hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Orakoğlu: "Balyoz' kulağıma çalındı"

    Orakoğlu: Balyoz kulağıma çalındı
    expand

    "Ergenekon" davasında tanık olarak dinlenilen Emniyet Genel Müdürlüğü'nün eski İstihbarat Dairesi Başkanı Bülent Orakoğlu, "2003 sonu, 2004 olabilir, 'Balyoz' çalışmasıyla ilgili kulağıma bir şeyler çalındı. 2003-2004'te Türkiye'de ciddi bir darbe planının faaliyet gösterdiğini duydum" dedi.

    İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, beyanların alınmasının ardından Orakoğlu, daha önce alınan ifadeleri okunurken de açıklamalarda bulundu.

    Orakoğlu, Nesim Malki cinayetinde dış güçlerin etkisi olduğunu savunarak, bu cinayeti araştırması için Bursa'ya gönderdiği ekibin Burhanettin Türkeş ve Mehmet Sümbül'ün isimlerine ulaştığını, buldukları 2 merminin cinayetle ilişkisini araştırırken görevinden alınarak, başka bir ülkeye gönderildiğini anlattı.

    Türkiye'nin her ihtilal öncesinde kan gölüne döndürüldüğünü ileri süren Orakoğlu, "İrtica sanal bir tehdittir. Ancak birinci öncelikli tehdit haline getirilmiştir. MGK Siyaset Kurulu belgesinde irtica en üst sıraya çıkarılmış, PKK ise alt sıralarda gösterilmiştir" dedi.

    Orakoğlu, Uğur Mumcu'nun Hizbullah ve PKK üzerine araştırmaları olduğunu söyleyerek, "Uğur Mumcu'ya çok önemli bilgiler olan bir dosya geliyor. Mumcu, Cumhurbaşkanı Özal'ı arıyor ama Türki Cumhuriyetler gezisinde olduğu için görüşemiyor. Eşref Bitlis paşayı arayıp anlatıyor. O sabah bombalı saldırıda öldürülüyor. Eşref Bitlis paşa bir süre sonra şüpheli bir uçak kazasında ölüyor ya da öldürülüyor" şeklinde konuştu.

    Mahkeme Heyeti Başkanı Hasan Hüseyin Özese'nin "Dosyayı kim getirmiş" sorusu üzerine Orakoğlu, "CIA olduğu şüphesi var. Hatta Çetin Emeç'e de böyle bir dosya gönderildiği iddiası var" dedi.

    Orakoğlu, Susurluk'un kaza olmadığını iddia ederek, "Benim anlattığım derin yapı tarafından öldürüldüler. Sonra TBMM'de komisyon kuruldu. Teoman Koman, ifade vermeye gitmedi. O komisyonda görev yapan iki kişi şüpheli kazalarda öldü" diye konuştu.

    Darbe planları

    Orakoğlu, savcı Mehmet Ali Pekgüzel'in "Ayışığı, Yakamoz, Sarıkız ve Eldiven adlı darbe planlarını görev yaptığınız dönemde duydunuz mu?" sorusuna, "Bunlarla ilgili bilgiye sahip değilim. Ancak, 2003 sonu, 2004 olabilir, 'Balyoz' çalışmasıyla ilgili kulağıma bir şeyler çalındı. 2003-2004'te Türkiye'de ciddi bir darbe planının faaliyet gösterdiğini duydum" dedi.

    Pekgüzel'in "Bunu kimden duydunuz" şeklinde soru sorduğu Orakoğlu, "Bu istihbarat, istihbarat amaçlı bizle görüşen elemanlarımızdan geldi" cevabını verdi.

    Orakoğlu, Pekgüzel'in "Ergenekon yapılanması hakkında bilginiz var mı?" şeklindeki sorusuna üzerine, bir bilgisi olmadığını belirterek, "Ağca'nın cezaevinden kaçırılışından Muhsin Yazıcıoğlu'nun ölümüne kadar geçen sürede, önemli kişilerin uğradığı trafik kazaları, cinayetlere farklı gözle bakılıyor. Derin yapı..." diye konuştu.

    Gaffar Okkan suikastının "Hizbullah" tarafından gerçekleştirilmediğini savunan Orakoğlu, "Devletin derin yapısı içinde yapılmış olabilir. Hizbullah böyle bir eylemi yapabilecek kapasitede değildi. Bu şekilde korunan birine suikast, ancak savaş eğitimi almış birileri tarafından yapılabilir ki Okkan'a nokta atışı da yapılmıştı. Bu olaylar tekrar soruşturulmalıdır" ifadelerini kullandı.

    Duruşma, Orakoğlu'nun kendisine yöneltilen soruları yanıtlamasıyla devam ediyor.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow