hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    "Herkes sussa bile biz susmayacağız"

    Herkes sussa bile biz susmayacağız
    expand

    Başbakan Erdoğan, "Herkes sussa bile biz susmayacağız. Mısır'da demokrasi, milli irade katledilmiştir. Şimdi de millet katlediliyor. Bunu bütün dünyaya duyuracağız" dedi.

    Erdoğan, Tüm Sanayici ve İş Adamları Derneği (TÜMSİAD) tarafından Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen iftar programında konuştu.

    Erdoğan, şunları kaydetti:

    "Ramazan-ı Şerife maalesef başta Suriye ve Mısır olmak üzere İslam coğrafyasının genelinde yine acı haberlerle, acı manzaralarla girmiştik. Ramazan barışın, dayanışmanın, kardeşliğin ve merhametin ayıdır. Ancak bazı ülkelerde ramazana rağmen kalplerin yumuşamadığına, zulmün hız kesmediğine, vahşetin hiç ivme kaybetmeden yükseldiğine şahit oluyoruz. İşte bugün İslam dünyası sahura hazırlanırken, Müslümanlar oruç için niyet ederlerken, Mısır'da bir katliam başlatıldı. Şu ana kadar 200'ün üzerinde Mısırlı şehit edildi, 4 bine yakınMısırlı yaralandı.

    Öncelikle Mısır'da şehit edilen kardeşlerimize Rabbimden rahmet niyaz ediyorum. Rabbim, şehadetlerini mübarek eylesin diyorum. Mısır'daki şehitlerin tüm yakınlarına, dostlarına, kardeşlerine, Mısırlı kardeşlerimize buradan başsağlığı mesajlarımı yolluyorum."

    Başbakan Erdoğan, Mısır'da seçilmiş hükümeti yok sayanların, halkın seçtiği hükümeti devirenlerin, şimdi bununla kalmadığını ve halkı da katletmeye başladığını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

    "Önce milli iradeyi katlettiler, şimdi milleti katlediyorlar. Çünkü şuna inanıyoruz; zalimler aynı zamanda korkaktırlar, zalimler mazlumlardan korkarlar. Mazlumun ahından korkarlar, yetim bıraktığı çocukların, dul bıraktıkları eşlerin ahlarından korkarlar. Ne yazık ki zalimler korktukça daha da zalimleşir, daha da gaddarlaşır, kendi halklarına karşı, mazlumlara karşı daha fazla baskı uygular, öylece yok olur giderler.

    Hayatları boyunca ülkelerinin ve milletlerinin düşmanlarına karşı onurlu tek bir tavır takınamayanların, kendi halklarına karşı güya kahraman kesilmesi, korkaklıktan, acziyetten, zalimlikten başka bir şey değildir. İşte bunların güçleri düşmana yetmez, bunların gücü sadece ve sadece kendi halklarına yeter. Bunlar sadece ve sadece kendi halklarına kükrer, kendi halklarına kahramanlık taslar, sadece kendi halklarını katlederler."

    Mısır halkının direnişi

    Erdoğan, Mısır halkının haftalardır darbeye karşı son derece onurlu bir direniş sergilediğini ifade ederek, "Onların elinde silah yoktu, onların elinde molotof yoktu. Onlar bütün bu olanlara karşı sabırla direniyorlardı. Cumhurbaşkanlarını istiyorlardı, seçilmiş olanları istiyorlardı" dedi.

    Ortada askeri darbeyle iş başına gelenlerin bulunduğunu anlatan Erdoğan, şöyle konuştu:

    "Oradaki muhalifler hiç kimseye saldırmıyorlardı. Hiçbir şiddet eyleminin içine girmiyorlardı, hiçbir vandallığa, barbarlığa, yağmacılığa müsaade etmiyorlardı. Bizim ülkemizde olanların hiçbirisi Adeviyye'de yoktu. Bizim ülkemizde olanların hiçbir uygulaması, Kahire'de yoktu, İskenderiye'de yoktu. Ama bütün bunlara rağmen onların son derece vakur, ağırbaşlı, sağduyulu bir protestosu vardı. Haftalardır hem kendi ülkelerinin yöneticilerine, hem dünyaya çok net bir şey söylüyorlardı; 'Tahrir Meydanı'na baktınız, bunu bahane olarak gördünüz, darbe yaptınız. İşte Adeviyye Meydanı, işte Nahda Meydanı, İşte Ramses Meydanı, işte Mısır'ın her şehrindeki milyonlarca insan, bu darbeden vazgeçin, bize Cumhurbaşkanımızı geri verin' diye haykırıyorlar."

    "Hani nerede Avrupa?"

    Mısır'da demokrasi katledilirken susanların, millet katledilirken de bu suskunluklarını sürdürdüklerini aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:

    "Hani nerede Avrupa? Hani nerede AB? Hani nerede Avrupa değerleri? Sağa sola demokrasi dersi verenler, hani nerede demokrasi? Nerede demokratik değerler? Birleşmiş Milletler nerede? Türkiye'de polisin son derece haklı, son derece meşru şekilde kullandığı su ve biber gazı için yaygara koparanlar, Mısır'daki darbe karşısında, Mısır'daki katliam karşısında neredeler?

    Gazetelere ilan verip Türkiye'ye en ağır hakaretleri edenler, Mısır'da bir gecede 200'den fazla insan katledildi, peki şimdi neredesiniz? Bunu neden görmüyorsunuz? Neden duymuyorsunuz? İstanbul'da sokaktaki şiddet eylemlerini canlı yayında saatlerce anlatan BBC, CNN, diğer uluslararası medya; Mısır'da darbe yapıldı, şimdi katliam yapılıyor, bunu neden görmüyorsunuz? Neden duymuyorsunuz? Bunu neden saatlerce canlı yayınla dünyaya duyurmuyorsunuz, görmezden geliyorsunuz? Çünkü işinize gelmiyor."

    İslam dünyasına seslenen Erdoğan, "Ey İslam dünyası! Mısır'da kardeşleriniz katlediliyor. Mısır'da adalet hak, vicdan katlediliyor. Peki, siz bunu ne zaman duyacaksınız? Ne zaman göreceksiniz. Kardeşlerinizin kanı akıtılırken siz bu zulmü ne zaman fark edeceksiniz? Suriye'de de fark etmediniz. 100 bin insan orada öldürüldü, sesiniz çıkmadı. Hala susuyorsunuz. Nereye kadar? Ne zamana kadar ama şunu unutmayın ki yarın aynı şey sizin de başınıza gelebilir" ifadelerini kullandı.

    Mısır konusundaki değerlendirmelerine devam eden Erdoğan, "Akan masum sivillerin kanı, bu katliama sessiz kalanların eline yüzüne bulaşmıştır. Bu katliama sessiz kalan tepkisiz kalan bu vahşetin ortağıdır. Biz bu vahşetin ortağı olmayacağız. Biz Türkiye'yiz. Biz haksızlık karşısında eğilmeyiz. Haksızlık karşısında eğilip, dilsiz şeytanlardan olmayacağız. Herkes sussa bile biz susmayacağız. Mısır'da demokrasi katledilmiştir. Milli irade katledilmiştir. Şimdi de millet katlediliyor. Bunu bütün dünyaya duyuracağız. Siz milyonlarca Mısırlı'yı katledeceğinizi mi zannediyorsunuz? Nereye kadar katledeceksiniz? Nereye kadar ama bilesiniz ki hak er veya geç galip gelecektir. Hiç bundan endişeniz olmasın. Zira zulm ile abad olunmaz" diye konuştu.

    "Biz vicdanlara sesleniyoruz"

    Türkiye'nin açıklamalarından birilerinin rahatsız olduğunu kaydeden Erdoğan, şöyle devam etti:

    "Hain Erdoğan'... 'Üzerinde çapraz resimler olan Erdoğan'... 'Türkiye'nin mallarını boykot edin'. Aman boykot ettiniz Türkiye battı. Böyle bir şey mi var? Bu yaklaşım yaklaşım mı? Sen önce Türkiye ile olan tarihi bağlarını iyi gözden geçir. Bunlar gafillerin, cahillerin yaklaşım türüdür. Biz böyle bir yaklaşımın içinde olmayız. Biz emin adımlarla yolumuza devam ederiz. Çünkü bizim işimiz zulüm değil. Sizin zulmünüzü devam ettirmenize payende olamayız. Bizim duruşumuz birilerini tabii ki rahatsız edecektir.

    Çünkü biz vicdanlara sesleniyoruz. Vicdanı olanlara sesleniyoruz. Kalbi olanlara sesleniyoruz. 'İnsanlığa ait değerleri olan, hele hele kalbinde zerre kadar imanı olan bir insan, bu haksızlık karşısında, bu cinayetler, bu katliamlar karışsında susamaz, sessiz kalamaz' diyoruz. Mısır'da artık bir an önce halkın iradesine saygı duyulmasını bekliyoruz. Mısır'ın Mübarek dönemini bile aratan uygulamalardan vazgeçip, demokrasiye güçlü bir fırsat tanımasını, demokrasiye, halk iradesine saygı duyulmasını bekliyoruz ve Mısır'da askeri darbenin arka planında olanları iyi biliyoruz.

    Onların da kendilerine çeki düzen vermesini istiyoruz. Buradan Mısır halkını da bir bütün olarak selamlıyoruz. Mısır'da darbeye karşı haklı, onurlu mücadele veren tüm kardeşlerimize biz de İstanbul'un nadide merkezinden selamlar gönderiyoruz. Evet, karşımızda Ebu Eyyüb el-Ensari; buradan gönderiyoruz. Kardeşlerim, Allah Mısır halkının yanında olsun ama benim bu gece en büyük üzüntüm neydi biliyor musunuz?

    200'ü aşkın orada kardeşleri şehit edilirken, öldürülürken, 5 bine yakın kardeşi orada yaralanırken, Tahrir Meydanı'nda havai fişeklerini atmak suretiyle eğlenenler vardı. Acaba bu eğlenenler kimlerdi? Onun için bu tür tezgahlara karşı, bu tür atılacak adımlara
    karşı her zaman uyanık olalım. Ben Mısır'ın şehitlerine Allah'tan rahmet diliyorum. Yakınlarına sabırlar diliyorum. Başsağlığı diliyorum. Kardeşlerim; Türkiye, Mısır'ın kardeşidir. Türkiye Mısır'ın yanındadır. Hep yanında olmaya da devam edeceğiz ama zalimlerin değil. Allah, bu mübarek ayda, Mısır halkına, Mısır'ın mazlumlarına sabır versin diyorum. Türkiye'den Mısır'a, en kalbi selamlarımızı, dayanışma mesajlarımızı iletiyorum."

    "Düşmanı çiçeklerle karşılayacaklar var"

    Başbakan Erdoğan, yurt dışında kimilerini kandırmak, aldatmak, belli çevreleri yanlış bilgilendirmek, çok farklı bir Türkiye fotoğrafı sunmak suretiyle Türkiye'nin uluslararası imajını karalamaya çalışan bazı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları bulunduğunu belirterek, "Hükümete olan kin ve öfkelerini öyle bir boyuta taşıyorlar ki, 'Türkiye'yi çökertirsek hükümeti de çökertmiş oluruz' anlayışıyla ihanet boyutuna varan girişimlerin içine giriyorlar. Bakın açık açık söylüyorum: Allah vermesin Türkiye'yi düşman işgal etse, 'Sizi bu hükümetten, bu partiden kurtaracağız' diye bu topraklara düşman girse, ne yazık ki onları çiçeklerle karşılayacak, bağrına basacak kadar gözü dönmüş olanlar var maalesef" dedi.

    "İşgal altındaki mütareke basını neyse, bazı medya kuruluşlarının durumu da işte bu" diyen Başbakan, "Sandıktan çıkamayacaklarını anlayan, darbelerden de umutları kesilen çevreler, şu anda yurt dışında Türkiye aleyhine saldırılar tertip ederek, kampanyalar düzenleyerek, birilerini aldatıp, kullanıp, iftira dolu bildirilere imza attırarak, kendi
    ülkelerinin, yani kendi bindikleri geminin tabanını kemiriyorlar" ifadelerini kullandı.

    Erdoğan şöyle konuştu:

    "Bakın son zamanlarda bir 'diktatör' sıfatı tutturmuş gidiyorlar. Buradan açık açık soruyorum; Diktatörün iş başında olduğu bir ülkede, gazeteciler veya gazeteler her gün başbakana hakaret edebilir mi?

    Diktatörün iş başında olduğu bir ülkede, bir tek kişi bile çıkıp, bu ülkenin başbakanına diktatör diyebilir mi? Diktatörlerin olduğu ülkede, sandık olur mu, seçim olur mu, milli irade bu kadar güçlü olabilir mi?

    Son seçimde yüzde 85 katılımın olduğu bir demokrasi ve 10 yıl içinde 7 seçimin yapıldığı bir ülke. Dünyada nadirdir bunun örnekleri. Diktatörlerin olduğu ülkelerde, sözlüklerde dahi diktatör kelimesi kullanılabilir mi?

    Bugün, 'özgürlük yok' diyenler, 'dikta rejimi' diyenler, inanın 10 yıl önce, belli kesimler, belli çevreler karşısında tir tir titriyorlardı, el pençe divan duruyorlardı, 'emret komutanım' diyorlardı, istedikleri gibi yazamıyorlar, konuşamıyorlardı."

    Somali'de Türkiye Büyükelçiliğine yönelik saldırı

    Somali'de Türkiye Büyükelçiliğine yönelik saldırıya ilişkin olarak ise Erdoğan, şunları söyledi:

    "Somali'den de bir acı haber aldık. Somali'de Türkiye Büyükelçiliğinin ek binasına bombalı saldırı düzenlendi. Saldırıda bir polisimiz maalesef şehit oldu. 3 vatandaşımız da yaralandı. Bu saldırıyı yapanlar da güya Müslüman. Kime yapıyor bunu? Türkiye Büyükelçiliğine. Neden yapıyor? Mogadişu'ya, Somali'ye, oradaki kardeşlerine hizmet getirdikleri için. Buradan şehit polisimize Allah'tan rahmet niyaz ediyorum. Tüm ailesine, milletimize, emniyet teşkilatımıza sabırlar diliyorum. Başsağlığı diliyorum. Yaralılarımıza da acil şifalar temenni ediyorum. Ambulans uçağımızı gönderdik, gerek şehidimizi, gerek yaralılarımızı alıp inşallah dönecekler."
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow