Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, Ankara'da evinin önünde uğradığı saldırıyla ilgili CNN TÜRK'te Ahmet Hakan'ın sunduğu Tarafsız Bölge programında açıklamalarda bulundu.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Özdağ'ın açıklamaları şöyle:

Başımda 17 dikiş var, parmağımda ve kolumda kırıklar var. Eve çıktım taburcu ettiler. Tedavim devam edecek ilaçlarımı kullanıyorum. Bu Türkiye'nin sokaklarının mafya bozuntuların, çetelerin olduğu bir ülke olmaması gerekiyor. Türkiye'de bir polis devleti de olmasın Türkiye bir hukuk devleti olsun. Özellikle bana yapılan saldırı bir siyasi saldırı. Siyasi terör faaliyeti çünkü aynı anda iki gazeteciye daha yapıldı. Bütün siyasilere düşen vazife bu olayı kınamak ve Yunus dilini kullanmak. Bütün siyasilere şunu hatırlatmak isterim. Partiler araç, amaç Türkiye'nin zenginliği, özgürlüğü, mutluluğu. Menderes yok, Demirel yok, Özal yok, İnönü yok, Atatürk yok. Herkes yaptıklarıyla hatırlanacak. Lütfen birazcık kamplaşma ve kutuplaşmadan çıkalım. Partilerin hizmet aracı olduğunu unutmayalım. Şöyle dönüp Avrupa'ya bakalım. Bugünkü AB kriterleri o ülkelerde nasılsa partiler o gidiyor öbürü geliyor. Almanya'da nasıl her parti bizim partimiz diyorsa Türkiye'de Anayasa'nın teminatı altında kurulan tüm partiler bizim partimiz. Ben ölümden döndüm. 4 kişi arabama Cuma namazına giderken saldırdı. 2 kişi ayaklarıma vurdular sopalarla ve başıma vurdular. Döndüm ve bunlarla boğuşmaya başladım. Yaklaşık 4-5 dakika bunlarla biz 30-40 metre boğuştuk. Şoförüm arabadan çıkarken ona da silah dayayarak 'Çıkarsan seni de öldürürüz' dediler. Eğer üzerimde silah olsaydı ben onlara çekseydim bir şahıs sürekli üzerime silah tutuyordu, boğuşurken onu gördüm. Beni de orada öldürecekler veya yaralayacaklardı. Gençlere de seslenmek isterim bu ülkede kavgalar oldu, kamplaşmalar oldu. 1960'da Demokrat Partililer büyük çileler çektiler, 71'de solcular çileler çektiler, 80'de sağcılar solcular çileler çekti. Gençler ellerinize kalem alın bırakın sopayı.