hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Osmanlı cellatlarının son izleri

    { title }

    SONRAKİ VİDEO

    "Osmanlı’da idam cezasını dilsiz ve sağırlardan oluşan cellatlar yerine getirirdi". Osmanlı'da idamları cezalarının infazını kim ve nerede yerine getirirdi? Bugün geriye kalan izleri ve sırları ne?

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Topkapı Sarayı’nın birinci avlusunda bilet gişesinin yanında yer alan çeşme ile Eyüp’te ıssız bir mezarlıkta bulunan 7 taş, İstanbul’da Osmanlı dönemindeki cellatların son izleri olarak varlıklarını sürdürüyor. Eyüp’te bugün sanat tarihi açısından önemli sayılan cellat mezar taşlarından 7 adet bulunuyor.

    Osmanlı'nın Nostradamus'u... Ankara'nın başkent olacağını söylemişti

    Hürriyet'ten Ömer Erbil, Osmanlı'nın cellatlarının son izlerini yazdı. Osmanlı'daki cellatları anlatan Erbil, Eyüp'teki ıssız mezarlıkta bulunan 7 taşı ve Cellat Çeşmesi'nin sırrını kaleme aldı. Erbil'in yazısı şöyle:

    "Osmanlı’da idam cezasını dilsiz ve sağırlardan oluşan cellatlar yerine getirirdi. ‘Vatan hainleri, hareme göz dikenler, casusluk yapanlar’ın infazı Topkapı Sarayı birinci avluda gerçekleşirdi. Babüsselam’ın (Selam Kapısı) yanındaki infaz sonrası hükümlünün kesilen başı 3 gün boyunca sergilenirdi. Bugün müze bilet gişesinin yanında yer alan ‘Cellat çeşmesi’ de o günlerden kaldı. Çeşmenin önünde yer alan taş da ibret taşıydı. İnfaz kişinin mevkisi, rütbesi ve işlediği suça göre değişirdi. Öldürülen kişinin üzerinden çıkan kıymetli eşyalar ve kıyafetler her yıl İstanbul’da birkaç kez düzenlenen mezatta satılırdı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Bir Osmanlı Trajedisi: II. Osman'ın tahttan indirilerek öldürülmesi

    Ayrı mezarlıklar

    Cellatlar Osmanlı Sarayı’nda kadrolu çalışırdı. Uğursuz sayıldıklarından öldüklerinde halkın defnedildiği mezarlıklara alınmazlardı. Onlar için İstanbul’da iki ayrı yerde mezarlık oluşturuldu. Osmanlı mezar taşları sanat eseri niteliğinde olmasına karşılık cellat mezar taşlarında ne bir sembol ne de isim yazılıydı. Yazısız, düz, simsiyah boyalı, dikdörtgen taş konurdu. Mezarda kimin yattığını yakınları haricinde kimse bilmez, gece gizlice gömülürlerdi. İdam edilen kişinin geride kalan yakınlarının, cellatları taşlardan bulup mezarını tahrip etmesinden korkulurdu.

    Eyüp’te bugün cellat mezarlığında sayabildiğimiz 7 mezar taşı kaldı..."


    Ömer Erbil'in yazısının tamamını okumak için tıklayın....

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow