Macide Tanır son yolculuğuna uğurlandı

Tedavi gördüğü hastanede önceki gün vefat eden Devlet Tiyatroları sanatçısı Macide Tanır, Emirgan Mezarlığı'nda toprağa verildi.

Tanır için önce Ses Tiyatrosu'nda tören düzenlendi.

Törende, Macide Tanır'ın tabutunun başında bekleyen manevi kızı Emine Umar, taziyeleri kabul etti.

Tanır'ın Türk bayrağına sarılı tabutunun önünde Atatürk'ün ve kendisinin ayrı ayrı fotoğrafları ile "Altın Göl" oyununda kullandığı "Elmer" bebek yer aldı.

Macide Tanır'ın hayatının anlatıldığı kısa film gösterimiyle başlayan törende daha sonra katılımcılar Tanır için saygı duruşunda bulundu.

Törende konuşan Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Lemi Bilgin, Macide Tanır ile aynı mesleği paylaşmış olmaktan onur duyduğunu dile getirdi.

Macide Tanır'ın 1943 yılında Devlet Konservatuvarı'nın yüksek bölümünden sınıf atlayarak mezun olduktan sonra meslek yaşamını Ankara Devlet Tiyatrosu'nda sürdürdüğünü belirten Bilgin, Tanır'ın sanat hayatı boyunca 60'dan fazla oyunda görev aldığını anlattı.

Tanır'ın çok sayıda ödül sahibi olduğunu da ifade eden Bilgin, şöyle devam etti:

"Yarattığı birbirinden farklı, unutulmaz karakterlerle izleyicilerin belleğinde derin izler bıraktı. Tiyatromuz için bir şans, ülkemiz için gurur kaynağı olmuştur. Bazı oyuncular vardır ki, zaman ve mekan onlar için sınır değildir. Yaşam ve ölüm onlar için ne bir başlangıç ne de bir sondur.

Onlar perdenin her açılışında, Türk tiyatrosunun aldığı her alkışta seyirciyle buluşur. Cumhuriyet Türkiye'sinin sözünü sakınmayan sanatçısı Macide Hanım, doğrucu davutluğu yüzünden herkesi kızdıra-küstüre yaşadığını söylüyor kitabında. Oysa doğruyu hiç korkmadan söyleyebilen bir sanatçının ne kadar çok sevildiğini, ne kadar çok saygı duyulduğunu öğretiyor bize."

"Tiyatromuzun güneşi battı"

Tiyatrocu Ferhan Şensoy da son yıllarda tiyatro dünyasından çok değerli yıldızların kaydığını dile getirerek, "Macide Tanır'ın vefatıyla tiyatromuzun güneşi battı" dedi.

Gazeteci-yazar Mete Akyol da Macide Tanır'ın Pendik halkı adına bu ilçedeki istasyonda Atatürk'e "hoş geldiniz" dediğini anlattı.

Atatürk: "Benim kızım olur musun?"

Atatürk'ün, bu karşılama üzerine Macide Tanır'a, "Benim kızım olur musun?" dediğini aktaran Akyol, "Macide Tanır'ın Atatürk'ün kızı olması için Ankara'ya gitmesi gerekiyordu. Ancak o, anne ve babasını bırakamadı. Yapamayacağını söyledi. Ama hep Atatürk'ün manevi kızı olarak kaldı. Kızı özelliğini yaşatmakla da kalmadı, adına, namusuna hiçbir zaman toz kondurmadı" şeklinde konuştu.

Zeliha Berksoy da Macide Tanır'ın sanatını en yararlı şekilde halka ulaştırmak istediğini belirterek, "Yüksek entelektüel bilince sahip bir sanatçıydı. Türk tiyatromuzun kilometre taşı bir oyuncuydu" dedi.

Gencay Gürün de Macide Tanır'ın Türkiye'nin ve dünyanın yetiştirdiği müthiş sanatçılardan biri olduğunu, son yolculuğuna da Atatürk'ün fotoğrafıyla birlikte çıktığını ifade etti.

Bu büyüklükte bir sanatçı Avrupa ülkelerinde kaybedilseydi bütün gazetelerin bununla dolup taşacağını ifade eden Gürün, "Ülkemizi sanattan mahrum etmemeliyiz" dedi.

Konuşmaların ardından törene katılanlar, sahnede Tanır'ın tabutunun önünden saygı geçişinde bulundu.

Son yolculuğuna uğurlandı

Tanır'ın cenazesi daha sonra Ses Tiyatrosu'ndan çıkarılarak, Teşvikiye Camisi'ne götürüldü.

Burada Tanır'ın manevi kızı Emine Umar taziyeleri kabul etti.

Cenaze törenine, Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Lemi Bilgin, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Orhan Erinç, Rutkay Aziz, Gülriz Sururi, Sumru Yavrucuk, Menderes Samancılar, Derya Baykal, Can Gürzap, Ferhan Şensoy ve Hatice Aslan'ın da aralarında bulunduğu çok sayıda sanatçı ve Tanır'ın yakını katıldı.

Tanır'ın cenazesi, ikindi namazının ardından kılınan cenaze namazından sonra Emirgan Mezarlığı'nda toprağa verildi.