hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Erdoğan'dan 'Kur'an-ı Kerim yakılma provokasyonlarına tepki: "Kur'an'a saldırı nefret suçudur"

    KAYNAK DHA

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Kimi Avrupa ülkelerinde İslam düşmanlığını körükleyen eylemlere göz yumulması geleceğimiz bakımından endişe vericidir. Kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim'in Mushaf’ının yakılmasına kadar varan bu menfur girişimler hiçbir şekilde kabul edilemez, maruz görülemez. Bu açık ve net bir nefret suçudur" dedi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlenen '14'üncü Geleneksel AK Parti Büyükelçiler İftarı'nın ardından konuştu. Erdoğan, konuşmasında, "Irkçılık, ayrımcılık, yabancı karşıtlığı ve İslam düşmanlığı gibi akımların veba gibi yayıldığı bir dönemde bu sofraların önemi daha iyi anlaşılıyor. Ramazan-ı şerifin gönüllerimizi yumuşatan kalpleri birbirine yaklaştıran manevi iklimine daha fazla ihtiyaç duyduğumuz günlerden geçiyoruz. Ramazan ayının ülkelerimizle birlikte tüm insanlığa barış, huzur ve esenlik getirmesini Rabbimden niyaz ediyorum. Malumunuz bu yıl 6 Şubat'ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli deprem felaketi nedeniyle ramazanı buruk karşıladık. Depremlerde ve ardından yaşanan sellerde 50 binin üzerinde canımızı toprağa verdik. Hayatını kaybeden kardeşlerimizin acısını yüreğimizde hissediyoruz. Hepsine bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum. Aralarında sizlerin vatandaşlarının da olduğu müteveffa tüm misafirlerimiz için sabır ve baş sağlığı dileklerimi tekrarlıyorum" ifadelerini kullandı.

    'NEREDE BİZ MAZLUM VARSA İMDADINA KOŞMAYI GÖREV BİLE BİR ÜLKEYİZ'

    Erdoğan, konuşmasında, "Depremin ilk gününden itibaren devlet millet el ele tüm kurumlarımız ve imkanlarımızla kararlı bir mücadele yürütüyoruz. Milletçe içinde bulunduğumuz bu zor günlerde dost ve kardeş ülkelerin güçlü desteğini yanımızda görmekten büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Uluslararası yardım çağrımıza 90 ülke 11 bin 320 personelle bir fiil destek verdi. Arama- kurtarma ekipleriniz 100'lerce vatandaşlarımızın enkaz altından çıkarılmasına yardımcı oldu. Bölgede kurduğumuz sahra hastaneleri yarınlarımızın tedavisine katkıda bulundu. Ayni ve nakdi yardımlarınız, sahadaki acil ihtiyaçların karşılanmasında rol oynadı. Bu yardımların yanı sıra telefonla aramak, mesaj göndermek hatta bizzat ziyaretimize gelmek suretiyle acımızı paylaşan milletimiz de dayanışma sergileyen tüm dost ve kardeşlerimize teşekkür ediyorum. Türkiye olarak nerede bir mazlum varsa kimliğine bakmadan imdadına koşmayı görev bilen bir ülkeyiz. Milli gelire oranla insani yardımlarda en üst sıralarda yer alıyoruz. Dünyanın en fazla yardım yapan ülkesi olmayı milletimiz adına bir şeref payesi olarak yıllardır gururla paylaşıyoruz. Ülkemizin ekonomik şartlarından bağımsız bir şekilde bugüne kadar hep mazlumun, mağdurun, başı dara düşenin yanında olduk. Küresel koronavirüs salgınında 160 ülke ve 14 uluslararası kuruluşa tıbbi yardım ulaştırarak insani vazifemizi yerine getirdik. Bunların karşılığını da deprem afeti ile mücadelemiz sırasında hamdolsun birebir görme fırsatı bulduk" değerlendirmesinde bulundu.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Erdoğandan Kuran-ı Kerim yakılma provokasyonlarına tepki: Kurana saldırı nefret suçudur

    'NİCE İŞGAL GİRİŞİMİNİ ALNIMIZIN AKIYLA ATLATTIK'

    Erdoğan, deprem felaketleri esnasında Türkiye'nin birçok dost ve kardeş ülkeden yardım gördüğünü belirterek konuşmasını şöyle sürdürdü:

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    "Kimi dostlarımız milletimiz için dua etti. Kimisi yardım kampanyaları düzenledi. Kimisi uçaklar dolusu çadır ve yardım malzemesi gönderdi. Kimisi kıt imkanlarına rağmen elindeki avucundakini seferber etti. Kimisi yardım etmek isteyip de edememenin çaresizliği ile gözyaşı döktü. Ama bir dönem elinden tuttuğumuz, yardımına koştuğumuz, yaralarını sarmasına destek verdiğimiz hiçbir dostumuz bizi yalnız bırakmadı. Rabbim herkesten, tüm kara gün dostlarımızdan razı olsun diyorum. Milletçe bize uzatılan bu yardım elini hiçbir zaman unutmayacağımızın bilinmesini istiyorum. Bizler tarih boyunca sayısız imtihandan geçmiş bir milletiz. Bu topraklardaki bin yıllık mevcudiyetimizde nice saldırıyı, işgal girişimi, nice badireyi, alnımızın akıyla atlattık. Zorluklar karşısında yılmadık. Önümüze çıkan engellere aldırmadık. Bağımsızlık irademizin kırılmasına izin vermedik. Gerektiğinde 250 bin evladımızı kara toprağa verme pahasına istiklal ve istikbalimize sahip çıktık. Çok ağır bedeller ödesek de her defasında tıpkı bir Anka kuşu gibi küllerimizden yeniden dönmeyi başardık. Bugün de aynısını yapıyoruz. Asrın felaketi ile mücadelemizde aynı sarsılmaz azmi gösteriyoruz."

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    'YENİ TEŞEBBÜSLERE DE KESİNLİKLE İZİN VERMEYECEĞİZ'

    Erdoğan, dayanışmaya ihtiyaç duydukları bir başka alanın terörle mücadele olduğunu vurgulayarak, "Terörü insanlığın gündeminden çıkarmak temel vazifelerimiz arasındadır. Bu şiarla PKK, PYD-YPG, FETÖ ve DEAŞ başta olmak üzere terörün her türlüsüne karşı ayrım yapmadan mücadelemizi sürdürüyoruz. Kelime oyunlarıyla, diplomatik ve askeri can bazlıklarla bölücü terör örgütünü palazlandırma girişimlerini biliyor, tek tek takip ediyoruz. Vakti saati geldiğinde elbette bunları muhataplarını önüne koyacağız. Nasıl ülkemizin bir terör koridoruyla kuşatılmasına rıza göstermediysek, yeni teşebbüslere de kesinlikle izin vermeyeceğiz. Vatanımıza yönelik terör tehditlerini kaynağında bertaraf etme stratejimizi uygulamaya devam edeceğiz. Doğu Akdeniz ve Ege'de, Yunanistan'la son dönemde oluşan havanın sorunların çözümü için bir fırsat olarak değerlendirilmesi temennimizdir. Balkanların istikrarı ve huzuruna katkı sağlayan adımları her zaman olduğu gibi destekliyoruz'' diye konuştu. 

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    'BU AÇIK VE NET BİR NEFRET SUÇUDUR'

    ''Maruz kaldığımız onca haksızlığa rağmen Avrupa Birliği (AB) üyeliği stratejik hedefimiz olmayı sürdürüyor" diyen Erdoğan, "Ancak kimi Avrupa ülkelerinde İslam düşmanlığını körükleyen eylemlere göz yumulması geleceğimiz bakımından endişe vericidir. Kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim’in Mushaf’ının yakılmasına kadar varan bu menfur girişimler hiçbir şekilde kabul edilemez, maruz görülemez. Bu açık ve net bir nefret suçudur. Mushaf yakma eylemlerine ifade hürriyeti kisvesi altında izin verenler demokrasi ve özgürlük kavramlarının altını koymaktadır. Yaklaşık 2 milyar insanı rencide etmekle kalmayıp öfkeye sürükleyen bu alçaklıklara artık bir son verilmesi gerektiğinin altını özellikle çizmek istiyorum. Bu beklentilerimizin ilgili makamlarınıza ve ülke kamuoylarınıza gerektiği şekilde aktarılması noktasında sizlere güveniyoruz. NATO müttefikimiz Amerika Birleşik Devletleri ile yakın diyaloğumuz devam ediyor. 2 ülke arasındaki stratejik mekanizmadan da faydalanarak iş birliğini ilerletiyoruz. Yeniden Asya girişimimizi güçlendirirken Latin Amerika ve Afrika açılım politikalarımızın müspet sonuçlarını pek çok alanda görüyoruz. Sayısı 260'a çıkan dış temsilcilik ağımızla ülkelerinizde ilişkilerimizi güçlendirmek için canla başla çalışıyoruz'' dedi.

     

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow