Cumhuriyet mitingleri yeniden başladı

Başkent tam iki yıl sonra yeniden Cumhuriyet mitingine ev sahipliği yaptı. 14 Nisan 2007 yılındaki ilk miting kadar olmasa da 130 bin kişilik Tandoğan meydanı doluydu.

Atatürkçü Düşünce Derneği'nin öncülük ettiği mitinge çok sayıda sivil toplum kuruluşu katkı verdi.

CHP Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay, CHP Genel Saymanı Mustafa Özyürek ile bazı CHP'li milletvekilleri, bağımsız Tunceli Milletvekili Kamer Genç gibi siyayetçiler de destek verdi.

YARSAV Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, eski Danıştay Başsavcısı Tansel Çölaşan ile gazeteci Emin Çölaşan da mitinge katıldı.

Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Sekreteri Suay Karaman, mitingin doğrudan Ergenekon soruşturmasını hedef almadığını söyledi ama ellerdeki pankartlardan verilen mesajlar çoğunlukla yargıya yönelikti. Hükümete de tepki vardı.

Miting alanına gelenlerin, Türk bayrakları ve Atatürk posterlerinin yanı sıra "Vatan toprağı kutsaldır", "Laiklik adam olmaktır", "Ya istiklal ya ölüm", "Yargıya uzanan eller kırılsın", "Türkiye laiktir laik kalacak" yazılı pankartlar taşıdıkları görüldü.

Katılımcılar mitingin ardından Anıtkabir'e yürüdü. Anıtkabir'de mozolenin önünde uzun kuyruklar oluştu.

Cumhuriyet mitinglerinin ikinci dalgasına katılanlar Anıtkabir ziyaretinin ardından dağıldı.

"Krizleri atlatmanın yolu 6 oktur"

Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Genel Sekreteri Suay Karaman, "Önümüzdeki büyük bir ekonomik ve siyasi kriz var. Bunu atlatmanın yolu Kemalizmin 6 okudur" dedi.

Karaman, mitingde yaptığı konuşmada, ülkenini ekonomik ve siyasi olarak çok ağır şartlar altında bulunduğu günde, büyük özveriler gösterilerek, Tandoğan Meydanı'nın doldurulduğu için katılımcılara teşekkür etti.

İşsizlik ve yoksulluğun artış gösterdiğini, tarım ve hayvancılığın ve diğer alanlarda kötü durumda olunduğunu ileri süren Karaman, "Bunların yanı sıra vatan topraklarını da satmak istiyorlar. Avrupa Birliği ve ABD'nin belirlediği politikalar çerçevesinde tam bağımsızlık zedelenmiştir. Önümüze Sevr yeniden konulmuş ve terör yeniden başlamıştır. Anayasa'yı değiştirmek isteyenler nedense Deniz Feneri'nden, çağdaş aydınlara yapılan hukuktan yoksun uygulamalardan, laiklik karşıtı eylemlerden bahsetmiyorlar" dedi.

Atatürk ilkeleri ve devrimlerinin yok edilmek istendiğini savunan Karaman, Atatürk'ün aydınlık geleceğinin, Orta Çağ karanlığına dönüştürülmek istendiğini iddia etti.

Karaman, "Bizler çok şanslıyız, Mustafa Kemal gibi bir liderimiz ve önderimiz var. Bu alanları dolduran bizler, laikliğe, tam bağımsızlığa, sosyal hukuk devletine sahip çıkmak için buradayız. Önümüzdeki büyük bir ekonomik ve siyasi kriz var. Bunu atlatmanın yolu Kemalizmin 6 okudur. Bu ilkeler dün olduğu gibi bugün de bize yol gösterecektir" diye konuştu.

Sanatçılar adını konuşan tiyatro sanatçısı Gülsen Tuncay da bu ülkenin Mustafa Kemal ve arkadaşlarının emaneti olduğunu ifade etti. Tuncay, "Bunları hiç unutamayız, bunları unutturmanın da hainlik olduğunun bilincindeyiz. Kuvayi Milliye şehitlerinin mezardan çıkma vaktidir. Siz toprağın altında uykudayken, düşmanı çağırdılar, satıldık, uyanın. Biz toprağın üzerinde derin uykulardayız. Kalkıp uyandırın bizi. 12 Mart, 12 Eylül karanlıklarını bir kez daha halka yaşatmayalım."

Laikliğin yılmaz bekçileri olduklarını dile getiren Tuncay, "Bu güzel ülkemiz tam bağımsız, tam özgür olana kadar var gücümüzle çalışacağız, kazanacağız" dedi.

Devlet Tiyatro Opera ve Balesi Çalışanları Vakfı Başkanı Tamer Levent ise konuşmasına, "Biz neden buradayız? Demek ki yolunda gitmeyen bir şeyler var. Öyle değil mi" diyerek başladı.

"Türkiye'de demokrasi adına yaşanan bazı olayları bir futbol maçı ile örnekleyerek" anlatan Levent, "Takımın biri karşı takıma sürekli tekmeler atıyor. Tekme atan futbolcuyu hakem görmezden geliyor. Ama diğer takımı ise hakem ya dışarı atıyor ya da içeri atıyor. Futbol maçında centilmence futbol yapılması gerekir" dedi.

Demokrasinin değişik düşüncelere yer vermesi gerektiğini belirten Levent, görüşlerin farklı olabileceğini ama demokrasinin tek olduğunu söyledi. Şair Ataol Behramoğlu da dörtlüklerle seslendiği konuşmasında, "Malum dava hakkında, ülkenin en yetkin hukukçuları da çok ciddi hukuksal hataları olduğu belirtti. Hukuksuzluk ve adaletsizlik devam edemez" dedi.

Türk Hukuk Kurulu Başkanı Tuncay Alemdaroğlu da Atatürk ve laik Cumhuriyete inananların sindirilmek istendiğini ileri sürerek, "Bugün yapılanlar darbe hukukudur" dedi.

Konuşmaların ardından sanatçı Edip Akbayram, konser verdi. Mitinge katılanlar Tandoğan Meydanı'ndan Anıtkabir'e kadar yürüdü. Atatürk'ün kabrine çiçek bırakan ziyaretçiler daha sonra dağıldı.

Notlar

Güvenlik kuvvetleri, erken saatlerde mitingin yapılacağı Tandoğan Meydanı'na açılan yolları taşıt trafiğine kapattı. Şehir dışından mitinge gelenler Atatürk Kültür Merkezi'nde toplanarak, Tandoğan Meydanı'na yürüdü. Katılımcılar, miting alınına girişte oluşturulan kontrol noktalarında polis tarafından üst aramaları yapıldıktan sonra alana alındı.

Mitingde yaklaşık 4 bin polis görev yaptı. Mitingi alanının çeşitli yerlerine seyyar tuvaletler konuldu. Sağlık ekipleri de mitingde rahatsızlananlara müdahale etmek için hazır bekletildi.

Bu arada, polis helikopteri havadan miting alanını kontrol ederken, Tandoğan Meydanı'nın etrafındaki yüksek binaların çatılarında polis ekipleri alanı gözledi. Miting sırasında ADD görevlisi tarafından katılımcılara, "Hep birlikte aralarında Prof. Dr. Mehmet Haberal'ın da bulunduğu çok sayıda içeride olan bilim adamlarına ve Prof. Dr. Türkan Saylan'a bayrakları yukarı kaldırarak selam gönderelim" denildi.

Mitinge katılanların bir kısmı Doğu Perinçek, Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan'ın fotoğraflarını taşıdı. CHP Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay, CHP Genel Saymanı Mustafa Özyürek ile bazı CHP'li milletvekilleri, bağımsız Tunceli Milletvekili Kamer Genç, eski bakanlardan Yaşar Okuyan, YARSAV Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, ADD'nin Azerbaycan Şube Başkanı İslam Aliyev, sanatçı Bedri Baykam, eski Danıştay Başsavcısı Tansel Çölaşan il eşi gazeteci Emin Çölaşan da mitinge katıldı.

Sıcak dolayısıyla fenalık geçiren çok sayıda kişiye, alanda bekleyen sağlık görevlileri müdahale etti. Danıştay saldırısının yıl dönümü dolayısıyla, saldırıda yaşamını kaybeden Danıştay üyesi Mustafa Yücel Özbilgin ile ölüm yıl dönümünde Aşık Mahzuni Şerif de anıldı.

Mitinge katılanlar, sık sık "AKP halka hesap verecek, gün gelecek devran dönecek", "Türkiye laiktir, laik kalacak", "Atatürk gençliği görev başına", "Ya istiklal ya ölüm" şeklinde sloganlar attı.