Kayseri Kitap Fuarı'na katılan ilahiyatçı yazar İhsan Eliaçık'a bir grup tarafından saldırıya uğramış, bu saldırının ardından yazarı olduğu Tekin Yayınevi, Ayrıntı, Metis, İletişim gibi yayınevleri fuardan çekilmişti. Bugün de saldırıyla ilgili Tekin Yayınevi yazarları Enver Aysever, Orhan Gökdemir, Ataol Behramoğlu, İbrahim Kaboğlu bir araya geldi, yaşanan saldırıyla ilgili açıklama yaptı. Eliaçık o günü anlatırken, 'Sivas benzeri bir olay yaşanabilirdi' dedi.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Kayseri Kitap Fuarı'nda saldırıya uğrayan İhsan Eliaçık, Kayseri Belediye Başkanı Mustafa Çelik'in kendisine yasak koydurduğunu iddia etmiş, 'Yayınevimi kabul etmiş ama bana söyleşi için salon vermeyeceğini, imza günümü duyurmayacağını söylemiş' demişti. Bugün de bir basın toplantısı düzenlendi.Basın toplantısına Tekin Yayınevi yetkilisi Elif Akkaya’nın kamoyuna duyuru ve teşekkür metnini okumasıyla başlandı.

Duyuruda, “Olay Kayseri Büyükşehir Belediyesi fuar yetkililerinin yazarlarımız R. İhsan Eliaçık ve Ö. İbrahim Kaboğlu’nu istemediklerini beyan edip, fuar alanına almayacaklarını açıkça belirtmeleri ile başlamış, sonunda fuar girişinde “örgütlü” 20-30 kişinin İhsan Eliaçık’a karşı fiili saldırıya geçmesi ile sonuçlanmıştır,” sözleri yer aldı. Akkaya, okuduğu basın açıklamasında, Kayseri Kitap Fuarı yöneticilerinin suçlamalarına, “Yazara yasak koymak, saldırıya yeltenmek, fikirleri sakıncalı ilan etmek, sansürlemek, bir Türkiye Cumhuriyeti yurttaşının herhangi bir şehre, o şehirdeki halka açık herhangi bir etkinliğe katılmasını engellemek bırakın belediyeyi, devletin en ali mercilerinin bile cüret edebileceği bir şey değildir,” ifadeleriyle yanıt verdi. Ayrıca, Evrensel, Kaynak ve Yazılama gibi yayınevlerinin de başvuru yaptıkları halde fuara alınmadıklarını da bu olaylar yaşandıktan sonra öğrendiklerini belirtti. 

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

İhsan Eliaçık’la dayanışma gösteren Ayrıntı, Metis, İletişim, Günışığı, Doğu, On8 yayınlarına, Kayseri halkına, Türkiye Yayıncılar Birliği’ne, okurlara, yayınevlerine, yazar, gazeteci ve toplumun duyarlı tüm kesimlerine teşekkür edildi.

İhsan Eliaçık'a Kayseri Kitap Fuarı'nda saldırı

'Sivas benzeri bir olay yaşanabilirdi'

Eliaçık ise olay gününü şöyle anlattı: Mesele benim olmam veya olmamam değildir, bunlar hem yayınevini çağırıyorlar hem de kavun karpuz seçer gibi, şu gelsin- gelmesin diye yazar seçiyorlar. Daha sonra yayınevinin standına kitaplar konuluyor, posterimiz asılıyor fakat biz içeriye alınmıyoruz. Kendi koydukları yasağı savunmayacak kadar korkaklar. Yayınevinde kitapları sergileniyor, posterleri asılı kimseye yasak koyduğumuz yok, nerede yasak diyorlar. Dışarıdaki güruhun gösterisini de halk istemiyor diye gösteriyorlar. Ben bunun böyle olacağını tahmin etmiştim ama kapıda bir güruh beklemiyordum, standa oturduktan sonra birkaç görevlinin gelip beni kaldırmak isteyeceğini düşünüyordum. Ben de dışarı çıkmayacaktım, sürükleyeceklerdi. Sürüklenerek çıkan yazar olarak yazılacaktım. Bunu göze almıştım ama bir güruhla karşılaştım, yanımda kimse yoktu. Bir grupla gitseydim arkadaşlarıyla fuarı bastı diyeceklerdi. Arabadan indim, o güruhun içine yanımda kimse olmadan gittim ve durdum. Söyledikleri sözlere yanıt vermedim. Ölmüş anneme bile küfür ettiler, her şeyi söylediler. Ben sadece yüzlerine acıyarak baktım. Kapının önünde duran insanlar beni korumak istediler. Onların korumasıyla bana ulaşamadılar. Tekmeleri, yumrukları boşa gitti.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Sivas benzeri bir olay yaşanabilirdi. Oturma eylemine başladım orada. Fakat baktım ki olay büyüyor, CHP il teşkilatı koştu geldi, milletvekilleri geldi, alevilerden tanıdıklarım vardı onlar telefonla aramaya başladılar. Baktım orada bir kalabalık toplanacak, karşıdaki güruhun da üzerinde ne var bilmiyorum, bu iş kötüye doğru gidiyor diye gördüm ve oturma eyleminden vazgeçtim. Kayseri benim memleketim ve bizim yaptığımız eleştirilerden çok rahatsız oluyorlar, öbür tarafa geçti diye düşünüyorlar, benim bir tarafa geçtiğim yok. Ben sadece kafamdaki duvarları yıktım. 

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Behramoğlu: “Hiçbir fuar düzenleyicisi kavun karpuz seçer gibi yazar seçemez.”

Eliaçık’ın ardından sözü alan şair Ataol Behramoğlu, “Hiçbir fuar düzenleyicisi kavun karpuz seçer gibi yazar seçemez. Böyle bir şey yapmaya hakkı yoktur. Belediye Başkanı ile bizzat cumartesi sabahı telefonla görüştüm, olayları öğrenince gelmeyeceğimi söyledim, özür dilemelisin, yazarları engelleyerek fuar yapamazsın dedim. Yerimiz yoktu dedi. İhsan Eliaçık’ın sağduyusu olayların büyümesini engellemiştir,” diyerek tepkisini belirtti. 

İlahiyatçı İhsan Eliaçık referandum kararını açıkladı

'Devlet yaşam hakkını tehdit ediyor'

Fuarda konuşmasına izin verilmeyen bir başka yazar olan Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, “Belediye başkanı beni arayarak yer sorunu olduğunu, her yayınevinden iki yazar alınabildiğini söyledi. Ben de ona stantta imza yapılıyor, yer sorunu olmuyor, dedim. Türkiye’de yasaklar otoriteden valilikten gelir. Yerel yönetimler özgürlük alanlarıdır, yasak koyamaz. Hedef gösterilerek, İhsan Hoca’ya saldırı düzenlenmesine açık hale getirilmiştir. Kaygı verici olan bir yerel yönetimin bunun öncülüğünü yapmış olmasıdır,” dedi.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Kaboğlu sözlerine şöyle devam etti: Biz fikir savunuruz, kendisi yasaklanır sonra kitapları yasaklanır. Kitabevi raflarından indirir, oralara ziyaretten alıkonulur kişinin. O kişiler magandalarla karşı karşıya geldiklerinde, burada sonuç olarak bir yaşam hakkıdır. Fikrin yok edilmesi ile fiziken insanın yok edilmesi arasında doğrudan bir ilişki vardır. Oysa devlet yaşam hakkını korumak için vardır. Bunun için gerekli önlemleri almalıdır. Burada gördüğümüz kadarıyla devlet yaşam hakkını tehdit edecek bir eylemde bulunmuştur. İhsan Elaçık'ın adı, benim adım bu şekilde gündeme geldiğine göre, devletin bir temsilcisi orada ilk fişeği atıp hedef göstermiştir. 

28 Şubat mağdurları: "Bugünün zulmü diğerlerini geçti"

'Karışmayın'

Yazar ve gazeteci Enver Aysever ise belediye başkanlarına çağrıda bulundu, 'Karışmayın, fuarlara katılacak olan yazarlara karışmak ne haddiniz ne de hakkınız' dedi. Aysever aynı davranışı CHP'li bir belediye başkanı yapsaydı aynı tepkiyi vereceğini söyledi. 

Aysever, “Tüyap’ın ilk günü büyük bir toplantı yaparak ifade özgürlüğünden yana tavır koyduğumuzu, bunun sağlanmadığı şartta, böyle fuarlara gitmeyeceğiz kararı almalıyız. Yazar konuşmaya başlayınca toplum değişir, yazar konuşmazsa toplum susar,” dedi.

Yazar Orhan Gökdemir ise, “Bir yazar halka açık bir yere alınmadı değil, bir kişi memleketi olan yaşadığı büyüdüğü yerdeki fuara alınmamıştır. Orası Kayseri Belediye Başkanı’nın malı değildir. Kayseri halkın yeridir. Ne yazık ki ülke karanlık dönemden geçiyor. Biz bu karanlığı cesaretle aşacağız,” dedi. 

'Kayserililere hakarettir'

Bugün partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da Eliaçık'a yönelik saldırı hakkında konuştu, 'Bazı belediyeler kitap fuarları düzenlerler. Kayseri Büyükşehir Belediyesi de düzenlemiş. Her görüşten insan gelir. Yazarla okuyucu arasında sıcak samimi ilişki ortaya çıkar. Okuyucu bazen yazarı eleştirir. İhsan Eliaçık saygıdeğer bir isim inancına bağlı düşünce inanç özgürlüğünü savunur çok sayıda eseri vardır dini içerikli. Kendi kitapları o fuarda davet edilir ama fuarı düzenleyen belediye Eliaçık'ın oraya gelip kitaplarını imzalamasını ve konuşmasını yasaklar. Bu belediye başkanı en büyük hakareti Eliaçık'a değil Kayserililere yapıyor. Bu Kayserililere yapılan en büyük hakarettir' dedi.

Kayseri Belediyesi, Eliaçık hakkında hukuki işlem başlatacaklarını açıklamıştı

Yaşanan bu saldırıdan sonra Kayseri Büyükşehir Belediyesi konuya ilişkin "Konu tamamen bizim dışımızda gelişmiş, fuarı provoke etmek isteyen bir yazarla görüşlerini paylaşmayan bir grup arasındaki olaya emniyet güçlerimiz müdahale etmiştir. Halkın tepkisiyle karşılaşan bir kişinin tepkiyi Büyükşehir Belediyesine yönlendirmek istemesi de anlaşılır gibi değildir'' açıklamasını yapmış, yazar Eliaçık ile ilgili hukuki işlem başlatacaklarını bildirmişlerdi.