'MASKEDEN VAZGEÇMEMEK GEREK'
Prof. Dr. Yorulmaz, dışarıda çok daha fazla dolaşan vakanın olduğunu da belirterek, "Çok sayıda insanın bakanlığa bildirilmeyen ama kendi imkanlarıyla buldukları testlerle bir şekilde pozitif olduklarını görüyoruz. Söylüyorlar böylesine bir durumu. Dolayısıyla vaka sayısının 232 binden çok daha fazla olduğunu söylemek abartı olmayacaktır. Ek olarak vaka dediğimiz insanların hepsinin şikayetleri yok ki. Hiçbir şikayeti olmayan ama bulaştırmayı sağlayabilecek türde virüs taşıyan insanlar da aramızda dolaşıyor. Tüm bu nedenlerle maskeden vazgeçmememiz gerekiyor. İkinci bir özellik daha var. Vaka sayılarının artışı, mutasyonları da körükleyen bir durum. Yeni mutasyonların ortaya çıkışını hızlandıran bir durum olduğu için de maske kullanarak bulaşmayı mümkün olduğunca sınırlandırmamıza ihtiyacımız var" diye konuştu.
'mRNA AŞILARI BÜYÜK ÖLÇÜDE KORUYUCU'
Salgında korunmada önemli noktanın eksik aşılar olduğunu söyleyen Prof. Dr. Yorulmaz, "Hiçbir uygulama, hiçbir tıbbi kullandığımız araç, gereç, ilaç yan etkisiz değildir. Aspirin kullandığınız zaman da prospektüsünü eğer okursanız çok sayıda yan etkisinin olduğunu göreceksiniz. Aşılar için de bu durum geçerlidir. Ancak bugüne kadar yapılan çalışmalar, çok uzun süreli aşılarla ilgili çalışmalar var. 1800'lü yıllardan bu yana sürüyor. Aşıların pek çoğunun son derece güvenli olduğunu göstermiştir. Aşılarla ilgili karşı çıkan insanlarımıza bakıyorum; örneğin kuduz aşısıyla ilgili hiçbir kaygıları yok. Eğer böylesine kuşkulu bir ısırmayla, temasla karşı karşıya kalsalar hemen gidip kuduz aşısını yaptırmaktan çekinmiyorlar. Ama Covid-19 aşısıyla ilgili bir parça daha hızlı geliştirilmesi zorunluluğu nedeniyle sanki güvenle ilgili sorunlar daha yüksek gibi görünüyor. Ama görüyoruz ki 2 yılı aşkın bir deneyim oldu. Önemli ölçüde aşılanmış insanlarımızın etkeni alsalar bile hastalığı hafif atlattıklarını gördük. Yüzde 100 koruyucu mu? Herhangi bir yüzde 100 koruyucu imkanımız yok ama büyük ölçüde koruyucu olduğunu özellikle mRNA aşılarının büyük ölçüde koruyucu olduğunu şimdiye kadarki deneyimler göstermiştir. Birtakım spekülasyonlar var ama o kadar çok aşı üreten ülke ve kuruluş var ki bunların hepsinin kötü niyetli olması gibi bir düşünce herhalde çok sağlıklı bir düşünce olmasa gerektir" diye konuştu.