ABD'de bazı kilit eyaletlerde sayım sürse de Joe Biden kazanan taraf oldu. Ancak itirazlar devam ediyor. Sürecin mahkemeye taşınması bekleniyor. Fakat bu ABD için bir ilk değil. Benzer bir kriz 2000 yılında da patlak vermişti. Bakın o dönem neler yaşanmıştı.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Tarih 7 Kasım 2000. Yer,Aamerika Birleşik Devletleri. Halk 43'üncü başkanını seçmek için sandık başına gitti.

Cumhuriyetçi Parti 'nin adayı - Teksas Valisi George W. Bush ile Demokratik Parti'nin adayı - Bill Clinton'ın yardımcısı Al Gore arasında tercihini yaptı. Son derece çekişmeli geçen seçimde Gore ülke genelinde daha çok oy almayı başarsa da sayımlar devam ederken iki adayın Seçici Kurul'da birbirine yakın bir sandalye sayısına sahip olacağı ortaya çıktı.

Bir sonraki başkanı belirleyecek olan eyalet, sayımın devam ettiği Florida'ydı.

Aslında Florida o seçimde basın kuruluşlarının kazananı ilk ilan ettiği eyaletlerden biri olmuş, pekçoğu Al Gore'un kazandığını açıklamıştı. Ve daha ilk saatlerde demokrat parti merkezlerinde kutlamalar başlamıştı.

Fakat o sırada Bush'un baş stratejisti Karl Rove, televizyon kanallarını arayarak sandık çıkış anketlerinin hatalı olduğunu anlatmaya başladı. Kanallar da teker teker aynı sonuca vardı. Ve hemen sonraki sabah, seçimi Bush'un kazandığını duyurdular.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Al Gore rakibini arayarak tebrik etti. Fakat bir süre sonra seçim sonucunun çok yakın olduğu anlaşılınca Gore bir telefon daha açarak tebrikini geri çekti. Bush'un seçimi yalnızca yüzde 0.005'e denk gelen "537 oyla" kazandığı ortaya çıktı. Eyalet yasaları, iki aday arasındaki farkın yüzde 0,5'ten az olması durumunda oyların tekrar sayılmasını öngörüyordu.

Seçimden üç gün sonrası olan 10 Kasım'a kadar makinalarla yapılan yeniden sayım, Bush'un farkını 327'ye düşürdü. Gore, dört bölgede oyların elle sayılması için de itirazda bulundu. Bush ekibi karşı çıksa da, Demokrat Parti Florida Yüksek Mahkemesi'ne götürdüğü davayı kazandı. Böylece elle yeniden sayım başladı.

Cumhuriyetçiler ise bu kararı ABD Yüksek Mahkemesi'ne götürerek 5'ye karşı 4 oyla bozdu. Kararda, farklı bölgelerde farklı yöntemlerle yeniden sayım yapılmasının yasaya aykırı olacağı vurgulandı. Bu kararın partizan bir şekilde alındığına dair yorumlar, uzun süre Yüksek Mahkeme'nin eleştirilmesine yol açtı.

Böylece ABD'liler 7 Kasım 2000'deki başkanlık seçiminden beş hafta sonra bir sonraki başkanlarını öğrenebildi.