"MEZARLIKLAR DAİRESİ OLARAK ŞU ANDA BUNLARIN KİMSESİYİZ"
İstanbul'un herhangi bir ilçesinde bir insan hayatını kaybettiğinde gelen bildirim üzerine personellerinin gidip cenazeyi alarak gasilhaneye getirdiğini ifade eden Koç, şöyle konuştu:"Gasilhanede yine virüs salgınından önce normal olarak yaptığımız işlemler ne ise aynısını yapıyoruz. Ölüden virüs bulaşma ihtimali sıfıra yakın. Muhakkak temas lazım ve o temastan sonra da elleri bir şekilde ağza buruna götürmek gerekiyor. Bu pek mümkün değil. Sadece yıkama sırasında, salgısından ya da ölünün bedeninde var olan virüslerin bir şekilde sıçraması lazım. Bu da ancak tazyikli suyla olabilir. Biz bunu kaldırdık. Eski usul suyu dökerek yıkama yapıyoruz. Yıkama ve diğer işlemler bittikten sonra naaşla ilgili hiçbir risk söz konusu değil. Hele gömüldükten sonra böyle bir tehlike yok."
Bazı mezarlıklarda "Burada defin istemiyoruz" diyenlerin çıkabildiğini dile getiren Koç, sözlerini şöyle sürdürdü:"Sonuçta bu ölüler bizim. Biz Mezarlıklar Dairesi olarak şu anda bunların kimsesiyiz. Biz sahipleniyoruz. Birçok aile bu süreçte kendi cenazelerine sahip çıkabilecek durumda değil. Birçoğu ya karantinada ya hastanede yatıyor veya korkudan yaklaşamıyor. O hiç tanımadığımız, ismini bile bilmediğimiz insanın kimsesi olmak zorundayız. Bazılarının cenaze namazlarını personelimizle biz kılıyoruz. Gerçekten cemaat oluşmayabiliyor. Bizim için cenaze de düğün de önemlidir. Cenazede ne kadar çok cemaat varsa o kadar iyidir. Ancak bu dönemde olmayacağını, olmaması gerektiğini de vatandaşlar anladı. Kimse de katılmak istemiyor aslında. 'Son bir kez cenazemi göreyim, yüzünü görüp dokunayım' diye bir talep de yok. Bu durum biraz daha içselleştirildi."