hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Ulusoy'a 3 ayrı suçtan ceza talebi

    Ulusoya 3 ayrı suçtan ceza talebi
    expand

    Akdeniz Üniversitesi'nde geçen yılın nisan ayında yaşanan olaylarla ilgili açılan davada cumhuriyet savcısı mütalaasınıverdi. Davanın tutuklu sanığı Ömer Ulusoy'un üç ayrı suçlamayla cezalandırılması talep edilirken sanığın tutukluluk halinin devamına karar verildi.

    Akdeniz Öğrenci Yurdu'nda 4 Nisan'da, yerleşkede 6 Nisan'da karşıt görüşlü öğrenciler ile öğrenci olmadığı halde yerleşkeye giren kişiler arasında yaşanan olaylarla ilgili davanın duruşmasına devam edildi.

    Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, Cumhuriyet Savcısı Ramazan İnan, mütalaasını verdi. Savcı İnan, davanın tek tutuklu sanığı Ömer Ulusoy'un üç ayrı suçlamayla cezalandırılmasını talep etti. İnan, diğer sanıklarla ilgili ayrı ayrı taleplerde bulundu.

    Sanık avukatlarının ek savunma süresi talepleri üzerine karar duruşması gelecek aya ertelenirken mahkeme heyeti, hakkında suçlamaların niteliği nedeniyle sanık Ömer Ulusoy'un tahliye talebini reddederek tutukluluk halinin devamına karar verdi.

    9 yıla kadar hapis cezası talebi...

    Akdeniz Üniversitesi'nde geçen yılın nisan ayında yaşanan olaylarla ilgili açılan davada, Cumhuriyet Savcısı Ramazan İnan
    mütalaasını verdi. Mütalaada, davanın tutuklu sanığı Ömer Ulusoy'un, iddianamedeki suçlamanın aksine öldürme kastının bulunmadığı öne sürülerek, sanığın, "silahlı tehdit", genel güvenliği tehlikeye düşürmek" ve "6136 Sayılı Yasa'ya muhalefet" suçlamalarıyla 9 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması talep edildi.

    Akdeniz Öğrenci Yurdu'nda 4 Nisan'da, yerleşkede 6 Nisan'da, karşıt görüşlü öğrenciler ile öğrenci olmadığı halde yerleşkeye giren kişiler arasında yaşanan olaylarla ilgili davanın duruşmasına devam edildi.

    Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanık Ömer Ulusoy ile tutuksuz sanıklardan Ahmet Çuhadar, Tahir Kara, Mesut Göçük, Ayhan Sezgin ve avukatlar katıldı.

    Duruşma öncesi Ömer Ulusoy'u cezaevi aracından indirilirken görüntülemek isteyen gazeteciler, görevli askerler tarafından engellenmeye çalışıldı.

    Gazeteciler ve askerler arasında tartışmalar yaşanırken, Ulusoy'un içerisinde bulunduğu küçük cezaevi aracı, adliyenin araç girişine tamamen sokularak, görüntü alınmasına engel olundu.

    Duruşmanın başında Mahkeme Başkanı Süleyman Teke, geçen duruşma mahkemede kimliği bilinmeyen bir kişi tarafından görüntü çekildiğini ve bu görüntülerin internette yayımlandığını bildirerek, ilgili yasaya göre duruşma salonlarında sesli ve görüntülü çekim yapılamayacağını hatırlattı.

    Teke, duruşmayı izleyenleri gazeteciler ve tarafların yakınlarını uyararak, görüntü çekilmesi halinde yasal işlem yapılacağını söyledi.

    Başkan Teke, geçen duruşmada alınan ara karar gereği Akdeniz Üniversitesi'ndeki öğrenci yurdu ve yerleşkesinde geçen yıl yaşanan olaylarla ilgili elde edilen fotoğraflar ve görüntülerin yer aldığı CD'lerin heyet tarafından izlendiğini belirtti.

    Teke, dosyadaki fotoğraflar ve izlenen CD'lere göre, olay yerinde keşif yapılmasının yargılamayı uzatacağını belirterek, keşif
    talebinin oy birliğiyle reddedildiğini bildirdi.

    Savcının mütalaası


    Duruşmada, Cumhuriyet Savcısı Ramazan İnan, esasa ilişkin mütalaasını verdi. Savcı İnan, 1 Aralık 2007 ve 7 Mart 2008 tarihlerinde Akdeniz Üniversitesi'nde karşıt görüşlü öğrenci grubu arasında karşılıklı kavgaların meydana geldiğini, bu olaylarla ilgili savcılıkça ayrı soruşturmalar yürütüldüğünü hatırlattı.

    Üniversitedeki öğrenci yurdunda kalan ve yurtla ilişiği kesilen sanık öğrenci Ahmet Bekmez'in yurda kaçak girdiği, buna tanık olan bir kız öğrencinin şikayeti sonucu Bekmez hakkında tutanak tutulduğunu belirten İnan, sol görüşlü bu öğrencinin aynı görüşteki sanıklardan Münir Aktan, Muzaffer çelebi, Erkan Yerlikaya ve Çağrı Biber ile üniversite ve yurda ait sokak lambaları, çöp
    konteyneri ve yurt kapısını kırarak zarar verdiklerinin anlaşıldığını öne sürdü.

    Savcı İnan, bu sanıkların, "kamu malına zarar vermek" suçlamasıyla cezalandırılmasını talep etti.

    Savcı Ramazan İnan, "kamu malına zarar vermek" suçlamalarıyla haklarında dava açılan sanıklar Ayvaz Ötekikıvılcım, Yılmaz Demircan, Halil İbrahim Dik, Bekir Pak, Aydın Işık, Turan Tigenç, Doğan Akkız, Hayrettin Yakut, Engin Kutluk, Elsari Nazlı, Özkan Aydın, Cem Yılmazer, Suat Doğan ve Ergül Akyol'un ise üzerlerine atılı suçu işlediklerine kesin ve inandırıcı kanıt bulunmadığını savunarak, bu sanıkların beraatına karar verilmesi isteminde bulundu.

    Ömer Ulusoy'un "öldürme kastı yok"

    Üniversitede meydana gelen olayın, daha sonra, Cemil Ünlü tarafından sağ görüşlü, öğrenci olmayan gruplara haber verildiğine, bu nedenle sanıklardan Ayhan Sezgin, Ömer Ulusoy, Mesut Göçük, Mehmet Şahin, Çağrı Bulut'un ve diğer sanıkların yerleşkeye geldiklerine dikkati çeken Savcı İnan, bu sırada sanık Ali Can Yavuz'un da hayati tehlike yaratmayacak şekilde Yakup Şimşek adlı öğrenciyi kasten bıçakla yaraladığını söyledi.

    Savcı İnan, sanık Ali Can Yavuz'un yaralama suçlamasıyla cezalandırılmasını talep etti.

    Olaylar sırasında grupların, birbirlerine taşlı sopalı saldırmaları sonucu sanık Ömer Ulusoy'un taşıması ve bulundurulması 6136 Sayılı Yasalı Muhalefet suçu kapsamına giren tabancasını çekerek, sol grup üzerine, baş seviyesinin üstü bir bölgeye ateş ettiği, ateş edip tekrar geriye dönerek kaçıp bu eylemi tekrarladığını belirten İnan, davanın iddianamesinde Ömer Ulusoy hakkında, "Öldürmeye teşebbüs" suçlamasıyla kamu davası açıldığını, iddianamedeki bu suçlamaya karşın sanık Ulusoy'un öldürme kastının bulunmadığını öne sürdü.

    Savcı İnan, Ömer Ulusoy'un savunmasında da öldürme kastının olmadığı ve korkutmak amacıyla, taşıdığı tabancayla ateş ettiğini söylediğini hatırlatarak, "Sanık Ömer'in öldürme kastı olsa idi, kendisine yakın mesafede bulunan etkili silahı ile toplu gruptan birine atışı sonrası vurması gerekirdi" yorumunu yaptı.

    Ramazan İnan, bu nedenle Ulusoy'un, eyleminin öldürmeye kalkışmak ve yaralama olmadığını, eylemlerinin, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasını öngören "silahlı tehdit", 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezasını öngören "genel güvenliği tehlikeye düşürmek" ve 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasını öngören "6136 Sayılı Yasa'ya muhalefet" suçunu oluşturduğunu öne sürerek, bu durumun dosyadaki mevcut tutanak ve fotoğraflarla anlaşıldığını söyledi.

    Savcı İnan, sanığın bu suçlamalarla ilgili TCK'nın 106/2,a,c, 170/1.c, ve 6136 Sayılı Yasa'nın 13/1 maddeleri gereği toplam alt sınır 3 yıl 3 aydan, üst sınır 9 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmasını talep etti.

    Diğer sanıklar


    Savcı Ramazan İnan, Ömer Ulusoy'un yanında bulunan sağ görüşe mensup sanıklar Ayhan Sezgin'in de elinde tehdit amaçlı bıçak, Mesut Göçük'ün tehdit amaçlı kılıç, Çağrı Bulut'un da tahra taşıdığını belirterek, Ulusoy'un yer aldığı grup içerisinde bulunan sanık Tahir Kara'nın da taşıdığı tabancanın balistik incelemesi sonucu 6136 Sayılı Yasa kapsamına girip girmediğinin saptanamadığını, bu nedenle sanığın bu suçlamadan beratına karar verilmesini, ancak sanığın, "silahlı tehdit" ve "genel güvenliği tehlikeye düşürmek" suçlamalarıyla cezalandırılmasını talep etti.

    Savcı İnan, sanıklar Ahmet Çuhadar, Mehmet Şahin, Savaş Yıldız ve İsmail Ahmet Turgut'un "silahlı tehdit" suçunu işlediklerine ilişkin mahkumiyetlerine yeterli kesin, inandırıcı kanıtlar bulunmadığını savunarak, bu sanıkların da beraatını talep etti.

    İnan, aralarında Ömer Ulusoy'un da bulunduğu 44 sanık hakkında iddianamede ayrıca yer alan, "suç işlemeye tahrik ve teşvik etmek" suçlamalarıyla da mahkumiyete yeterli, kesin hiç bir kanıtın bulunmadığını belirterek, sanıkların bu suçtan beratlarına karar verilmesi isteminde bulundu.

    Avukatı küfür nedeniyle Ulusoy'un özrünü iletti


    Mütalaanın okunmasının ardından söz verilen Ömer Ulusoy'un avukatı Ayhan Atasayar, müvekkilinin geçen duruşmada sarf ettiği küfür içeren sözler ve davranışlarının üzüntü verici olduğunu belirterek, "Müvekkilim bizzat beni arayarak, gerek mahkeme heyetine, gerekse devlete ve millete karşı saygısızlığının bulunmadığını, bu duruma üzüldüğünü bildirdi. Biz de bu durumu
    vekaleten tekrarlıyoruz" diye konuştu.

    Atasayar, Ulusoy'un tahliye edilmesi talebini yineledi. Diğer sanık avukatlarının mütalanın incelenmesi ve esas hakkındaki savunmaları için ek süre talepleri üzerine Mahkeme Başkanı Süleyman Teke, sanık Ömer Ulusoy'un, hakkındaki suçlamanın niteliği nedeniyle tutukluluk halinin devamına karar vererek, karar için duruşmayı hazirana erteledi.

    Avukatlardan Münip Ermiş, gazetecilerin soruları üzerine, geçen duruşmada, tahliye talebinin reddedilmesi üzerine duruşma çıkışında, "Devlete de millete de ..." şeklinde sözlerle küfür eden Ömer Ulusoy hakkında, Adalet Bakanı'nın izin vermesi halinde TCK'nın 301'inci maddesine göre dava açılabileceğini savundu.

    Ömer Ulusoy hakkında, sözleri nedeniyle mahkeme heyetinin tutanak tuttuğu ve suç duyurusunda bulunduğu belirtilmişti.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow