hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Son dakika... Bahçeli'den Kılıçdaroğlu'na çağrı: İlk oyu ben vermezsem namerdim

    { title }

    SONRAKİ VİDEO

    Partisinin grup toplantısında konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Yargıya çete diyen sözde bir partinin genel başkanı sıfatını taşıyan zat gel dokunulmazlığının kaldırılması için talep ver ilk oyu ben vermezsem namerdim diyorum" açıklamasında bulundu.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

    Türkiye'nin normalleşmeye ihtiyacı vardır. Sıkılı yumruklar açılmalıdır. Tereddütle geçirdiğimiz her vakit kalmamıştır. Gerginlikler azaltılmalıdır. Kutuplaşarak mesafe alamayız.Günlük siyasi kavgaları bir tarafa bırakmak lazım.

    MHP olarak safımız Türkiye'nin safıdır. MHP'nin yeri sinesinden doğduğu Türk milletidir. Unutmayınız ki geleceğini planlayamayan milletlerin hiç bir zaman parlak bir istikbali olmamıştır. Biz Türk milletiyiz biz Türkiye'yiz biz bin yıllık kardeşliğin bakiyesiyiz. Türkiye zorlu bir seçim sürecinden çıkmıştır. 31 Mart'ın kazananı açık ara farkla Cumhur ittifakıdır. Milli uzlaşmanın adı Cumhur ittifakı olmuştur. Bize göre 31 Mart düğümü çözmüş hükmünü vermiştir. Milletin sözünün üstüne söz söylemek imkansızdır.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Türk milleti iradesini göstermiş kararını vermiş konuyu kapatmıştır. Ancak 31 Mart'ta hemen sonra sonuçlar siyasi gündemin seyir ve istikametini doğrudan etkilemiştir.

    YSK'nın oy çokluğuyla hakkın ve hukukun tercümanı olmuştur. İstanbul'un üzerindeki tartışmalar son bulmuştur. YSK'nın vermiş olduğu kararı alenen karalamak çarpıtmak kurul üyelerine çete üyeleri gibi iftiralarda bulunmak kirli bir ağızdır sakat bir zihniyettir. Cumhur ittifakına yönelik sistemli planlı ve tezgahlarla ilgili söyleyeceklerim vardır. 31 Mart'tan sonra Cumhur ittifakının kopmasını arzulayan çevrelere adeta cesaret gelmiştir.

    6 Mayıs'ta YSK adaletli bir kararla milletin yüreğine su serpmiştir.

    Bunlar günlerce utanmadan sıkılmadan MHP ile AK Parti arasında bir sorun varmış gibi yazıp çizdiler. MHP’nin AK Parti’nin altını oyduğunu ahlaksızca ortaya sürdüler. MHP’nin oy oranı yüzde 18,81 ise AK Parti’nin de yüzde 35’tir dediler halbuki İl genel meclisinde iki partinin oyu yüzde 60,42 düzeyindedir.

    Bir ara kum torbası değilim çıkış ile rest çeken zat bunlardan birisidir. Gıybet borsası kuruldu, bu sefiller fazilete sırt döndüler. Bu çevreler verimsiz toprak gibidirler.

    Cumhur ittifakını bakışımızı 1 Mayıs’ta paylaştım. Müfteriler hayal kırıklığına uğradı. Cumhur ittifakıyla ilgili yorumları ciddiye almıyoruz ama böyle yaptıkça şımarıyorlar. Bilmeyen varsa yeniden söyleyeyim Cumhur ittifakı Türk milletinin ta kendisidir.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Cumhur ittifakının çözülmesini umanlar Türkiye’yi çöküşe sürmek isteyen odaklardır. Ama hepsi koftur, hepsi kirlidir, alayı birden kifayetsiz müfteridir. Cumhur ittifakı üzerinde yapılan kirli yorumların alayı yalandır, aldatmadır. 3 belediye eksikmiş 5 belediye fazlaymış demedik. Mert olduk adam gibi tavır olduk milli bekamızın etrafında birleştik bütünleştik. Siyasi çıkar gayesiyle ittifakımızın çatısını örmedik.

    Cumhur ittifakının varlığını birilerini neden ürkütüyor. Bize sadece Allah’tan korkmayı öğrettiler. İhanete yardakçılık ne kitabımızda yaşar ne de içimizde yaşar.

    Cumhur ittifakı olarak hepsinin bileğini bükeriz nefesini keseriz. Döviz kuru üzerinden Türkiye tehdit edilmektedir. Döviz kurunu bombaya çevirenlere alkış tutmak vatana ihanet ölçüsünde bir suçtur.

    Milli irade mali ve ekonomik istikrarla perçinlenip kuvvet kazanacaktır. Ekonomik operasyon siyasi kumpasa eşlik etmektedir. Türkiye’yi ekonomik darboğaza çekmek isteyen odaklar devrededir.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    YSK İstanbul seçimlerini görüşürken yükselen döviz kuru neyin mesajıdır? Ne söylenmek istenmektedir? 31 Mart seçimlerine 1 hafta kala döviz kurunu yükseltme oyunlarını neye yoralım?

    Türkiye’nin manevra alanı küçültülmek istenmektedir. Oyun içinde oyun vardır.

    Ya F-35 ya S-400 dayatmasıyla sabrımızı test ediyorlar. FETÖ terör örgütüdür, elebaşını bize verin diyoruz. Baskıya uğrayan sünni Müslümanlar olarak tanımlıyorlar. Türk tarihinin hiçbir döneminde soykırım yoktur. Doğu Akdeniz’de önümüzü kesmek için plan üstüne plan yapıyorlar.

    Demokrasi diyorlar 30 Nisan Venezuela darbesine destek diyorlar. İnsan hakları diyorlar insan katillerine pişkince yardım ediyorlar. Terör örgütlerine silah vermeyin verdiklerinizi alın diyoruz ama sanki duvara konuşuyoruz.

    Karşımıza kim çıkarsa çıksın teröristlerin arkasında kim durursa dursun hepsine hodri meydan. Cansa can, kansa kan, bedelse bedel bu vatana bu millete feda olsun.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Terörle mücadelenin bedeli ne olursa olsun gittiği yere kadar sürdürülmeli, ihanetin kökü kurutulmalıdır.

    S-400 konusunda bile ABD’nin yanında duracak kadar yabancı kalmışlar. Bunlara zillet diyorsak boşuna değil, emperyalizme itirazları yok. İstanbul seçimlerine gölge düştüğü açıkça ortadaydı.

    S-400 alacağız diyoruz bedeli ağır olur diyorlar. F-35 alırız diyoruz, S-400 aldığınızda uçuramazsınız diyorlar. Bir yandan NATO'dan çıkarırız tehdidiyle irademize pranga vurmaya çalışıyorlar, diğer yandan NATO zirvesinde sevimlilik gösterisi yapıyorlar. FETÖ elebaşını verin diyoruz, siyasi baskıya uğrayan Sünni Müslümanlar olarak gösteriyorlar. Doğu Akdeniz'de önümüzü kesmek için plan üstüne plan yapıyorlar. Türk tarihinin hiçbir döneminde soykırım yoktur, diğer tarafta sözde soykırım anma günü düzenliyorlar. İşlerine gelmediğinde Türkiye'ye ekonomik yaptırımla gözdağı veriyorlar. Demokrasi diyorlar Venezuela darbesine destek veriyorlar. Terör örgütlerini kışkırtıyorlar, Suriye'de istikrarsızlığı diri tutuyorlar. İnsan hakları diyorlar, insan katillerine yardım ediyorlar.

    Bunlara zillet diyorsak boşuna değil, emperyalizme itirazları yok. İstanbul seçimlerine gölge düştüğü açıkça ortadaydı. CHP ve peşine takılanlar seçime hile karıştırmışlardır.

    Günlerdir İstanbul seçimlerini konuştuk. İstanbul seçimlerine gölge düştüğü açıktı. Sandık yolsuzluğu YSK'ya sunulmuştu. Sandık kurullarının oluşumunda büyük sorun oluşmuştur. CHP yöneticileri pazartesi gününe kadar terbiye dışı ifadelerle tehdit etmiştir. Yüce Divan hatırlatması yapan, CHP'nin iflas etmiş sözcüsüdür. Ekrem İmamoğlu'nun T.C'yi eklemesinin bana kapak olacağını söylemiş, aferin çok güzel laf ettin. Sana çoktan kapak oldu da ya duymadın ya da duyurmadılar. Önce T.C tabelasını asarlar, arkadan tıkır tıkır işlerine bakarlar, Kandil'in destek mesajından mutluluk duyarlar. Önce T.C tabelası asarlar sonra ‘YPG bize mi saldıracak’ derler. Önde başka, arkada başkalar.

    Yargıya çete diyen sözde bir partinin genel başkanı sıfatını taşıyan zat gel dokunulmazlığının kaldırılması için talep ver ilk oyu ben vermezsem namerdim diyorum.

    Son dakika... Bahçeliden Kılıçdaroğluna çağrı: İlk oyu ben vermezsem namerdim

    GRUP TOPLANTISININ ARDINDAN SORULARI YANITLADI

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, Yüksek Seçim Kurulunun (YSK) İstanbul seçimlerine ilişkin kararına yönelik eleştirisi üzerine, "AKP'ye vefasızlık yapıyor ama MHP'nin politikasına da hiç olmazsa saygı duysun." dedi.

    Bahçeli, partisinin Meclisteki grup toplantısının ardından gazetecilerin sorularını cevapladı.

    Konuşmasında dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla ilgili bir çağrısının olduğunun hatırlatılmasının ardından "Bunu biraz daha açabilir misiniz?" sorusu üzerine Bahçeli, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun son günlerdeki konuşmalarının siyasi üslupla edep ve terbiye ile bağdaşmadığını belirtti.

    Kılıçdaroğlu'nun çok ileri konuştuğunu, konuları çok saptırdığını ve konuşmasının hakaret içerdiğini ifade eden Bahçeli, "Yedi tane YSK üyesini isim isim belirtirken arkasında da çete sıfatıyla nitelendirmesi yakışık olmamıştır. Bazı konuşmalarında suç unsuru olduğu kanaatindeyim. Eğer bunlardan haklı olup olmadığı iddiasını taşıyorsa kendisi müracaat etsin, dokunulmazlığın kaldırılması talebinde bulunsun. Ben de ilk olarak dokunulmazlığın kaldırılması yönünde oy vereceğimi ifade ediyorum." diye konuştu.

    "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 'görüşelim' ifadesinde bulunmuştu. Şu ana kadar herhangi bir randevulaşma oldu mu?" sorusuna karşılık da Bahçeli, "Daha bir gün oldu." yanıtını verdi.

    11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün eleştirisi

    Bahçeli, bir gazetecinin "367 benzetmesi geldi eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'den. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz bu durumu?" sorusuna şu cevabı verdi:

    "Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Twitter'deki mesajını okudum. 367 ile ilgili olarak o dönemin Yargıtay Başsavcısı ile aynı çukura girmeleri inandırıcı değildir. 367 tezini ortaya koyup, kendi cumhurbaşkanlığını engellemeye çalışan bir zatın görüşünü şimdiki ile ilişkilendirerek 'iki üzüntü yaşadığını' söylemesi doğru değildir. 367 riskini 71 milletvekili ile aşan, kendisinin cumhurbaşkanı olması için 3. turu deneyen bir siyasi partinin Genel Başkanı olarak söylüyorum: AKP'ye vefasızlık yapıyor ama MHP'nin politikasına da hiç olmazsa saygı duysun."

    "Tartışma büyükşehir belediye başkanlığının üzerinedir"

    YSK'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimin iptali ve yenilenmesine ilişkin kararında, ilçe belediye başkanlıkları, belediye meclis üyelikleri ve muhtarlık seçimlerinin iptalinin neden yer almadığı sorusuna da Bahçeli, "Böyle bir itiraz söz konusu olmamış. 39 belediyenin içerisinde de çok sayıda Cumhur İttifakı ve özellikle AKP'li belediye başkan adayları kazanmış. Onlara itirazı kendileri yapsınlar, yeniden sayılsın. Ama tartışma büyükşehir belediye başkanlığının üzerinedir. Mazbatayı erken alıp Atatürk'ün Anıtkabir'ine gidip orada defter imzalayanlar sonuca da katlanacaklar." değerlendirmesinde bulundu.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow