Giresun’da Komiser Sinem Dilekçe’nin ölümüne neden olan lunaparktaki oyun treni kazasının altından ihmal çıktı. Lunaparkta iş güvenliği uzmanı yoktu. Bakımları, mühendislerin yerine sanayiden çağrılan ustalar yapıyordu.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Giresun’da yaşayan komiser Sinem Dilekçe’nin Ankara’dan iki misafiri gelmişti. Eşi Samet Dilekçe ve misafirleriyle eğlenmek için 9 Ağustos akşamı lunaparka gittiler. Önce çarpışan arabalara bindiler. Ardından da “Nessi” adı verilen hızlı trene geçtiler. Bir tur attılar. İkinci turun ortasında tren raydan çıktı. Hepsi bir yana savruldu. 28 yaşındaki Sinem ağır yaralanmıştı, hayatını kaybetti. Olaya dair ‘taksirle ölüme sebep olmak’ suçundan soruşturma başlatıldı.

Giresun Emniyet Müdürlüğü’nün aldığı Lunapark sorumlularının ve şahitlerin ifadelerinden ihmaller zinciri çıktı:

‘ÇALIŞANLARIN EĞİTİMİ YOK’

Selim Kımıl (Lunaparkın yetkilisi - Tutuklu): Ben yüzde 5 hissedarım, şirketin büyük hissedarı Aysun Karaahmet’tir. Şirket faaliyetleri içerisinde lunapark da bulunmaktadır. Sorumlu müdür benim. Asıl çalışanlar yanında parttime çalışanlar da vardır. Çalışanların sabit bir görevi yoktur. İhtiyaç halinde yerleri değiştirilir. İşe başlayanlardan herhangi bir belge istenmemekte veya herhangi bir eğitim verilmemektedir. Makinelerin düzenli bakımları değişik firmalardan yapılmaktadır. Hızlı tren vagonlarının raydan çıkması durumunda, çalışan kişinin herhangi bir müdahale yapma şansı yoktur. Treni kullanan görevli sadece jetonları toplar ve düğmeye basarak treni hareket ettirir. Oyuncakların büyük bakımlarını sanayide kendim yaptırıyorum. Kazadan 3-4 gün önce kazanın olduğu trende bilye değişimi yaptırmıştık, herhangi bir problemi yoktu.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

‘SADECE DÜĞMEYE BASTIM’

Volkan Salan (Treni parttime kontrol eden üniversite öğrencisi): “Hızlı trenin sorumlusuyum. Jetonları toplar, hareket için düğmeye basarım. O gün saat 21.00 sıralarında jetonları topladım, trenin başlama düğmesine bastım. Tren hareket etti. Bir veya iki tur attıktan sonra trenin başındaki ejderha figürünün düştüğünü gördüm. Ardından bağrışma sesleri gelmeye başladı. Vagonun düştüğünü gördüm. O an müdahale imkânım yoktu. 5-6 saniye sonra tren başlama noktasına geldi. Düğmeye basarak durdurdum. Yaralıları çıkarttım.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

‘AKADEMİSYENİM, İLGİLENEMEDİM’

Aysun Karaahmet (Şirketin büyük hissedarı - Tutuksuz yargılanacak): Giresun Üniversitesi’nde akademisyen olarak görev yapmaktayım. Şirketin hissedarıyım. Akademisyen olarak görev yaptığım için şirket ile çok fazla ilgilenemiyorum. Lunaparkın işletmesi ve resmi işlemlerinden Selim Kımıl sorumludur. Makinelerin bakım ve onarım işlerinin takibinden kendisi sorumludur. Şirket yöneticileri ve çalışanların bulunduğu WhatsApp grubumuzda zaman zaman makine ve oyuncaklarımızın tamirat ve bakımlarının zamanında yapılması için telkinde bulundum.

HEKİM DE YOK GÜVENLİK UZMANI DA

İlgili yönetmelik lunaparktaki makinelerin, makine mühendisi veya elektrik mühendisi ile bir teknisyen tarafından ayda en az iki kere bakım ve kontrolünün yapılmasını öngörüyor. Ancak lunaparktaki makinelerin bakımının mühendisler yerine “anlaşmalı ustalar” tarafından yapıldığı anlaşıldı. Ayrıca mevzuata yine aykırı olarak “iş güvenliği uzmanı” ve sağlık personelinin olmadığı da belirlendi. Kaza yapan hızlı trene kazadan birkaç gün önce bir kaynak ustası tarafından kaynak ve bakım yapılmış...

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

‘BİR ANDA FIRLADI’

Sinem’in eşi polis memuru Samet Dilekçe de ‘müşteki’ olarak ifade verdi, olay anını şöyle anlattı: “Lunaparktaki hızlı trene binmeye karar verdik. Vagonların hepsi doluydu. Bu yüzden en öndeki vagona bindik. Ben ve eşim ön kısımdaydık. Hızlı tren ile yokuş aşağı hızlı bir şekilde gelip sağa doğru dönüş yaptığım esnada içinde olduğumuz vagon raydan çıktı, hemen yan taraftaki korkuluklara çarparak durduk. Çarpmanın etkisiyle çenemi demir bariyerlere vurdum. Sonrasında eşimi yanımda göremedim. Sağa sola baktım. Eşim vagondan fırlamış, oradaki bariyerlere çarpmış ve yüzüstü halde yatıyordu. Baş kısmı oradaki demir korkulukların arasında kalmıştı. Hemen kontrollü bir biçimde çıkardık, sırtüstü yatırdık. Şok halindeydim. Sorumlu herkesten şikâyetçiyim.”

Kaynak: Hürriyet / MUSA KESLER