmışız. Yani sadece ön arıtmadan geçen bir atık suyu, açık denize derin deşarjlarla boşaltmışız. Yapılması gerekenleri ana başlıklar halinde biliyoruz” dedi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Türkiye Bilimler Akademisinin (TÜBA) sunduğu raporda da şu noktalara dikkat çekildi: “Atık sularını merkezi kentsel atık arıtma tesisi havzasındaki atıksu kanal şebekesine deşarj eden organize sanayi bölgeleri ve tekil sanayi tesislerinin etkin izleme ve denetimleri ile öncelikli ve tehlikeli maddeleri belediye kanal şebekesine deşarj etmeleri önlenmelidir.

    İstanbul Boğazı Karadeniz girişi ile Çanakkale Boğazı Marmara çıkışı arasında, özellikle kıyı ve geçiş suları başta olmak üzere, su kolonunda aylık bazda sürekli su kalitesi izlemesi yapılarak fizikokimyasal durum ve biyoçeşitliliğin takibi gereklidir.”

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow