KCK basın davasına devam edildi

KCK basın davasında, iki yıla yakın bir süredir 22'si tutuklu yargılanan 46 gazetecinin davasına devam edildi. Gazeteciler, muhalif tavırları nedeniyle yargılandıklarını söyledi.

22'si tutuklu 46 gazetecinin yaptıkları haberler delil gösterilerek, örgüt üyeliği ile suçlandığı KCK basın davasında savunmalar alındı.

İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesince, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi dışında oluşturulan büyük salonda görülen duruşmada, Türkçe savunma yapan tutuksuz sanıklardan gazeteci Arzu Demir, gazeteciliği sadece bir meslek olarak görmediğini, yaşam tarzı, ideolojik ve politik bir tutum olarak tanımladığını belirtti. Demir, her zaman muhalif basın kuruluşlarında çalıştığını, Kürt basınıyla gösterdiği dayanışma nedeniyle sanık sandalyesine oturduğunu, 15 yıldır gerçeklerden asla taviz vermeyen bir gazeteci olduğunu belirtti.

Türkçe savunma yapan tutuksuz sanıklardan gazeteci Oktay Candemir de hazırlanan iddianamenin gerçek dışı ve çelişkilerle dolu olduğunu dile getirerek, gazetecilik faaliyetlerinin suç sayıldığını ve haberlerinin kriminalize edilmeye çalışıldığını vurguladı. İddianamede, yaptığı haberlerin altına yapılan değerlendirmelerin isabetsiz, zorlama ve niyet okumaya dayalı olduğunu ifade eden Candemir, şunları söyledi:

"Kesinlikle bu iddiaları kabul etmiyorum. Bu iddianameyle 1990'lı yıllarda faili belli cinayetlerle özgür basın geleneğini bertaraf edemeyenler, 20 Aralık 2011'de altın bir vuruşla Kürt basınını susturmaya çalışmış ama başarılı olamamıştır. Bu operasyonla düşünce, ifade ve basın özgürlüğü yok sayılmış, tarihe geçecek bir ayıba imza atılmıştır. 14 Nisan 2009 tarihinde başlayan ve KCK adı altında yürütülen operasyonlarda iş, basına kadar uzanmış ve bir gecede 46 gazeteci hukuksuz bir biçimde gözaltına alınmış, 36 gazeteci tutuklanmıştır."

Gerçeği yazdıkları için "anormal gazeteci" ilan edildiklerini anlatan Candemir, normal olmaya da hiç niyetinin olmadığını, 1990'lı yıllarda 76 Kürt gazetecinin sokak ortasında faili belli bir biçimde katledildiğini, 76 yaşındaki Musa Anter'in sokak ortasında kurşunlanarak öldürüldüğümü, hukuksuz tutuklu yargılamaların sürdüğünü, sansürün arttığını kaydetti.

Bir kısım tutuksuz sanıkların savunmasını tamamlamasından sonra Türkçe savunma yapacak olan diğer tutuksuz yargılanan gazetecilerin hazır olmadıklarını belirtmesi üzerine ve duruşmada Kürtçe tercüman olmaması sebebiyle, duruşma yarına ertelendi.