Dr. Kesici, yerleşim, tarım, sanayi alanlarının, yıllarca hiçbir arıtmaya tabi tutulamadan atık sularının bırakılması sonucu aşırı oranda kirletilen ırmağın, doğal havzası ve kıyılarının da farklı amaçlarla adeta işgal edilmesi nedeniyle korunamadığını da söyledi. Aşırı kirlilik ve su alımlarının, suyun temizleme gücünü ve etkisini yok ettiğini de dile getiren Dr. Kesici, Tokat-Turhal bölgesinde şeker pancarı üretimi ve fabrikasının, yıllarca suyun kaynağından kirlenmesine neden olduğunu kaydetti. Yeşilırmak'ın ırmak özelliğini kaybettiğini, kurumakta olan dere görünümünde olduğunu ifade eden Dr. Kesici, “Kirlilik nehrin suyu ve dip çamurlarında analiz bile yapılmasını gerektirmeyecek şekilde çok yaygın olarak görülmektedir. Nehrin çok az olan su seviyesinde görünürlük, aşırı çoğalan siyanobakteriler nedeniyle sıfır. Oksijen seviyesi hem durgunluk hem de bakteri artışı nedeniyle birin altındadır. Azot ve fosfor miktarı 5 üzerindedir" diye konuştu.