hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Elmas krizinden sonra gündem Abdülhamid’in kayıp çantası

    Elmas krizinden sonra gündem Abdülhamid’in kayıp çantası
    expand

    Osmanlı İmparatorluğu'nun 34'üncü padişahı 2'nci Abdülhamid’in adı, geçtiğimiz hafta David Beckham’ın oğlunun düğünüyle gündeme geldi. İddiaya göre gelinin annesi Claudia Peltz'in boynundaki 94,80 karatlık elmas, aslında Sultan 2'nci Abdülhamid tahtan indirildiği esnada 'kaybolan' en nadide parçalardan biriydi...(Hürriyet)

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Eski İngiliz futbolcu David Beckham’ın oğlu Brooklyn Beckham, geçtiğimiz hafta Amerikalı milyarder Peltz ailesinin kızı Nicola Peltz ile dünya evine girdi. Düğünde Nicola’nın annesi Claudia Peltz’in boynundaki, değeri on milyonlarca dolarla ölçülen elmas dikkat çekti.

    Dünyanın en pahalı elmaslarından biri olan elmas, Star Of The East (Doğunun Yıldızı) adını taşıyor. 94,80 karat olduğu belirtilen bu elması haber konusu yapan şey ise onun bir zamanlar Yıldız Sarayı'nda bulunan 'hanedanlık malı' olduğu iddiası.

     

    İddiayı ortaya atan 2'nci Abdülhamit’in beşinci kuşak torunu Nilhan Osmanoğlu. Osmanoğlu kesin ifadeler kullansa da tarihçiler ve uzmanlar daha temkinli konuşuyor. Elmasın yolunun bir zamanlar Osmanlı Sarayı'ndan geçmiş olabileceği tahmin edilse de 'satılmış' mı yoksa 'çalınmış' mı olduğuna dair farklı olasılıklar var. Kesin olan şey ise Osmanlı tarihinin benzer birçok hikayeyi barındırması.

    Peltz ailesinin bahse konu elmasının geçmişine dair iddiaların odağında bulunan Yıldız Sarayı Baskını ise gizemi bugün bile tam olarak çözülemeyen birçok olayı barındıran bir vaka. Baskını 'gizemli' kılan şeylerin başında ise 2'nci Abdülhamid'in mücevheratla dolu çantasının akıbeti geliyor. İşte tarih kitaplarının sayfaları arasında gizlenen o detay ve tarihçilerin görüşleri...

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    HER ŞEY 31 MART VAKASI İLE BAŞLADI

    İttihatçılara karşı 13 Nisan 1909'da başlayan ve 3 gün süren '31 Mart Ayaklanması'nı bastıran Hareket Ordusu, isyandan sorumlu tuttuğu ve Yıldız Sarayı'nda ikamet eden Sultan 2'nci Abdülhamid'i tahttan indirdi. Yerine 65 yaşındaki Sultan Reşad yani 5'inci Mehmed getirildi. Bu esnada Abdülhamid'in 'ana saray' olarak kullandığı Yıldız Sarayı da halk tarafından yağmalandı.

    İttihatçılar Abdülhamit'i Yıldız'dan ani olarak uzaklaştırmaz, sarayın mücevher, zümrüt, yakut, altın, inci vesaire kıymetli her nesi varsa oradan aldırmışlardır. Değeri milyonlar tutan ve aynı zamanda tarihi hazine teşkil eden küçük parça eşya büyük sandıklara doldurulup hemen harbiye nezaretine getirilip orada büyük dış kapının yanlarındaki -bugün biri rektörlük, diğeri Türkiyat Enstitüsü olan- binaların alt katlarına yerleştirilmişlerdir.

    Hürriyet.com.tr’ye konuşan Konya Karatay Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Caner Arabacı da 31 Mart Vakası’nın ardından yaşanan Yıldız Yağması ile ilgili çarpıcı bilgiler verdi. Prof. Dr. Arabacı “Ayaklanmayı bastırmak üzere İstanbul'a yürüyen Hareket Ordusu'ndakiler, sarayı basıp tahribata yol açtı. Yıldız Sarayı’ndaki zenginlikler yağma edildi. Yıldız Sarayı’nın çevresinin askeri birlikler tarafından kuşatılması Osmanlı Devleti açısından önemli bir dönüm noktasıdır. Yıkılışa giden sürecin çok önemli bir patlaması gerçekleştirilmiştir” dedi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Yıldız Sarayı’ndan yağmalanan eşyaların birçok kaynakta konu edildiğini belirten Arabacı, “Bazı yayınlar ya da hatıralar var. Bu konuda biraz daha bilgi sahibi olabilmek için başka hatıralara da bakılması lazım. Herkes durduğu yerden, bulunduğu konumdan bilgi verdiği için o bilgileri derleyip toparladığımızda ancak bir fotoğrafa ulaşabiliriz” diye konuştu.

    2'nci Abdülhamid’in kayıp mücevher dolu çantası ile ilgili de bilgiler veren Arabacı şunları söyledi:

    Sultan III. Selim'in annesi Mihrişah Sultan için yaptırılan Yıldız Sarayı, II. Abdülhamid (1876-1909) süresinde Osmanlı Devletinin ana sarayı olarak kullanıldı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    -- Tescilli olanlar için hak iddia edilebilir ama diğerleri için ne diyebiliriz ki, zamanında alıp götürüldü. Tarihi eser niteliğinde olan tescilli mallara hak iddia etmek de güç aslında. Brooklyn Beckham'ın düğününde ortaya çıkan kolyenin ‘Yıldız Yağması'ndan olmasının ihtimali var. Çünkü bu olayda kadınların eşyaları da yağmalandı.

    -- Daha sonra Osmanlı hanedanının yurt dışına gönderildiği dönemde de birtakım satımlar gerçekleşti. O dönemde hanedan üyeleri yurt dışına sürülünce bulundukları yerlerde hayatları devam ettirecek paraları bulmak için eşyalarını sattıkları oldu. Fakat Yıldız Yağması haliyle bu olaylardan daha önce gerçekleşmiştir.

    -- Üzerinde iddia bulunan malzemenin incelenmesi lazım. O malzeme (diyelim ki gerdanlık) üzerindeki yazılar vs. gibi unsurlar incelenince durum anlaşılır. Ancak “Bu kolye kesinlikle Osmanlı Dönemi’ne aittir” demek şu an için yanlış olur ama bir gerçek varsa o da ‘Yıldız Yağması’nın gerçekleştiği.

    Abdülhamit’in masasında bir kalem gördüm, hatıra olarak aldım. Bir belge gördüm onu katlayarak cüzdanıma koydum 2'nci Abdülhamid'in mücevher dolu çantası ile ilgili başka bir iddia da hanedan mensupları tarafından yurt dışına götürülüp satılmış olma ihtimali. 2'nci Abdülhamid'in 31 Mart Vakası sonrası kaybolan çantasındaki mücevherleri 'Nasıl topladığı' da bir hayli ilginç. Tarihi bilgilere göre; 2'nci Abdülhamid 1876'da tahta geçtikten sonra kendinden iki önceki padişah Abdülaziz'in yurt dışına kaçırılan mücevherleri ile de yakından ilgilenir.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Hristaki isimli banker tarafından Avrupa'ya kaçırılan mücevherler için girişimlerde bulunan 2'nci Abdülhamid, tahtta bulunduğu süre zarfında 158 parça mücevherin, 107’sini geri almayı başarır.

    Bazı tarihçilere göre ‘Yıldız Yağması'nda kaybolan mücevherlerin aslında Abdülaziz'in kişisel eşyaları olma ihtimali yüksek. Aynı tarihçilere göre, 2'nci Abdülhamid’in büyük bir çabayla Paris’ten getirttiği hanedan mücevherleri de 33 yılın ardından bir şekilde yine Paris’e gitti ve satışa çıkarıldı.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow