hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Katliam kurbanı Coşkun'un ailesinden devlete 1.7 milyon liralık dava

    Katliam kurbanı Coşkunun ailesinden devlete 1.7 milyon liralık dava
    expand

    10 Ekim 2015’te IŞİD militanları tarafından düzenlenen ve 102 kişinin hayatını kaybettiği Ankara Tren Garı Meydanı’ndaki bombalı saldırıda yaşamını yitiren Avukat Uygur Coşkun’un ailesi, gerekli önlemleri almayan İçişleri Bakanlığı aleyhinde 1 milyon 738 bin TL’lik maddi ve manevi tazminat davası açtı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Cumhuriyet'in haberine göre Uygur Coşkun’un avukat eşi Mehtap Coşkun, dün avukatlarıyla birlikte Ankara Bölge İdare Mahkemesi’ne giderek aile adına dava dilekçelerini teslim etti. Dilekçede, söz konusu olayın idarenin ağır hizmet ve görev kusuru nedeniyle yaşandığı vurgulanırken, şöyle denildi:

    “Olayın gerçekleşmiş olması ve ağır sonuçları nazara alındığında bu kamu görevlilerinin tamamının veya belki de bir kısmının görevini yapmadığı, eksik veya yanlış yaptığı açıkça ortada olup bu sonuç, ağır hizmet kusurunun gerçekleştiğini göstermektedir. Olay sonrasına resmi veya sivil kıyafet ile görevli hiçbir güvenlik personeli hakkında ölüm bilgisi ulaşmaması da güvenliğin eksik olduğu veya hiçbir önlem alınmadığını göstermektedir. Bu nedenlerle davalı İçişleri Bakanlığı ve İl Emniyet müdürünün mülki amiri davalı Ankara Valiliği olaydan ve zarardan sorumludur.”

    Dava konusu olayın oluşumu ve niteliği dikkate alındığında idarenin hizmet kusurunun bulunduğunun açık olduğu belirtilen dilekçede, “Teröristlerin yurtdışından gelerek yüzlerce kilometre yol katedip Ankara’ya ulaşarak eylemi gerçekleştirmesi; olay sonucu binlerce kişinin yaralanması/ölmesi ağır hizmet kusuru olduğunun en açık göstergesidir” ifadesi kullanıldı.

    Avukat Coşkun’un eşinin cenazesine olaydan ancak 16 saat sonra ulaşabildiği anlatılan dilekçede, şöyle devam edildi: “Adli Tıptan gelen haber sonrası cenazeyi teslim aldığında merhumun vücut bütünlüğü bozulmuş cenazesini gördüğünde yıkılmıştır. Halen zaman zaman ağlama nöbetleri geçirmekte, her toplumsal olay olduğunda acısı tazelenerek devam etmektedir. Davacı bu olay neticesinde hem eşini, hem çocuğunun babasını, hem iş arkadaşını hem de sevgilisini/dostunu kaybetmiş; geleceğe dair beklenti ve hayalleri yok olmuştur.”

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow