hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Atatürk'ün en sevdikleri...

    { title }

    SONRAKİ VİDEO

    Onu hep kazanılan zaferler, imzalanan anlaşmalar, 29 Ekimler, 10 Kasımlarla hatırlıyoruz ve anıyoruz. Elbette onun da özel bir hayatı, yapmaktan hoşlandıkları, sevdikleri vardı. Peki Atatürk en çok hangi türküyü severdi? En çok hangi yemekten hoşlanırdı? Bir türlü gerçekleştiremediği en büyük hayali neydi? 10 Kasım'da Atatürk'ün sevdiklerini ya da sevdikleriyle Atatürk'ü hatırlayalım.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    O kadar çok severdi ki o türküyü, ne zaman dinlese gözyaşlarını tutamazdı. Yemen Türküsü Atatürk'e genç yaşında hayatlarını kaybeden gençleri ve askerleri hatırlatırdı. Duygulanır, ağlardı.

    Savaşta bile bu kitabı yanından ayırmazdı

    Kitap okumayı çok severdi Atatürk. Yoğun çalışmalarından ne zaman fırsat bulsa bir kitabın kapağını mutlaka açardı. Ama bir roman vardı ki, cephede savaştayken bile yanından ayırmaz ara sıra rastgele bir sayfasını açar okumaya dalardı. Reşat Nuri Güntekin'in Çalıkuşu romanı Atatürk'ün en sevdiği romandı.

    Hayvanları çok severdi

    Bir de hayvanları çok severdi. Ama en çok atları. Cephedeki yol arkadaşlarını bazen köşkün bahçesinde de ağırlardı. Bir de köpekleri severdi. İlk köpeğinin adı Alp'ti Çanakkale savaşlarında bile yanındaydı. Sonra Alber adlı bir köpeği daha oldu Mustafa Kemal'in. Alber'i kaybedince çok üzülmüş, teselliyi Foks'ta bulmuştıu. Foks'u nereye gitse hiç yanından ayırmadı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Düzenli ve titizdi

    Mustafa Kemal çok düzenli ve titizdi. Her şeyin yerli yerinde olması onun için önemliydi. Sofrasında, gardrobunda hatta dostlarının evinde bile her şey muntazam olmalıydı. Hep beyaz gömlek giymek olmazsa olmazlarındandı.

    Enginarı tadamadan hayata vefat etti

    En sevdiği yemeklerden birisi kuru fasulye, pilavdı. Manastır Askeri Lisesi'nden kalma bir alışkanlıktı. Tatlıya düşkün değildi ama gül reçelini severdi. Bir de enginarı çok yemek istemişti. Hatta son isteklerinden birisiydi. Yeveriyle şu konuşması tarihe geçecekti:

    Mustafa Kemal: Çocuk, ben hayatımda hiç enginar yemedim biliyor musun?
    Yaver: Türkiye'nin en ünlü aşçısı sizin hazırladı. Kahramanmaraş'tan trenle yola çıktı. Geliyor Paşam.

    Ama o tren 10 Kasım'a yetişemedi. Mustafa Kemal tatmayı merakla beklediği o enginarı hiç tadamadan hayata veda etti.

    Bir de dünya turuna çıkmak çok istemişti. Dünya turuna çıkmak ve türk dili ve tarihi üzerindeki çalışmalarını genişletmeyi arzu etmişti. Ama olmadı. Bir ülkeyi kurmak, geliştirmek ona o zamanı vermedi.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow