hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    CHP'den "üç sandık" yorumu

    CHPden üç sandık yorumu
    expand

    CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu, üç seçim sandığı kurulmasına ilişkin, "Türkiye'nin gündemini yeni baştan tasarlamak, düzenlemek amacını taşıyor" dedi.

    Loğoğlu, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD ziyaretini değerlendirdi.

    Erdoğan'a ABD'de gösterilen özenin olağanüstü olduğunu ifade eden Loğoğlu, "Ancak ne kadar çok ihtimam o kadar çok fatura. ABD'liler bunu, konuklarını memnun etmek için yapmazlar, ciddi beklentiler içinde olduğunda, taleplerinin, ulusal çıkarları bakımından önemli olduğu noktalarda bu yola giderler" dedi.

    Loğoğlu, başta Suriye olmak üzere, gündeme gelen konularda Türkiye ile ABD'nin aynı sayfada olmadığını savundu. Loğoğlu, Erdoğan'ın, şiddetin sona ermesi, Suriye'ye barış, demokrasi gelmesi konusunda ABD Başkanı Barack Obama ile mutabık kaldığını söylediğini kaydetti. "Bu konuda mutabık olmayan kim var?" diye soran Loğoğlu, herkesin üzerinde mutabık olduğu şeylerin tekrarlanması, yeni bir şey gibi anlatılmasının inandırıcı olmadığını belirtti.

    Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Derdimiz Suriye'yi diktatörlükten kurtarmaktır" dediğini ifade eden Loğoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

    "Bu görevi kendisine kim verdi? Suriye halkı mı uluslararası toplum mu BM Güvenlik Konseyi mi yoksa ABD mi verdi? Kendi kendine edinilen bir görev ve ona bağlı olarak izlediğimiz politika, maalesef meyvelerini Reyhanlı'da vermiştir. Reyhanlı'dan önce de bazı olaylar olmuştur ama Reyhanlı, doğrudan doğruya AKP Hükümeti'nin izlediği Suriye politikasının, beklenen, kaçınılmaz sonucudur. Reyhanlı'dan sonra Suriye rejimi, bu konunun birlikte araştırılmasını istedi ancak AKP Hükümeti bunu kabul etmedi. Neden? Madem elinizde somut deliller var, o zaman Suriye rejimini al karşına, onların gerçek yüzünü, elinizdeki delillerle bu gerçekleri ortaya dök. Hem suçlayacaksınız, 'gelin beraber araştıralım' yaklaşımına da 'Hayır, seninle konuşmam, bunu sen yaptın' şeklinde tek taraflı iddiayla tutumunu sürdüreceksin. Mantıklı görmüyorum. Suriye rejimi, kimyasal silah kullanım konusunda da BM denetimine açık olduğunu söyledi bu da unutuldu. Suriye rejimini savunmak için söylemiyorum. CHP olarak tek derdimiz, Suriye halkının bu zulüm, kan, şiddetten bir an önce kurtulması. O halkın hiçbir günahı yok, paylaşılamayan nedir, hangi kaynaktır?"

    "Rota değiştirip..."

    Loğoğlu, Erdoğan'ın, ABD yönetiminin baskısı, telkini, ricasıyla Gazze'nin yanı sıra Batı Şeria'ya da gideceğini belirterek, AK Parti'nin bugüne kadar Filistin halkını da bölen politika izlediğini savundu. Loğoğlu, ABD'nin bunun yanlış olduğunu söylediğini ifade ederek, Erdoğan'ın da rota değiştirip hem Gazze'ye hem Batı Şeria'ya gideceğini kaydetti.

    ABD ile AB arasında imzalanması düşünülen serbest ticaret anlaşması bulunduğuna işaret eden Loğoğlu, Türkiye'nin bu sistem içinde yer alması gerektiğini, Hükümet'in bu yöndeki taleplerini desteklediklerini vurguladı.

    Bu ne biçim çifte standarttır"

    Başbakan Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'a, Georgetown Üniversitesi'nde İran asıllı bir profesörün, "Diktatörlüğün Psikolojisi" isimli bir kitap hediye ettiğine işaret eden Loğoğlu, "Sanıyorum Avrupa Parlamentosu'nda Sosyalist ve Demokratlar Grubu Başkanı Sayın Hannes Swoboda derhal devreye girecektir ve profesöre, ifade ve düşünce özgürlüğüne aykırı hareket ettiği için bunu yapmaması gerektiği konusunda uyaracaktır" dedi.

    CHP'nin, AK Parti'yi dışarıda eleştirdiği zaman bunun her defasında sorun olduğunu, AK Parti'nin buna tahammülsüzlük gösterdiğini savunan Loğoğlu, "Sayın Başbakan'dan başlayarak, yukarıdan aşağıya doğru her yetkili, 'bu ihanettir, kötülüktür, CHP hep bunu yapıyor, dışarıda bizi şikayet ediyor' oluyor. Yalnız da bırakılmıyorlar, yandaşları, Sayın Swoboda gibi onlar da aynı teraneden bu söylemi dile getiriyorlar. CHP bunu yapınca kıyamet kopuyor. AK Parti ve Sayın Erdoğan, konuşmasında CHP'yi anayasa konusunda suçlarken sorun yok, bu eleştiri oluyor, tepki göstermeye gerek yok, onun hakkı var. CHP'yi, ABD'de, hem de çok hassas, duyarlı, önemli bir konuda anayasa konusunda eleştirmeye hakkı var. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun Sayın Erdoğan'ı eleştirme hakkı yok. Bu ne biçim düşünce, ifade özgürlüğü anlayışı, çifte standarttır. Anlamakta güçlük çekiyorum" diye konuştu.

    "Türkiye hazırsa, CHP haydi haydi hazır"

    Loğoğlu, Başbakan Erdoğan'ın 2014'te üç sandık kurulabileceğine yönelik sözlerinin sorulması üzerine, bu konunun, henüz yetkili kurullarında görüşülmediğini, bunun, Erdoğan'dan yeni bir açılımı olduğunu kaydetti.

    Bunun önce Erdoğan, daha sonra Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay tarafından dile getirilmesinin, bu konunun, AK Parti tarafından oldukça düşünüldüğünü gösterdiğini belirten Loğoğlu, bu çıkışın, Türkiye'nin gündemini yeni baştan tasarlamak, düzenlemek amacını taşıdığını öne sürdü. Loğoğlu, AK Parti ve Erdoğan'ın, bunu her defasında yaptığını ifade ederek, şunları kaydetti:

    "Peki niye yapıyor, niye şu sırada yapıyor? Bunu, çözüm sürecine bağlıyorum. Orada sanıyorum bazı tıkanma, sıkıntılar olabilir. Akil insanlar faaliyetleri, biraz tavsamıştır, ilk hızını kaybetmiştir. Ama çözüm süreci nerede, nereye geldi, nereye gitmektedir, sağlıklı bilgiye sahip değiliz. Bu gündem değiştirmesi çözüm süreci bağlamında bazı sıkıntılar olduğu anlamına gelebilir. Hangi seçim yapılacaksa, CHP buna hazır olacaktır. Bu konuda halkımıza, partimize, örgütümüze güveniyoruz. Yerel seçimlerde zaten yoğun hazırlıklarımız var. Eğer Türkiye hazırsa bu seçimlere, CHP haydi haydi hazırdır. Bu konuda hiçbir endişemiz yoktur."

    "Allah akıl versin"

    Avrupa Parlamentosu'nda Sosyalist Grup Başkanın Hannes Swoboda'ın eşinin çalıştığı kurumla ilgili iddiaların anımsatılması üzerine Loğoğlu, CHP olarak, bu tür iddiaların içinde olmadıklarını kaydetti.

    Swoboda'nın, demokrasiden nasibini alması gerektiğini belirten Loğoğlu, "5'e 10 kala ve 5'e 5 kala saatlerinde Swoboda'nın kalemine telefon ederek, 'bu görüşme duruyor mu?' dedik, 'bekliyoruz, buyurun, gelin' dediler. Gittik, bir terslik olduğunu anladık, Swoboda'nın özel kalem müdiresi ve danışmanı bazı şeyler söylüyorlar, bir sorun olduğunu anladım. Sayın Genel Başkanımıza, 'Bu iş bitmiştir, bu görüşme olmayacaktır, biz teşekkür ediyoruz, ayrılıyoruz, uygun görüyorsunuz' dedim. Genel Başkan 'Tamam' dedi. Ben de özel kalem müdiresine, 'Teşekkür ediyoruz. Bu görüşme olmayacak, Allahaısmarladık' dedik, ayrıldık. Sayın Swoboda'nın, sosyalist ve demokratlar grubu başkanı olarak, onunla uyumlu, Avrupa Parlamentosu değerleriyle uyumlu bir çizgide olması, bizim için önemli. Bu çizgide olmayan, düşünce, ifade özgürlüğüne saygı duymayan, benimsememiş insanlarla CHP Genel Başkanı, adı Swoboda olsun, başka bir isimde de olsun, bu tür şahıslarla görüşmesine gerek yok. Swoboda'nın kendi grubuyla da sorunu var. Demokrasi, düşünce ve ifade özgürlüğünün yeşermesi gereken bir çatı altında böyle anlamsız, yakışıksız ev sahipliğine sığmayan bir tutum içine girmiştir. Pişmanlık duyacak yapıya da sahip değil. Sadece Allah akıl versin, biraz demokrasiden nasibini alsın" görüşlerini dile getirdi.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow