hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    "Ergenekon"da işkence düzeltmesi!

    Ergenekonda işkence düzeltmesi
    expand

    "Ergenekon" davasının 72. duruşmasında tutuklu sanık avukat Kemal Kerinçsiz bugün de savunmasını sürdürdü. Davanın tutuklu sanıklarından Ümit Oğuztan, duruşma sırasında avukatları aracılığıyla yaptığı açıklamada, "MİT tarafından gönderildiği öne sürülen ve mahkemenin bilirkişiye çözümünü yaptırdığı ses CD'sinde işkence yapılan kişinin Tuncay Güney değil, kendisi olduğu" iddiasında bulundu.

    İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce, Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde görülen duruşmaya, Kahraman Şahin, Muhammet Yüce, Erkut Ersoy, Hayrettin Ertekin ve Erol Ölmez dışındaki tutuklu 31 sanık katıldı.

    "Ergenekon" davasının tutuklu sanıklarından avukat Kemal Kerinçsiz, diğer sanıklar "Oktay Yıldırım, Behiç Gürcihan ve Bekir Öztürk ile ilişkilerinin son derece kötü olduğunu" ifade ederek, "Birlikte 100 metre yol yürüyemeyiz. Zaruretten aynı çatı altında bulunuyoruz. Burada örgüt ilişkisi aramak zorlamadır" dedi.

    İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada savunmasına devam eden Kemal Kerinçsiz, iddianamede yer alanın aksine 28 Ekim 2005'te Fener Rum Patrikhanesi'nin Yunanistan'a gönderilmesi için yaptıkları etkinliğe Veli Küçük ile Muzaffer Tekin'in katılmadığını söyledi.

    Bu tarihte Küçük ile Tekin'i tanımadığını ifade eden Kerinçsiz, etkinlikte sanıklardan Sevgi Erenerol'un bulunduğunu anlattı.

    Kerinçsiz, "Danıştay saldırısını da Fransız Konsolosluğu önünde, sözde Ermeni soykırımının Fransız meclisinde kabul edilmesini protesto etmek için yaptıkları etkinlikte bir basın mensubundan öğrendiğini" ifade ederek, saldırıdan dolayı büyük üzüntü duyduğunu kaydetti.

    Kuvva-i Milliye ve Kuvayı Milliye 1919 adlı derneklerle hiçbir etkinliğe katılmadığını dile getiren Kerinçsiz, sadece Beykoz'daki Türkiye Kuvayı Milliye Mücahitleri Derneği'nin düzenlediği bir etkinliğe katıldığını anlattı.

    Kerinçsiz, Ayasofya Derneği, Büyük Hukukçular Derneği ve Büyük Güçbirliği Derneği'nin etkinliklerinin iddianamede örgütsel faaliyet olarak gösterildiğini, bu derneklerin kurulması için herhangi bir talimat alınmadığını söyledi.

    Yaptıkları 30 etkinliği de emniyete bildirdiklerini, örgütlerde olması gereken gizlilik kuralının bulunmadığını belirten Kerinçsiz, "İddianamede basit insan ilişkileri maalesef örgütsel ilişki olarak belirtilmiş. Basit insani dostluklar maalesef burada bir suçun delili olarak gösteriliyor" dedi.

    Kerinçsiz, kendilerinin gözaltına alınmaları sırasında görevlilerin hiçbir zorlukla karşılaşmadığını, tek bir direnişin dahi yaşanmadığını ifade ederek, örgüt operasyonlarında böyle bir durumun olamayacağını kaydetti.

    Oktay Yıldırım ile 7 aylık bir ilişkileri olduğunu, bu tarihten sonra görüşmediklerini, birbirlerini, görmeye katlanamayacak kadar sevmediklerini dile getiren Kerinçsiz, savunmasına "Bu kişiyle örgüt ilişkisi içinde bulunmam mümkün değil. Behiç Gürcihan, hakkımda defalarca yazı yazmış. Bekir Öztürk ile de husumetim var. Bu kişilerle ilişkilerimiz son derece kötü, pespaye hale gelmiştir. Birlikte 100 metre yol yürüyemeyiz. Biz burada zaruretten aynı çatı altında bulunuyoruz. İnsanlar artık bir arada bulunamayacak duruma gelmiştir. İlişkimiz kopmuş, bitmiştir. Oktay Yıldırım, Behiç Gürcihan ve Bekir Öztürk ile husumetimin başladığı 11. aydan itibaren bir araya gelmedim. Hiçbir etkinlikte beraber olmadık. Normalde yolda karşılaşsak kavga ederiz. Burada örgüt ilişkisi aramak zorlamadır" sözleriyle devam etti.

    "İşkenceyi Tuncay Güney'e değil bana yaptılar"

    Diğer sanıklardan Fikri Karadağ ile tanışıklığı olmadığını, Muzaffer Tekin'in ise avukatlığını yaptığını anlatan Kerinçsiz, Veli Küçük ile de asla samimi bir ilişkileri bulunmadığını, birkaç toplantıda bir araya geldiklerini söyledi.

    Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün, Kerinçsiz'in savunmasına ara vererek, duruşmayı yarın saat 09.30'a bıraktı.

    Öte yandan, davanın tutuklu sanıklarından Ümit Oğuztan, duruşma sırasında avukatları aracılığıyla yaptığı açıklamada, "MİT tarafından gönderildiği öne sürülen ve mahkemenin bilirkişiye çözümünü yaptırdığı ses CD'sinde işkence yapılan kişinin Tuncay Güney değil, kendisi olduğu" iddiasında bulundu.

    Oğuztan, açıklamasında, "Gazetelerde yayınlanan sorgu seslerinde işkence yapılan kişi benim. Bana yapılan işkence Tuncay Güney'e izlettirilerek korku ve sorgucuların her istediklerini kabul ettirebilmeleri sağlanmıştır. Tuncay Güney'e psikolojik baskı uygulanmış, birkaç tokat atılmışsa da fiziki olarak sistemli bir işkence yapılmamıştır. Yapılmasına gerek kalmamıştır. Mülakatında yer alan söylemleri ve rahatlığı kanıttır" görüşüne yer verdi.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow