Sarıyer Kısırkaya Plajı'na serinlemek için giden baba ve 10 yaşındaki oğlu, dalgalara kapılarak hayatlarını kaybetmişlerdi. Bu durum özellikle Karadeniz'deki "Rip" akıntısı tehlikesini akıllara getirdi. Peki, akıntı riskine karşı ne yapmalı? CNN TÜRK muhabiri Merve Tokaz, İTÜ Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serdar Beji'ye sordu.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Prof. Dr. Serdar Beji, "Buradaki söz konusu akıntılar, çeken akıntı ya da İngilizcesi ile "Rip" adıyla bilinen akıntılardır. Oldukça tehlikeli, hep söylüyoruz. Genelde de Karadeniz'de akıntıların yüzde 70'i çeken akıntılar nedeniyle olan boğulmalardır. Geri kalan yüzde 30'u da dalgalar çok yüksek olduğunda iyi yüzme bilmeyen kişilerin dalganın etkisiyle olan boğulmalardır. Her ikisi de göz önüne alınmalı. Özellikle bu ağustos ve eylül aylarında havalar sıcak olduğu halde rüzgârlıdır. Yani dalgalar yüksek olur. Bu dalgalar kıyıya gelip kırıldığında, Karadeniz kıyılarında çeken akıntılara sebep olur. Akıntılar açığa doğru çeker, dibe değil. O nedenle o akıntıya kapıldığımızda kesinlikle karşı koymaya çalışmamız lazım. Çünkü çok yüksek hızlı olan akıntılar. Burada yapılması gereken şey kendinizi akıntıya bırakın. Dalga sizi alıp sürüklediği yere kadar sürükleyecektir. Geri dönmeye çalışmayacaksınız. Sağa ya da sola akıntının olmadığı yerden kıyıya çıkacağız" dedi.