Suriye'nin Halep kentinde yaşananları sosyal medya paylaşımlarıyla dünyaya duyuran 8 yaşındaki Bana el-Abed ve ailesi, artık Türk vatandaşı. Suriyeli Bana ve ailesine kimliklerini Cumhurbaşkanı Erdoğan verdi.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Halep'teki katliamı, annesiyle beraber dünyaya sosyal medya üzerinden duyuran 8 yaşındaki Bana el-Abed, ailesiyle birlikte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın elinden Türkiye Cumhuriyeti kimliklerini aldıktan sonra AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

Bana, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bize vatandaşlık vermesi bizi çok sevindirdi. Ona çok teşekkür ederim." dedi. Kendisinin şanslı olduğunu söyleyen Bana, "Dil okuluna gidiyorum. Türkçe öğreniyorum. Burada bir Türk arkadaşım var. Adı Mira. Onunla çok mutluyum. Birlikte oyunlar oynuyoruz. Türkiye’de çok güzel yerlere gittik. Gaziantep’e ve Hatay’a gittik. Orada denizi gördüm, insanların nasıl eğlendiğini gördüm. Suriyeli çocukların da güven içinde oynamalarını istedim." ifadelerini kullandı.

Bana, öğretmen olmak istediğini dile getirerek, "Suriyeli çocuklar, Suriye'deki kamplarda okula gidemiyor. Büyüyüp, onlara öğretmenlik yapmak istiyorum. Suriye’de hala açlıktan ölen çocuklar var. Bombardımanlarda ölen çocuklar var. Suriye’deki kamplarda halen okulsuz, hastanesiz çocuklar var." şeklinde konuştu.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Türkiye'de mutlu olmasına rağmen Halep'i özlediğini vurgulayan Bana, "Odamı, oyuncaklarımı, evimizin bahçesini ve okulumu özledim. Halep’e bir gün geri dönmek istiyorum. Orası benim şehrim. Halep’i çok seviyorum." dedi.

Bana, Suriye'deki çocuklara seslenerek, "Güçlü olmanızı istiyorum. Eskisi gibi yeniden güvende olacağız. Umudunuzu kaybetmeyin. Yeniden oyunlar oynayacağız. Cesur kalın." diye konuştu.

Türk yemeklerini çok sevdiğini ifade eden Bana, en çok simit sevdiğini söyledi.

"Vatandaşlığı, Türkiye ve Suriye halkları arasında köprü kurma görevi olarak görüyoruz"

Bana'nın babası Hasan el-Abed de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a minnettar olduklarını belirterek, şunları kaydetti: "Bize bu şerefi verdi. Milyonlarca kişiye kapılarını açan Türkiye hükümetine teşekkür ederiz. Türkiye’ye ilk girdiğimiz günden beri vatandaşlık işlemlerinde bizlere çok kolaylık sağlandı. Cumhurbaşkanı'nın bir kararı ile çok hızlı bir şekilde işlemler gerçekleşti. Vatandaşlığı, Türkiye ve Suriye halkları arasında köprü kurma görevi olarak görüyoruz. Türkiye’de çok mutluyuz. Bence Suriye’den başka bir ülkeye göç ettirilen insanların ilk tercihi kesinlikle Türkiye olur. Ülke ve halk çok iyi."

"Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına geçmek bizler için şereftir"

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Anne Fatma da "Türk vatandaşlığına geçmek bizler için şereftir. Müslüman bir ülkenin vatandaşlığını aldık çok şükür." dedi. İngilizce öğretmeni anne, Türkiye'de hiç yabancılık çekmediklerini vurgulayarak, tek sorunlarının henüz Türkçe bilmemek olduğunu söyledi. Anne Fatma, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çocuklar çok hızlı bir şekilde buraya uyum sağladı. Türkiye'de daha güvenli bir ortamın olduğunu gördüler. Korkunun ve saldırıların olmadığını gördüler. Burada mutlu oldular. Sürekli yeni şeyler keşfediyorlar. Sürekli oyun yerlerine gidiyoruz. Türk yaşıtları ile çok daha kolay uyum sağlıyor ve anlaşıyorlar. İnşallah ülkedeki savaş biter. Çocuklar Suriye’nin bir savaş ülkesi olmadığını görürler."

Bana ve ailesi 20 Aralık 2016'da, 4 ay boyunca Beşşar Esed rejiminin kuşatmasında kaldıktan sonra tahliye edilerek Türkiye’ye getirilmişti.