Kadınlar Meclis'i göreve çağırıyor!

Kadın cinayetlerine son vermek için bir araya gelen Cinayetlere Karşı Acil Eylem Grubu, Meclis'e olağanüstü toplanma çağrısında bulundu. Bu hafta içinde 15'i aşkın ilde sokak eylemleri yapacak olan kadınlar, isyanlarını ve taleplerini sosyal medyada da #KadınKatliamıVar hashtagi ile duyuruyor.
Kadın ve trans cinayetlerine son vermek için bir araya gelen Cinayetlere Karşı Acil Eylem Grubu, Meclis'e olağanüstü toplanma çağrısında bulundu. Kampanyanın içeriği ve eylem planlamasıyla ilgili bilgi vermek amacıyla bugün, saat 10:00'da, Cezayir Toplantı Salonu'nda düzenlenen basın toplantısına Avukat Hülya Gülbahar, Psikolog Pınar Önen ve Avukat Perihan Meşeli konuşmacı olarak katıldı.
Toplantıda kadına yönelik şiddetin hukuki boyutu hakkında bilgi veren Hülya Gülbahar, Meclis bu konuyla ilgili tek gündemli bir toplantı yapana kadar kampanyalarını sürdüreceklerini açıkladı. Gülbahar, "AHİM Türkiye'yi Nahide Opuz kararı ile mahkum etti. Bu karar devletin yargı ve koluk organlarının nasıl eksik kaldığını anlatıyor. Ayrıca 6284 Sayılı Şiddet Yasası, İstanbul Sözleşmesi ve Türkiye'nin taraf olduğu BM Kadına Yönelik Şiddetin Tasviyesi Sözleşmesi bulunuyor. Tüm bu yasalara ve uluslararası sözleşmelere rağmen Başbakan, kadın örgütleriyle yaptığı bir toplantıda 'ben kadın erkek eşitliğine inanmıyorum' dedi. Bunu söylediğinizde şiddeti körüklüyorsunuz demektir" dedi.
Kadın Bakanlığı'nın Aile Bakanlığı'na dönüştüğüne dikkat çeken ve bunun devletin uluslararası taahhütlerden vazgeçtiğinin resmi bir göstergesi olduğunu söyleyen Gülbahar, "Bakanlık logosunu önde erkeğin, arkada kadın ve çocuğun olduğu, hiyerarşik biçimde dizilmiş bir düzenle değiştirerek nasıl bir aile modeli belirlediklerini de göstermiş oldu. Bizim çabalarımızla bakanlığın web sitesine koyulan kadın erkek eşitliği sağlama ve kadının statüsünün yükseltilmesiyle ilgili bütün dokümanlar sayfadan kaldırılıp yerine aile ile ilgili dokumanlar koyulmuş. 81 İlde bakanlığın il müdürlerinin hepsi erkek. Bu teşkilatlanmayla nasıl bir aile yapısı anlatıyorsunuz?" diye sordu.
Cinayet değil cins kırımı
Aile Bakanlığı'nın boşanma karşıtı bir toplumsal dalga oluşturduğunu söyleyen Gülbahar, bu nedenle ayrılmak isteyen kadınların ayrılamadıklarını ve daha kolay öldürüldüklerini vurguladı. Hülya Gülbahar resmi rakamlara kadın cinayetlerini şu cümlelerle değerlendirdi: "Kadın cinayetleriyle ilgili devlet tarafından 2009 yılından beri resmi bir rakam verilmiş değil. 2002'den başlayarak Adalet Bakanlığı'nın kendi kayıtlarına cinayet diye geçen rakamlar şöyle: 66, 83, 164, 117, 663, 1011, 806, 953. 2009'dan 2014'e yüzde bin 400'lük bir artış yaşanmış. Bu rakamlar günde 5 kadının öldürüldüğünü gösteriyor. Yani bir cins bir cinsi günde beşer beşer öldürüyor. O yüzden cins kırımı demek gerekiyor."
Mor Çatı'nın yayınladığı son rapora göre iki yılda 26 bin 504 koruma tedbiri, 183 bin 215 de önleyici tedbir kararı verildiğini açıklayan Avukat Gülbahar, ne kadar talebin reddedildiğin ise bakanlık tarafından açıklanmadığına işaret etti ve bu kararlardan sadece 2 bin 917'sine hapis cezası verildiğini belirtti. Bu iki yılda sadece 371 kadına geçici maddi yardım desteği verildiğine işaret eden Gülbahar, "Geçici maddi yardımın süresini de tam olarak bilemiyoruz. Sadece bir gün de verilmiş olabilir. 2 yılda 123 kadının kimliği değiştirilmiş, bu çok ciddi can tehtidi olan durumlarda yapılıyor. Bu 123 kadına asgari ücret bile verilmiyor. Koruma emri için başvurduğunuzda yapılan ilk şey en yakın karakolların telefonu veriliyor. Bunun adı koruma kararı oluyor! Hukuki destek diye başvuran kadınlara barolara başvurun deniliyor. Psikolojik destek zaten yok. O zaman ŞÖNİM ne işe yarıyor?" diye sordu.
Hülya Gülbahar kadın cinayetleriyle ilgili Meclis'i göreve çağırarak şunları söyledi: "Bu çok önemli bir kampanya. Daha fazla kadın cinayetinin olmaması için ne yapmamız gerekiyorsa onu yapmak zorundayız. Bu şiddetin artışı tüm toplumu ciddi şekilde etkiliyor, kadınlar ve LGBTİ'ler ise en ağır şekilde etkileniyor. 15'i aşkın ilde eylem organizasyonumuz sürüyor ama bu sayı her gün artabilir. Sadece iktidar partisine seslenmiyoruz. Meclisteki bütün partileri göreve çağırıyoruz. AKP eşitliğe inanmadığını zaten deklare etti. Bu durumda muhalefet partilerinden beklentimiz iki kat arttı. CHP'nin, MHP'nin, HDP'nin konuyla ilgili bir planı olması ve hükümete baskı yapması gerekiyor. Meclis olağanüstü toplanan kadar bu konuyu gündemde tutacağız. "
Kadınlar 15'i aşkın ilde sokağa çıkacak
Kadınlar cinayetlere karşı ses çıkarmak için 20 Temmuz Pazar günü, saat 14:00'te, Kadıköy Boğa'da bir araya gelecekler. Aynı hafta 15'i aşkın ilde, geniş katılımlı başka eylemlerde organize edilecek. Konuyla ilgili açıklamayı okuyan ve illerdeki eylem takvimini açıklayan Avukat Perihan Meşeli, 137 kadın, LGBTİ ve meslek örgütleri ile siyasi partilerden kadınların nasıl bir araya geldiğini şöyle açıkladı: "Kadın cinayetleri canımızı yakmaya devam ediyor. Aile Bakanı Ayşenur İslam'nın 'kadınlar koruma altında öldürülmüyor. Çağlayan Adliyesi'nde öldürülen Hanime Aslan'ın koruması Aile Bakanlığı'nın verdiği koruma değildi' açıklaması da canımızı bir kez daha yaktı. Bu açıklama sayesinde bakanın 6284 sayılı yasadan haberdar olmadığını da fark etmiş olduk. Böylece şimdilik 137 kadın ve meslek örgütünün imzası bulunan cinayetlere karşı acil eylem grubunu kurduk."
2014 yılının ilk altı ayında koruma kararına rağmen 16 kadının öldürüldüğünü belirten Meşeli, sözlerini şöyle sürdürdü: "Adı konmamış bir savaş içindeyiz, devlet de bu cinayetlerin faali. Boşanma konusunda devlet çiftleri boşamaya değil uzlaştırmaya çalışıyor. Bu cinayetin başlangıcı demek. Koruma kararı için de kadınların başvuruda bulunmaları gerekiyor. Bu da kadınlar için ikinci bir mağduriyet anlamına geliyor. Şikayet etmenin yükü de yine kadınlara bırakılıyor. Oysa erkekleri engelleyecek mekanizmalar oluşturulmalı. Ayrıca kadın maddi sıkıntı yaşadığında şiddet gördüğü adamı eve almak zorunda kalıyor. 6284 sayılı kanuna göre kadınlar hiçbir ücret ödemeden koruma talebinde bulunabiliyor ve harç alınmıyor. Şiddet devam ediyorsa kadın tekrar şikayette bulunabiliyor. Yakın koruma ya da koruma polisi talep edildiğinde kadınlara yövmiyesini ve yol parasını karşılayacağım diye bir kağıt imzalattırılıyor. Bunu aslında devletin karşılaması gerekiyor. Bunun da takipçisi olacağız."
Hastalık değil erkek şiddeti
Kadın cinayetlerinin aynı zamanda ciddi bir toplum sağlığı sorunu olduğunu söyleyen Pınar Önen ise erkek şiddetinin tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de kanıksanmış durumda olduğunu ifade etti. Bunun bir hastalık olmadığına dikkat çeken Önen, "Erkeklerin hasta olduğu savını reddediyoruz. Şiddet basit bir öfke kontrol problemi olarak görülüyor ve ne kadar tehlikeli olduğunu toplum olarak görmüyoruz. Bu öfke kontrolü ne oluyor da mesela iş yerinde ortaya çıkmıyor ama kadına karşı çıkıyor? Kendisinden güçsüze ve sistematik olarak ezilen bir gruba karşı çıkması bunun bir hastalık olmadığının, bir zihniyet olduğunun göstergesidir" dedi. Önen aynı zamanda kadına karşı şiddetin cezasız kalmasının da çok büyük problem olduğunu belirtti: "Cezasızlık erkek şiddetinin adalet ve hukuk tarafından da onaylandığını gösteren bir şey. Bu cinayetlerin birden ortaya çıktığını düşünmeyelim, bu bir süreç. Şiddet döngüsü içinde olan tüm kadınlar öldürülme riski altındalar. Kadınlar bu riski gördükleri halde çaresiz hissettikleri, gidecek yerleri olmadığını düşündükleri, kadın örgütlerinden haberdar olmadıkları, koruma kararına rağmen korunamadıkları için inkar etmeyi tercih edebiliyorlar. Kavga çıkmasın, sinirlenmesin diye erkeğin her istediğini yaparak hayatta kalmaya çalışıyorlar."
Önemli bir başka risk grubunun da çocuklar olduğunu hatırlatan Önen, sözlerine şöyle devam etti: "Günde en az üç kadın öldürülüyorsa, en az 10 çocuğun babası hapse, annesi de mezara giriyor demektir. Bir çocuk kaybolduğunda ayağa kalkan Türkiye ne oluyor da bu çocukları görmezden geliyor? Koruma kararında da sorun var. Koruma aslında bir nevi takiptir. Kadının sürekli o tehditle bir arada yaşaması demektir. Aslında takip edilmesi, tecrit edilmesi gereken erkektir. Örneğin bu erkekler nasıl oluyor da silah edinebiliyor."
Kadınlar sokakların yanı sıra sosyal medyayı da eylem alanı olarak kullanacaklar. Bu hafta içi pazartesi ve çarşamba günleri sosyal medya eylemi yapan kadınlar, 19 Temmuz Cuma günü, saat 16.00-17.00 arasında #KadinKatliamiVar hashtag'i ile isyanlarını ve taleplerini dile getirecekleri paylaşımlarda bulunacaklar.
EYLEM PROGRAMI
16 TEMMUZ ÇARŞAMBA
DERSİM / Sanat Sokağı
17 TEMMUZ PERŞEMBE
MERSİN / Taş Bina Önü, 12:30
18 TEMMUZ CUMA
VAN / Sanat Sokağı,18:00
20 TEMMUZ PAZAR
İSTANBUL / Kadıköy Boğa Heykeli, 14:00
ANKARA / Güven Park, 14:00
ANTALYA / Kapalı Yol Halk Bankası, Karaalioğlu Parkı, 21:30
İZMİR / Alsancak Garı, 18:30
BURSA / Nilüfer Metro İstasyonu, Beşevler durağı, 22:00
MARMARİS / 21:00
FATSA / Sahilde oturma eylemi, 21:00
KOCAELİ / Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı İl Müdürlüğü önü, 17:00
KAYSERİ / Cumhuriyet Meydanı Almer Önü, 16:00
ÇANAKKALE / Kordon Boyu, 20:00
ESKİŞEHİR / Adalar Migros Önü, 17:00
21 TEMMUZ PAZARTESİ
ADANA / İnönü Parkı, 18:30
İMZALAR:
1 Adana Ev Hanımları Dayanışma ve Kalkındırma Derneği
2 Adıyaman Yaşam Derneği
3 AKDAM Kadın Dayanışma Merkezi ve Sığınma Evi Derneği
4 Amargi İzmir
5 Anarşist Kadınlar
6 ANKA LGBT
7 Ankara Feminist Kolektif
8 Antalya Kadın Danışma Merkezi ve Dayanışma Derneği
9 Ayvalık Bağımsız Kadın İnisiyatifi
10 Bağımsız Kadın Derneği - Mersin
11 Bağlar Kadın Kooperatifi-Diyarbakır
12 Barış İçin Kadın Girişimi
13 Batman Selis Kadın Danışmanlık Merkezi
14 Batman Hevî Umut Kadın Atölyesi
15 Berfin Kadın Merkezi -Siirt
16 Berjin Amara Kadın Merkezi-Viranşehir
17 Bodrum Kadın Dayanışma Derneği
18 Buca Evka-1 Kadın Kültür ve Dayanışma Evi
19 Bursa Mor Salkım Kadın Dayanışma Derneği
20 Ceren Kadın Derneği-Diyarbakır
21 Çiğli Evka-2 Kadın Kültür Evi (ÇEKEV)
22 Demokratik Özgür Kadın Hareketi (DÖKH)
23 Dersim Yaşam Kadın Merkezi
24 Dersim Yenigün Kadın Dayanışma Derneği
25 Didim Kibele Kadın Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği
26 DİKASUM-Diyarbakır Büyükşehir
27 Ekin Ceren Kadın Merkezi-Diyarbakır Kayapınar
28 Ekmek ve Gül Programı ve Dergisi
29 Elder Kadın El Emeğini Değerlendirme Derneği
30 Egeli Kadın Yazarlar/EKYAZ Platformu
31 EPİDEM-Diyarbakır Yenişehir
32 Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği
33 Eşit Yaşam Derneği
34 Eşitlik İzleme Kadın Grubu - EŞİTİZ
35 Ev Kadınları Derneği - Adana (EVKAD)
36 Ev-eksenli Çalışan Kadınlar Çalışma Grubu
37 Filmmor Kadın Kooperatifi
38 Girişimci Kadınların Desteklenmesi Derneği (GİKAD)
39 Göçmen Dayanışma Mutfağı Kadın Grubu
40 Gökkuşağı Kadın Derneği
41 Gülşilaw Kadın Merkezi-Nusaybin
42 Halkevci Kadınlar
43 İlerici Kadınlar Derneği
44 İmece Ev İşçileri Sendikası
45 İmece Kadın Dayanışma Derneği
46 İstanbul Feminist Kolektif
47 İştar Kadın Merkezi-Mersin
48 İzmir Bağımsız Kadın İnisiyatifi
49 İzmir Kadın Dayanışma Derneği
50 İzmir Feminist Kolektif
51 Jinwar Kadın Merkezi-Çınar
52 KADEM Diyarbakır-Sur
53 Kadın Adayları Destekleme Derneği - KA.DER
54 Kadın Dayanışması
55 Kadın Dayanışma Vakfı
56 Kadın Emeği Kolektifi
57 Kadın Emeği ve İstihdamı Girişimi Platformu
58 Kadının İnsan Hakları Yeni Çözümler Derneği
59 Kadınlarla Dayanışma Vakfı
60 Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM)
61 Kampüs Cadıları
62 Kapadokya Kadın Dayanışma Derneği
63 Kardelen Kadın Merkezi-Diyarbakır Bağlar
64 Karadeniz Kadın Dayanışma Derneği
65 Karya Kadın Derneği
66 Kayseri Kadın Dayanışma Derneği
67 Kazdağı Kadın Dayanışma Grubu
68 Keskesor LGBTİ Diyarbakır Oluşumu
69 Kırmızı Biber Derneği
70 Kırmızı Şemsiye Cinsel Sağlık ve İnsan Hakları Derneği
71 Koza Kadın Derneği
72 Kürtaj Haktır Karar Kadınların Platformu
73 Lambdaistanbul LGBTİ Dayanışma Derneği
74 Malatya Homofobi ve Transfobi Karşıtı Gençlik İnisiyatifi
75 Mavi Kalem Derneği
76 Maya Kadın Merkezi-Bostaniçi
77 Mersin Kadın Emeği Kolektifi Derneği
78 Mersin LGBTİ 7 Renk Derneği
79 Meya Kadın Merkezi-Silvan
80 Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı
81 MorEl Eskişehir LGBTİ
82 MSGSÜ Kadın Araştırmaları Kulübü
83 Muğla Kadın Dayanışma Grubu
84 Muş Kadın Derneği (MUKADDER)
85 Nujen Kadın Merkezi-Bismil
86 Nujiyan Kadın Merkezi-Lice
87 ODTÜ LGBTİ
88 Özgür Genç Kadın
89 Peljin Kadın Merkezi-Derik
90 Petrol-iş Kadın Dergisi
91 Pembe Caretta LGBTQ
92 Selis Kadın Derneği-Diyarbakır
93 Selis Kadın Merkezi-Ergani
94 Sınır Tanımayan Kadınlar
95 Sitiya zin Kadın Merkezi-Cizre
96 Smyrna İş ve Meslek Sahibi Kadınlar Derneği
97 Sosyalist Feminist Kolektif
98 Sosyalist Kadın Meclisleri
99 SPoD LGBTİ (Sosyal Politikalar Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği)
100 Şiddete Son Platformu (271 örgüt)
101 Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu
102 Uçan Süpürge Kadın İletişim ve Araştırma Derneği
103 Uluslararası Kadın Hakları & Kalkınma Forumu (AWID)
104 Urfa Yaşam Evi Kadın Dayanışma Derneği
105 VAKASUM-Van
106 Van Kadın Derneği (VAKAD)
107 Van Mavi Göl Kadın Derneği
108 Van Yaşam, Kadın, Çevre, Kültür ve İşletme Koop.
109 Yeni Demokrat Kadın
110 Yoğurtçu Kadın Forumu
111 Çağdaş Hukukçular Derneği İstanbul Şube Kadın Komisyonu
112 DİSK Kadın Komisyonu
113 EMEK Parti’li Kadınlar
114 Genel-iş Sendikası’ndan Kadınlar
115 Hak ve Özgürlükler Partisi / Hak-Par Kadın Komisyonu
116 Halkların Demokratik Kongresi / HDK Kadın Meclisleri
117 İnsan Hakları Derneği / İHD Kadın Komisyonu
118 İnsan Hakları Derneği / İHD Ankara Şubesi Kadın Komisyonu
119 İstanbul Eğitim-sen 2 Nolu Şube Kadın Komisyonu
120 İstanbul Eğitimsen 3 No'lu Şube Kadın Komisyonu
121 İstanbul Eğitim-sen 5 Nolu Şube Kadın Komisyonu
122 İstanbul Eğitim-sen 6 Nolu Üniversiteler Şubesi Kadın Komisyonu
123 İstanbul Eğitim-sen LGBTİ Komisyonu
124 İşci Demokrasisi Partisi’nden Kadınlar
125 İzmir Kent Konseyi Kadın Meclisi
126 Kadın Partisi
127 Mahalle Yaşam Dayanışma Derneği’nden Kadınlar
128 Nilüfer Kent Konseyi Kadın Meclisi
129 ÖDP Kadın Koordinasyonu- İzmir
130 Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi Kadın Meclisi
131 TMMOB’li Kadınlar
132 Toplumsal Dayanışma için Psikologlar Derneği (TODAP) Kadın Komisyonu
133 Türk Tabibler Birliği / TTB Kadın Hekimlik ve Kadın Sağlığı Kolu
134 Türkiye Gazeteciler Sendikası Kadın Komisyonu
135 Türkiye Psikiyatri Derneği Kadın Ruh Sağlığı Çalışma Birimi
136 Yeşil Sol Kadınlar
137 78’liler Federasyonu’ndan Kadınlar