hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    "Darbe girişimini neden önleyemediler"

    Darbe girişimini neden önleyemediler
    expand

    Hürriyet gazetesi köşe yazarı Mehmet Y. Yılmaz, 15 Temmuz sonrası kurulan komisyonun raporunu halen tamamlamadığına dikkat çekerek bir yazı kaleme aldı. İşte Yılmaz'ın konuyla ilgili yazısı;

    Fethullahçı darbe girişimini araştırmak için TBMM’de kurulan komisyon, çalışmalarını ocak ayının başında tamamladı ama hâlâ raporunu yazabilmiş değil.

    Çünkü darbe girişiminin iki kilit ismi kendilerine gönderilen yazılı sorulara yanıt vermeye tenezzül etmiyorlar.

    Normal olarak Meclis’e gelip milletvekillerinin sorularını yanıtlamaları gerekirdi.

    Ama AKP’li üyeler, bu iki bürokrata kıyamadılar, soruları yazılı gönderdiler ama onlar bunu bile yapmıyorlar.

    Umut Erdem’in Hürriyet’teki haberine göre beylere ikinci çağrı yazısı gönderilecek ve on günlük bir süre tanınacakmış.

    Yine yanıt vermezlerse de komisyonun taslak raporu, bu beylerin ifadeleri alınmadan yazılacakmış.

    Kimler olduklarını biliyorsunuz, bu köşede daha önce de çok sormuştum.

    Birisi Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, diğeri MİT Müsteşarı Hakan Fidan.

    Bu ikilinin, 15 Temmuz öğlen saatlerinden itibaren bir darbe girişimi olacağı ihbarını aldıkları halde baş başa verdikleri ve darbeyi önleyecek adımları atmadıkları öne sürülüyor.

    Bu iddiaya göre aldıkları istihbaratı doğru değerlendirmiş olsalardı, Genelkurmay Başkanı, bazı ek emirler ile darbe girişimini daha askerler kışladan çıkmadan bastırılabilirdi.

    Bunu ben söylemiyorum.

    Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Ümit Dündar, TBMM komisyonundaki ifadesinde, “Genelkurmay Başkanı’nın başka emirler de vererek, girişimi en başından engelleyebileceğini” söylemişti.

    Yani 15 Temmuz’da darbecilerin kurşunlarına kurban gidenler bugün aramızda olabilirlerdi. Sakat kalanlar, yaralananlar da olmayacaktı.

    Onun için bu ikilinin ifadelerinin alınması gerekiyor.

    Binbaşı H.A., MİT’e gelip MİT Müsteşarı’nın gece evinden “alınacağı” ihbarını yapmıştı.

    Bu bir darbe işareti değil miydi? Akar ve Fidan, bu ihbarı ne zannetmişlerdi de gerekli tedbirleri vakit varken almamışlardı?

    Neden Cumhurbaşkanı, darbe girişimini eniştesinden öğrenmek zorunda kalmıştı? Neden Başbakan’ın darbe girişimi başladıktan çok sonra haberi oldu?

    Biri asker, diğeri sivil iki bürokrat, darbe girişimini neden önleyemediklerinin hesabını vermedikleri gibi, “Yüce Meclis’i” de önemsemiyorlar.

    AKP yöneticileri, Başbakan, Cumhurbaşkanı, her fırsatta “Meclis’ten üstün güç yoktur” diyorlar ama belli ki bu ülkede en azından iki kişi var ki, Meclis’in gücü onlara yetmiyor!

     

    Yazının tamamını okumak için tıklayınız.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow