hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    "Nazım'la ilgili girişim iadeiitibar değil"

    Nazımla ilgili girişim iadeiitibar değil
    expand

    Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Nazım Hikmet'in Türk vatandaşlığıyla ilgili hükümetin yaptığı girişimi iadeiitibar olarak değerlendirmediklerini belirterek, "Nazım Hikmet zaten itibarı yüksek,fevkalade bir Türk şairiydi. 1951 yılında yapılmış bir haksız uygulama vardı. Bu haksızlığı, Türkiye'nin bir ayıbını kaldırdık" dedi.

    Bursa'nın İnegöl ilçe belediyesince yaptırılan Kent Müzesi'nin açılış törenine katılan Bakan Günay, gazetecilerin Nazım Hikmet'in Türk vatandaşlığına kabul edilmesi için yapılan çalışma ve Ergenekon soruşturmasıyla ilgili soruları yanıtladı.

    "Nazım Hikmet'in Türk vatandaşlığıyla ilgili hükümetin yaptığı girişimi iadeiitibar olarak değerlendirmiyoruz" diyen Günay, "Nazım Hikmet zaten itibarı yüksek, fevkalade bir Türk şairiydi. 1951 yılında yapılmış bir haksız uygulama vardı. Bu haksızlığı, Türkiye'nin bir ayıbını kaldırdık. Bu açıdan bu terimle nitelendirmekten ben kaçınıyorum. Mezarın Türkiye'ye getirilmesi konusunda yeni bir gelişme yok. Tamamen ailesinin bileceği bir iş olduğunu başından beri söylüyorum. Ailenin bize ulaşan talebi yok" dedi.

    Günay, "Talep olursa buna açık olduğumuzu ifade ettim. Türkiye'de geçmişten bu yana süregelen birtakım yaraların sarılması, sancıların giderilmesi, Türkiye'nin çoğulcu, çoğunlukçu, özgürlükçü, barışçı çizgide dünyanın saygın bir ülkesi haline gelmesi konusunda hukuk düzenimizde ve sosyal yaşamımızda iyileştirme yapmaya çalışıyoruz. Attığımız adım bunun somut göstergelerinden biridir" diye konuştu.

    "Biz hepimiz aynı milletiz"


    Bakan Günay, Türkiye'de farklı kültür ve inanç kümeleri olduğuna dikkat çekerek, "Ama biz hepimiz aynı milletiz. Aynı toprağın üzerinde, aynı bayrağın altında bir devletin egemenliğinde yaşıyoruz. Bu çerçevede yurttaşlarımızın inanç ve kültür farklılıkları bizim ayrılma tehdidi unsurumuz değil tam tersine zenginliğimizdir. Geçmiş yıllarda Türkiye ne yazık ki darbe dönemleri yaşadı. Sancılar, sıkıntılar, cumhuriyete ara verme dönemleri yaşadı. Bu dönemlerde baskıcı, tekilci yaklaşımlar egemen olmuştur. Yurttaşlarımızın inanç ve kültür köklerine baskılar süregelmiştir. Bunları da gidermeye çalışıyoruz" dedi.

    "Farklı inançlardan insanlar Alevi olur Sünni olur Türk olur Kürt olur Hristiyan olur Müslüman olur, inanır, inanmaz, bu insanların kendi bilecekleri iştir veya doğuştan gelen özellikleridir. Bunları eksiklik ya da fazlalık olarak kabul etmeyiz" diyen Günay, Türkiye Cumhuriyeti nüfus kağıdı taşıyan herkesin aynı haklara sahip olmasını inançla, kararlılıkla savunur, bunun gereklerini yerine getirmeye çalışırız. Son zamanlarda başbakanın ifade ettiği görüşler, Alevi açılımı denilen
    yaklaşımlar ya da başka yaklaşımlar, çoğulcu aynı zamanda bütünleştirici bakış açısının ayak izleridir" şeklinde konuştu.

    Ergenekon soruşturması

    Ergenekon soruşturmasındaki gelişmelere de değinen Günay, "Yargıda tartışılmakta olan fevkalade önemli bir konuda siyasetçilerin konuşmasını çok
    doğru bulmam" dedi.

    Günay, Türkiye'de bugün yaşananlara çok şaşırmadığını ifade ederek, "Geçmiş yıllarda 27 Mayısı, bir darbeyle halkın iktidara getirdiği bir siyasal yapıyı alaşağı etme deneyimini, 12 Martta sokağı karıştırarak ülkenin parlamentosunu baskı altına alma deneyimini, ülkeyi karıştırarak askeri darbeye götürme 12 Eylül deneyimini hatırlayarak bütün bunlara acıyla bakıyorum, şaşkınlıkla bakmıyorum" dedi.

    Ertuğrul Günay, "Galiba bu kez, öyle kötü yeni bir girişimin eşiğinden dönüyoruz. Türkiye'de hukuk devletinin ve demokrasinin sağlamlaştırılmasının olumlu sonuçlar vermesini, hiç kimseye haksız yere ceza verilmemesini temenni ediyorum. Bunun ötesinde yargıda fevkalade önemli bir tartışma konusu üzerinde
    siyasetçilerin ileri geri tartışmalarını doğru bulmam" ifadelerini kullandı.

    Türkiye'de kuvvetler ayrılığı sisteminin olduğuna dikkati çeken Günay, "Kuvvetler ayrılığı sisteminde işlerin nasıl yürüdüğü bellidir. Bu konuda şikayeti olan ilgili yargı mercilerine başvurur. Bu tür tartışmalar abesle iştigaldir. Türkiye'de her şey hukuk çerçevesinde işliyor. Yine hukuka karşı yanlış bir şey yapılıyorsa bunun da itiraz yolu hukuktur" dedi.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow