hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Dünden bugüne "Kudüs"

    Tarihteki en kadim şehirlerden biri olan Kudüs, üç semavi din için de oldukça büyük öneme sahip. Bu nedenle Kudüs uzun yıllardır çekişmelerin odağında. Yaşanan çatışmalardan en büyük zararı ise yine siviller görüyor. Peki, bu çatışmalar neden bitmek bilmiyor? Mescid-i Aksa'nın bu çatışmalardaki rolü ne? Detayları CNN TÜRK ekibinden Mehmet Şimşek derledi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Yüz binlerce savaşçı, on binlerce komutan. Tek amaçları vardı; üç semavi din için kutsal olan Kudüs'ü ele geçirmek.

    Kudüs, Müslümanların ikinci halifesi Hz. Ömer döneminde ilk defa Müslümanların kontrolüne geçti. Daha sonra Selahattin Eyyübi, büyük bir orduyla 2 Ekim 1187 yılında Kudüs'ü Haçlılardan aldı. Kudüs ve çevresi Yavuz Sultan Selim'in Mısır seferi ile beraber Osmanlı idaresine girdi. Ve 400 yıl boyunca Osmanlı hakimiyetinde kaldı.

    Takvim yaprakları 9 Aralık 1917'i gösterdiğinde, 4 asır boyunca Osmanlı Devleti'nin himayesinde kalan Kudüs, İngilizler tarafından işgal edildi. Ve dünyanın dört bir yanından Yahudiler bu topraklara getirilmeye başlandı. Filistin kaynaklarına göre 1922'de Kudüs'teki Yahudi nüfusu yaklaşık 34 bin iken, Arapların nüfusu ise 28 bin civarındaydı. Aradan geçen 24 yılın ardından yani 1946'da kentteki Yahudi nüfusu 99 bine yükseldi. Filistinli Arapların sayısı ise 65 binde kaldı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    İsrail, 15 Mayıs 1948'de bağımsızlığını ilan etti. Bu gelişmeden 1 gün sonra Mısır, Ürdün, Lübnan ve Suriye'nin de aralarında bulunduğu bölge ülkeleri İsrail'e karşı savaş açtı. Bu savaş Kudüs'teki nüfus dengesinin yanı sıra şehrin kaderini de derinden etkiledi. İsrail, 1967'deki 6 Gün Savaşı'nda da Doğu Kudüs ve Batı Şeria'yı işgal etti.

    Kudüs, tarih boyunca bir çok savaşa sahne oldu. Peki, bu tarihi kenti bu kadar özel kılan ne? Bu topraklarda çatışmalar neden durmak bilmiyor? Tarihçi Yazar Musa Biçkioğlu, "Kadim tarih itibarıyla tek bir cümleyle güney batısına Mısır medeniyeti vardı. Kuzeydoğusunda da Babil, Asur, Sümer gibi devletlerin olduğu düşündüğümüzde iki havzanın arasındaki geçiş noktasıydı, sürekli el değiştirdi" dedi.

    Filistinliler ile Yahudiler arasında Kudüs'te yaşanan gerginliklerin en büyük nedeni ise Müslümanların ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa. Peki, Mescid-i Aksa'da paylaşılamayan ne? Taraflar neden anlaşamıyor? Tarihçi Yazar Musa Biçkioğlu, "Müslümanlar için elbette ki bizim ilk kıblemizdir. Yeryüzündeki ikinci mescittir. İsrail egemenliği dışında olan bir yerdir. Ürdün Vakıflar İdaresi'ne bağlıdır. İsrail'in müdahil olabileceği alanın dışındadır. Buna rağmen her gün sabah 07.00/11.00 arası İsrail askerlerinin gözetiminde içeriye Yahudiler girerler ve içerde Müslümanları tahrik ederler, ibadetler de yaparlar" diye konuştu.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    İsrailli askerler gün geçmiyor ki Mescid-i Aksa'ya baskın düzenlemesin. Son bir ayda artan baskınlar, askerlerin Mescid-i Aksa'ya botlarıyla girmesi bardağı taşıran son damla oldu. Hamas militanları 7 Ekim sabahı İsrail'e havadan, karadan ve denizden geniş çaplı bir saldırı başlattı. İsrail'in de karşılık vermesiyle her iki taraftan da yüzlerce sivil hayatını kaybetti.

    Peki, bu çatışmalar ne zamana kadar devam edecek? Kaç sivil daha canından olacak? İşte bunlar kafalarda kalan soru işaretleri.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow