AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım, Kanal D'de canlı yayına katıldı. Binali Yıldırım, AK Parti'nin İstanbul projelerini, seçim kampanyasını anlattı ve soruları yanıtladı.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım; AK Parti’nin İstanbul projelerini, seçim kampanyasını ve tüm merak edilenleri Kanal D'de canlı yayında değerlendirdi.

Moderatörlüğünü Kanal D Haber Başkanı Buket Aydın'ın yaptığı programda Demirören Medya Grubu İcra Kurulu Başkanı Mehmet Soysal ve Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Hande Fırat Binali Yıldırım'a gündeme ve seçime dair sorular sordu. 

İşte Binali Yıldırım'ın canlı yayında yaptığı çok önemli açıklamalar;

Buket Aydın: Sahadasınız... Bugün rakibiniz Ekrem İmamoğlu bazı projeler açıkladı. Siz de takip etmişsinizdir. Bu projeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

"Çok yoğun bir gün geçirdik. Tabii ki o projelerin detaylarına bakabilmiş değilim. Şöyle genel olarak bilgi verdiler. Bazıları bizimkilerle benzer, bazıları yönetimsel konular. Biz işimize bakıyoruz. İstanbul'a verilmesi gereken mesajları biz veriyoruz. Diğer adaylar da kendilerine göre mesajlarını verecekler, İstanbullu karar verecek."

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Zeytinburnu'nda seçim çalışması yaptınız... Nasıl geçti?

Bugün zeytinburnunda idik. Esnafla bir araya geldik. İşçilerle çalışanlarla, STK'larla güzel bir sohbet yaptık. Hem Zeytinburnu'nu konuştuk hem de projelerden bahsettik. Özellikle İstanbul 4.0 ne anlama geliyor bunu anlattık. Çok bilinmiyor. İçeriği hakkında insanların fazla fikri yok bunu anlattık. İstanbul 4.0 akıllı şehir yönetimi dersek hasıl olur. Aslında bildiğimiz geleneksel şehir yönetiminden tek farkı insanlar dertlerini şikayetlerini size iletiyor siz çözüm üretmeye çalışıyorsunuz. Şehri 7/24 interaktif bir şekilde yönetiyorsunuz. Sorunları birikmeden çözüyorsunuz."

Mehmet Soysal: İstanbul denince bin yıllık şehirden bahsediyoruz. İstanbul Londra gibi bir megapol. Büyük bir sorunu var o da trafik. Bu sorunu en yakın bilenlerden birisiniz. Trafik ile ilgili çözüm önerileriniz nelerdir?

"İstanbul trafiğinin mevcut bir durumu var. Bizim de projelerimizle erişmek istediğimiz bir nokta var. Basitleştirerek anlatayım. İstanbul'da günde 31 milyonun üzerinde yolculuk yapılıyor. Hatta 33 milyonu buluyor. Günlük yolculuk sayısı. 2023'te bu 37 milyona çıkacak. İstanbul ölçeğindeki şehirlerle kıyaslandığında bu rakam daha az. Trafikteki sıkışıklık caydırıcı oluyor, dışarı çıkmıyoruz. Daha az seyahat ederek bir anlamda vakti geçiriyoruz. Şimdi İstanbul'un trafiği akmaya devam edecek. 1000 kişi başına düşen araç sayısı 187, Yunanistan'da 500'ün üzerinde. Çözüm toplu ulaşımda. Metro, tramvay banliyö hatları gibi. Şuanda 170 kilometre mevcut uzunluk. 10 Mart'ta yıllardır yapımı devam eden Gebze Halkalı Banliyö Hattı devreye girecek. Onunla birlikte 238 kilometreye çıkmış olacak.  

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

5 yıl içinde 518 km'ye çıkarmayı hedefliyoruz. Buna ulaşırsak Tokyo'yu da geçiyoruz, Londra'yı da geçiyoruz. Denizde karşıdan karşıya geçen kişi sayısı 2 milyonun üzerinde. Deniz yoluyla İstanbul'un trafiğini çözeceğiz diyorlar. Kardeşim 33 milyon seyahat var bunun sadece 2 milyonu denizden. Son 10 yılda üç tane köprü geçişi oldu. Denizin katkısı olacak ama öyle çok büyük bir oranda bir şey beklemeyelim. Kısacası İstanbul'un trafiğini 5 yıl içinde "katlanılabilir" akar hale gelecek. 

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Yani 80 km ile sürekli gitmeyecek ama yoğun saatlerde hız düşecek ama kilitlenip kalmayacaksınız. Eğer bir kişi ben İstanbul trafiğini yüzde 100 çözerim diyorsa doğru söylemiyordur. Ben İstanbullulara katlanılabilir bir trafik vaat ediyorum."

"İstanbul’a geldik, böyle bir toz duman. Her sabah torunlar geliyor. Bakıyorlar dede yok. Torunum Bahar Sena not bırakmış. "Dede Cumartesi günü kahvaltıya bekliyoruz" diye not bırakmış. Bakalım program uygun olursa gideceğiz."

Hande Fırat: Avrasya Tuneli dışında bir projeniz var mı?

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

"İki köprü arasında 3 katlı bir tünel projemiz var. Söğütlüçeşme'den başlıyor. Ünalan'dan Altunizade'den iki köprü arasından geçeceğiz, Gayrettepe'den ta Tüyap'a kadar uzanan bir raylı sistem olacak.

Bu sistem çok büyük bir yük alacak. Batı-Doğu aksında yeni bir ulaşım akışı olacak. Bu E-'5'e, E-6'ya paralel bir aks. Burada metrobüs var... Metrobüsle ilgili de bir sıkıntı var. Kapasite üzerinde bir çalışma durumu var. Bir otonom sistemiyle kapasiteyi yüzde 50 arttıracağız. Araçlar 18 metrelik. 24 metreye çıkaracağız. Bunlar sinyal alışverişiyle haberleşecek. Duraklara hemen ulaşacak. Bir metrobüs geliyor, hemen tıka basa doluyor. Havasız kalıyor içerisi. Ondan sonraki geliyor o doluyor bu sefer diğeri geliyor o da doluyor. Kapasite artışı burada önemli. Bilişim teknolojilerini kullanarak otonom sistem diyoruz. Geliş mesafelerini ayarlayarak durağa yaklaşıyorlar.
Raylı sistemde bu 518 km'ye çıktığımızda vatandaşlar bulundukları her yerden 750 metre gittiklerinde bir metro istasyonuna ulaşacak. 10 dakikalık bir yürüme mesafesinde bir toplu ulaşım sistemine mutlaka ulaşmış olacak.

Mehmet Soysal: Mevcut otoyolların yetersiz olduğu ortada. Yeni otoyol yapacak mısınız?

Yeni otoyollar yapılacak. 240 noktada İstanbul'da trafik düğümleniyor. Bunlar tek tek tespit edildi. Buralarda kavşak çözümleri var. Buradaki lokal damar tıkanıklarını açma projemiz var. Bir de otobüs seferlerini gözden geçireceğiz. 2023'e kadar 6 bin otobüs filosu var bu 8 binin üzerine çıkacak. Otobüs seferlerini koyarken şuna dikkat edeceğiz. Diğer taşıma sistemleriyle entegre sağlanacak.

Ayrılıkçeşme'de metrobüste inen bir kişi Sancaktepe'ye gidecekse ona uygun bir otobüs hattı koyacağız. Bu aktarma noktalarına parklar yapacağız. İşini bitirdikten sonra geri dönüp aracını alacak ve evine rahat rahat gidecek.

Akıllı trafik yönetimi olacak. Sancaktepe'de bir merkez kuruluyor. İstanbul'un trafiği 7/24 avucunuzun içinde olacak. Mesela ışık 2 dakikaya ayarlanmış ama beklemen gerekmiyorsa pat sana geçiş verecek, yeşil yanacak.

Hande Fırat: Otoparklarla ilgili bir projeniz var. Nedir bu proje?

Başından beri her evin altına otopark yapılsaydı böyle bir sorun kalmazdı. Otopark yapmazsan şu kadar para ödeyince belediye izin vermiş olacak. Hayır benim paraya ihtiyacım yok otopark yoksa yapım izni vermeyeceğiz. Yapmıyorsa o yapı kullanım iznini alamayacak.

Artık idare edilemez. Bu araçları alıyorsan bu araçları nereye koyacağının da hesabını yapacaksın. Sokaklar park alanı mı? Şu anda sokakların yüzde 40'ı işgal altında. Trafiği tıkayan asıl meselelerden birisi de bu. Bundan sonra herkes otoparkını yapacak. 1 milyon 750 bin otopark ihtiyacı var. Sokakları da kullanmakla birlikte 750 binini ancak yerleştirebiliyoruz. Geriye kalıyor 1 milyon. Hesap yaptık sadece 243 bin ilave kapasite yapabiliyoruz.

Bunların yerinin doğru seçilmesi lazım. Bir yanda sokakta arabalar üst üste park edilmiş oluyor sizin park yeriniz bomboş duruyor. Bunu da eş zamanlı ele alacağız.

Mehmet Soysal: Londra'da Paris'te gündüz trafik saatlerinde büyük TIR'ları görmüyoruz. Belirli saatlerde giriş izni var. İstanbul'da bir TIR ağırlıklı trafik var, bir de hafriyat kamyonları var. Bunlara yönelik çözüm önerileriniz var mı?

Biz bununla ilgili bir adım attık. Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü yaptıktan sonra büyük araçları birinci ve ikinci köprüden geçirmiyoruz. Bu büyük bir adım. Başlangıçta isteksizdi ama İstanbul trafiğini olağan üstü rahatlattı. Bir müddet hissedildi ama tekrar yeniden arttı. Şimdi otobüsler, TIR'lar merkezden çevreye gidiyor. Buna bir şey daha getiriyoruz. Halkalı tarafından, Ambarlı'ya RO-RO hattı kuracağız. Lojistik merkezler kuracağız. Ürünler büyük araçlarla buralara taşınacak. Küçük araçlarla şehir içine dağıtılacak.

Ayrıca, Esenler'deki otogarı kaldıracağız. Orası ciddi anlamda şehir içi trafiğini kilitleyen bir nokta haline geldi. 3 tane uydu dediğimiz, 3 tane otogar yapacağız. Bu noktalara da raylı sistem yaptığımız için otobüs terminalinden gelenler de havalimanına ulaşabilecek. Bütün bunlardaki amaç, lojistik merkezli trafiği şehrin çeperlerinde tutmak.

Erenköy'deki gümrüğü kaldırıyoruz. Haydarpaşa Limanı da kalkacak. Orası da tasarım merkezi olacak. Size bir sürü müjde olacak.

Denizi sadece işe geliş gidiş için kullanmayacağız. Denize vatandaşların sosyal yaşamda kullanabilmeleri için teşviklerde bulunacağız. Deniz toplu taşımacılığıyla ilgili bir husus var ki, bir başka toplu taşıma aracını kullandıktan sonra deniz taşıtlarını kullananlar ücretsiz geçiş yapacak.

Hande Fırat: En son ne zaman bisiklete bindiniz?

Hatırlamıyorum. Çok önce. Torunlarımın var hep vızır vızır. 20-30 senedir kulanmıyorum.

Bisiklet kullanıcılarına müjdelerim var. Şu anda yanılmıyorsam 179 km bisiklet yolu var. Bin 86 km'ye çıkaracağız. Arazi düz değil. Hollanda'nın en büyük dağı 105 metre yükseklikte. Deniz seviyesinde. bizim nelerimiz var bir şey yapamıyoruz... Bisiklet yolları ağırlıklı olarak topoğrafyanın uygun olduğu yerlerde yapacağız.

İstanbul'un 20 tane deresi var. Kurbağalı dere, Pendik deresi, Çırpıcı deresi... Batıdan doğuya koridor boyunca tam 20 tane dere var. Bu derelerin çok azı orijinal haliyle duruyor. Birçoğu E-5 ile TEM arasında dere özelliği kaybolmuş. Bizim yapacağımız iş bu dereleri tekrar ihya etmek. Bunu yaptığımız zaman bir kere orada sele karşı bir güvenlik sağlamış olacağız ve bu derenin iki tarafında da yürüyüş ve bisiklet yolları olacak. İstanbul'un yeşiliyle mavisini birleştirmiş olacağız.

Mehmet Soysal: Ulaşım asistanı diye bir projeniz var, nedir bu?

Tamamen bilişimle ilgili. Seyahatte iki türlü faydası var. Nereye gidecek, nasıl gidecek? Daha ucuz nasıl gidecek, bütün bunlar önüne geliyor. Ve bu gerçek zamanlı çalışan gece gündüz çalışan bir sistem. Elinde cep telefonu olanlar, trafik yoğunluk haritasının daha da geliştirilmiş şekli olacak. Bu şurada gördüğümüz iş 2023'e kadar herhangi bir çalışma olmadığı zaman trafik yoğunluğunu gösteriyor.
Tüm bunlar yapıldığında trafik yoğunluğu yüzde 18'e düşüyor. Bunun parasal değeri milyarlar. Hava kirliliğine katkısı hesap edilemez.

Hande Fırat: Akıllı trafik sistemini açar mısınız? Nasıl bir takviminiz var? Trafiği ne kadar rahatlamasını öngörüyorsunuz?

Seyahat eden İstanbulluların işini kolaylaştıracak bir şey. Bu aynı zamanda trafik yönetiminin akıllı bir şekilde yapılmasını sağlıyor. Bunu hemen gençlerle yapacağız. Burada gençlere çok büyük iş düşüyor. Kodlar yapıyorlar, yazılım yapıyorlar. Onlar dijital yerli biz göçmen haline geldik. Şimdi küçükler büyüklere bilgisayar okur yazarlığını öğretiyorlar. Onlar dijital çağın insanları.

Burada aynı zamanda gençlere bir istihdam yaratmış oluyor. Trafik asistanı dediğimiz şey bu. Akıllı şehir yönetiminin bir parçası bu. Ama bizim entegre kadar bir sistem var mı bilmiyorum. Bunun şeyi hazır. Akılteri bu. Pat pat yazıyorsun parça parça birleştiriyorsun sisteminin tamamının fotoğrafını görebiliyorsun.

Mehmet Soysal: Gençler için ulaşımla ilgili bir projeniz var...

O mevzu şu; metro duraklarında bir pilot uygulama başladı. Atıkları ayrıştırma... Doğal atıkları bir yere, cam atıkları bir yere... Buna sıfır atık proje yönetimi diyoruz buna... Kimisi enerji olacak, kimisi gübre olacak, kimisi yakıt olacak. Eğer bu ayrıştırmayı İstanbul'un her tarafında kurup yaygınlaştırdığımızda buradan elde ettiğimiz gelirleri İstanbul Kart'ta öğrencilere indirim olarak yansıtacağız. İlk hedefimiz yüzde 30'dan başlayıp yüzde 60'a kadar çıkabilir.

Yaşlılar ve çocuklu yolcularla ilgili bazı sürprizlerimiz olacak.

Mehmet Soysal: Ne kadar gelir bekliyorsunuz?

Atık işine ne kadar gönüllü bazında katılım olursa geliri de o kadar artacak... Bununla doğrudan bağlantılı olan bir projemiz de şu; İstanbul'un umum aydınlatma giderinin yarısını üretecek bir sistem yaratıyoruz. Aydınlatma gideri pahalı. Bunu aşağı çekmenin yolu atıkları enerjiye dönüştürmekte ya da güneş panelleri kullanacağız.

Cumhur İttifakı

Tabanda ciddi bir kaynaşma var. Hem AK Parti'deki arkadaşlarımla hem de MHP ilçe başkanlıklarına gidiyorum. Muazzam bir heyecan var. Ciddi bir kaynaşma var. Bu da beni mutlu ediyor.
Devlet Bahçeli, Cumhuriyet Tarihi'nin en kritik seçimi deyip beka meselesidir dedi.

Bütün seçimler önemlidir. 2002'den beri seçim seçim seçim... Milleti de yorduk. Bu seçim şu bakımdan önemli; yerel seçimlerde ilk defa ittifakla seçime gidiliyor. Bunun nasıl bir sonuç ortaya koyacağını kestirmek zor.

Her parti adayıyla girse tahmin etmek daha kolay olur. İttifak olunca bazı farklı durumlar olabiliyor. Ne kadar ittifak üzerinden yapılan anketler gerçeği yansıtıyor burası henüz tam net değil. Benim tercihim, bu seçimlerin yerel düzeyde kalmasıydı. Ben bunu yapacağım. Ben İstanbul'un sorunlarını, İstanbulluların beklentilerini daha çok dinleyeceğim ve ona göre çözümler üreteceğiz.

Bunun dışında kampanya gelişir, merkezi siyasetin keskin gündemine karışırsa üzülürüm. İstanbul Türkiye'yi yaşayan bir şehir. Vergi gelirlerinin yarısını, Turistlerin üçte birini yaşayan bir şehir. İstanbul'un geleceğini doya doya konuşmak adayları tartmak bakımından da önemli. İttifaklar arasındaki savaşa dönerse İstanbul arada kaynar gider.

Mehmet Soysal: MHP Genel Başkan Devlet Bahçeli bu seçim için bir beka meselesi dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan da mitinglerde gündeme getiriyor bu konuyu siz ne düşünüyorsunuz.

Beka meselesi şudur: Biz 15 Temmuz'u yaşadık. Cumhur İttifakı’nın doğum günü 15 Temmuz'dur. Beni ilk arayan Devlet Bahçeli oldu ve sonuna kadar arkanızdayız dedi. Önce ülkem sonra partim dedi. Bunlar benim için çok önemli.

Bizim vazgeçilmez değerlerimiz var. Bunlara karşı tehdit varsa ki oldu zaman zaman oldu, 1950'den sonra 60 ihtilaliyle biz bununla karşılaştık.

AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım'ı Demirören Medya Center'a gelişinde Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay, Demirören Medya Holding İcra Kurulu Başkanı Mehmet Soysal karşıladı.

Bizim şimdilerde terör problemimizi kontrol altına aldık ama bitti diye rehavete kapılamayız. Bölücü terör örgütünün Kürtlerle ilgili bir sorunu yok. Vatandaşlarımızın PKK diye bir sorunu var. Dış güçlerin desteğiyle sürekli başımızı ağrıtan bir örgüt. Bunu yok etmek hepimizin görevi. Demokrasiye, hukuk devletine yönelik her türlü illegal örgütlenmeler beka meselesidir.

Hande Fırat: HDP İstanbul dahil bazı büyükşehirlerde aday göstermedi. Kürt seçmenlerle ilgili bir mesajınız var mı?

Ben Cumhur İttifakı'nın adayıyım ama 10.5 milyon seçmeninin tamamının oyuna talibim. İstanbul'un her semtinin, İstanbul'da yaşayan herkesin Başkanı olacağım. Seçim bitince siyaset olmaz. Vatandaşlarım beni bilir. Vatandaşa bir fayda sağlamıyorsa yaşam kalitesini artırmıyorsa ben o siyasette yokum. Fikirleri ne olursa olsun İstanbul geleceğinde bütün hemşerilerimi birleşmeye çağırıyorum ve herkesten destek istiyorum. Ortak geleceğimiz İstanbul için istiyorum, kadınlarımız, gençlerimizin geleceği için istiyorum.

Farklı fikirlerimiz olabilir ama İstanbul için birlikte hareket etmek, gücümüzü birleştirme ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. İstanbul Türkiye'nin bir özeti. Milyonlarca evladı fatihan burada yaşıyor. Kürtler için ayrı bir çalışma yapmamıza gerek yok. Onlar İstanbul'un yerlisi haline gelmiş. Kimse ben Kürtler'in oylarına hükmediyorum buraya verin deme haddine sahip değil. Ben bütün kesimlerden oy alacağımı düşünüyorum. Bunu görüyorum, ben meseleye parti kalıplarında bakmıyorum.

Büyük fotoğraf İstanbul. Ne kadar İstanbul bize güç verirse bu iş o kadar rahat olur, kolay olur. Ben İstanbul'a ve İstanbullu'lara güveniyorum.

Mehmet Soysal: Kararsızlara yönelik özel bir çalışmanız var mı?

Son 15 güne kadar kararsızların tavrı belli olur. Daha çok temasla İstanbullular'la bir araya geleceğiz. Daha çok dinleyeceğiz daha az konuşacağız. Organik bir kampanya yapıyoruz. Ben bundan da çok memnunum.

Buket Aydın: Kanal İstanbul projesi ne durumda?

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin başlattığı bir proje değil ama İstanbul'a yapılmış bir proje.

Kanal İstanbul projesi milli güvenlik meselesi olan bir proje. Şehrin ortasında deniz geçen bir şehir başka yerde yok. Bizim boğazı korumamız lazım. Her yıl 140 milyon ton petrol taşıması yapılıyor. 12 bin gemi. Bir tanesinin başına bir şey gelse, çatışma olsa oluşacak boyutları düşünebiliyor musunuz? Kıyı emniyeti tek yön trafiği uyguluyor.

Senin ticaretin mi önemli, İstanbullunun can güvenliği mi? Onun için Kanal İstanbul ikinci bir yoldur. Türkiye'nin ulusal güvenlik projesidir.

Ben çok teşekkür ederim. Bana bu fırsatı verdiğiniz için. Bizim İstanbul ortak geleceğimiz başlığında 9 tane bölüm var. Birisi üreten İstanbul. İkincisi kolay İstanbul. Diğerleri özetle de şöyle; Yeşil İstanbul. Çevreci İstanbul. Yaşayan İstanbul. Dinamik İstanbul. Herkes İçin İstanbul. Güvenli İstanbul. Akıllı İstanbul.