hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Son dakika... Fuat Oktay: İş Yapma Kolaylığı Endeksi sıralamasında ilk 20'yi hedefliyoruz

    { title }

    SONRAKİ VİDEO

    Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, "Dünya Bankası'nın hazırladığı İş Yapma Kolaylığı Endeksi sıralamasında ilk 20'yi hedefliyoruz" dedi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, bürokratik oligarşiyi ve tüm belirsizlikleri ortadan kaldırmada çok büyük bir adım olmuştur." dedi.

    İstanbul Sanayi Odası Meclisi'nin "Yeni Hükümet Sistemi'nin Ekonomimiz ve İş Dünyası İçin Önemi ve Etkileri" ana gündemi ile gerçekleştirilen aylık olağan toplantısına katılan Oktay, risk olarak sunulan birçok şeyi fırsat olarak da gördüklerini dile getirerek, "Risk olarak özellikle küresel ekonomide veya küresel dünyada risk olarak saydığımız birçok şey bizi kamçılıyor ben açık söyleyeyim. Ben şu anda daha fazla motive olmuş durumdayım. Buradan motive olmuş olarak ayrılacağım." diye konuştu.

    Sanayi üretiminde, Almanya'da "Endüstri 4.0", Japonya'da "Toplum 5.0", ABD'de "4'üncü Devrim" olarak adlandırılan bir dönemin yaşandığını anlatan Oktay, "Nesnelerin interneti ile büyük veri gibi bileşenler, satış sonrası hizmetler, pazarlama ve tüketici geri bildirimler gibi ögeler günümüzde daha çok önemseniyor. Küresel tedarik zincirine entegrasyon, yabancı yatırımların AR-GE alanına çekilmesi ve yeşil teknolojiler gibi temalar küresel sanayi politikalarında daha fazla yer alıyor. Bunun sonucunda dünya, yapay zeka ve artırılmış sanal gerçeklik gibi sanayide teknolojik ilerlemeleri uygular hale gelmiştir." dedi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Yapay zekanın kendisine uygulama alanı bulduğunu ve 15-20 yıl sonrasına bakıldığında hayatı değiştirecek bir teknolojiden bahsettiklerini kaydeden Oktay, şöyle devam etti:

    "Tabii böyle bir dönemde bizim sadece geçmişteki başarılarımız veya geçmişten ve bugün kullandığımız teknolojiyle geleceğe bakma şansımız da yok. Artık eski alışkanlıklarımızla, sadece bugünün risklerini konuşup geleceğe bakamayız. Tarihte de bu böyle olmuş zaten. Gelişmeler ya savaşla veya tüccarlarla, iş adamlarıyla olmuş. Bütün dünyayı dolaşan bir ekip var karşımda. Dünyayı dolaşan ekip döndüğünde, dolaştığı yerlerden Türkiye'ye getirdiği yeni teknolojiler, ama rekabet edilebilir teknolojilerle geri dönüyor olması, buradan da tekrar bütün dünyayla rekabet ediyor olması önem arz ediyor. Bunu nasıl başarabiliriz birlikte? Kamu olarak biz size nasıl bir katkı verebiliriz? Bu anlamda konuşacağız. Bu gelişmelerin Türkiye'deki karşılığı ise 'Milli Teknoloji Hamlesi' ve 'Dijital Türkiye'dir. Bunu artık kavramsallaştıralım. 'Dijital Türkiye' dediğimizde ya da 'Milli Teknoloji Hamlesi' dediğimizde neyi ifade ediyoruz, artık her birimiz ortak kullandığımız bir kavrama dönüştürelim arzusundayız bunu. Savunma sanayi ve bilişim teknolojileri gibi stratejik alanlar başta olmak üzere her alanda yerli ve milli sanayi üretimimizi teşvik etmek, milli teknolojik hamlemiz ve istikrarlı ekonomimizin devamlılığı için önem arz etmektedir."

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    "Tek bir sektörle baharın gelmeyeceğini biliyoruz"

    Savunma sanayinde büyük bir ivme kazanıldığını vurgulayan Oktay, "Savunma sanayinde dünyayla, özellikle insansız hava araçları noktasında silahlı ve silahsız boyutunda jet motorların da üretildiği ve savaş uçakları da dahil, artık iddialı olduğumuz bir alan. Ama diyoruz, bugün artık amasını konuşuyoruz. Tek bir sektörle biz bir yere gidemeyiz." ifadelerinde bulundu.

    Savunma sanayinde oluşturulanın sadece teknoloji olmadığını, bir öz güven de oluşturulduğunu belirten Oktay, "Çalışan mühendisinden yöneticisine kadar, kamu ve özel sektördeki firmalarımızda bir öz güven oluştu. Israrla bunu diğer sektörlere yaymak istiyoruz. Tek bir sektörle baharın gelmeyeceğini biliyoruz." diye konuştu.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    "20 yıl geriye gidip baktığınızda, bugünün sağlık sektörüyle kıyaslamayız"

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın üzerinde durduğu sektörlerin başında sağlık geldiğini kaydeden Oktay, şöyle devam etti:

    "İlacın hem geliştirilmesi hem de yerlileştirilmesi ama ısrarla da millileştirilmesi boyutunu konuşuyoruz. Sağlık ekipmanları, araç gereçleri, şehir hastanelerinde sağlıkta birinci şeyi tamamladık biz. 20 yıl geriye gidip baktığınızda o günün sağlık sektörüyle bu günün sağlık sektörünün uzaktan yakından kıyaslama şansımız yok. Şehir hastaneleriyle birlikte biz başka bir alana geçeceğiz. Sağlıkta ikinci bir sıçramayı yakalayacağız. Şehir hastaneleriyle birlikte baktığımızda ticari açıktan bahsediyoruz. Ödemelerden bahsediyoruz. İhracat odaklı büyüyen bir ülkeyiz. Israrla büyüme modelimiz bunun üzerinde. Özellikle sağlıkta ikinci sıçrama yaşayacağımız bir ortamda sizlerden ısrarla beklentimiz ilaçta. Savunma sanayinde oluşturduğumuz eko sistemi daha farklı ölçeklerde, sektör bazlı oluşturarak bunu diğer sektörlerde de sıçramayı sağlıyor olacağız. Teknoloji transferini de dahil bir alanda ürettiğimiz teknolojinin diğer alanda aynısını üretecek kadar da biz savurgan olamayız. Zaten o kadar yer altı kaynakları olan bir ülke de değiliz. Dolayısıyla teknoloji transferini sektörler arasında sağlayacak sistemleri de yeni dönemde kuruyor olacağız."

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    "16 yılda ekonomi alanında tarihi bir başarı ortaya koyduk"

    Geçen 16 yılda ekonomi alanında tarihi bir başarı ortaya koyduklarını belirten Oktay, "Baktığınızda her türlü küresel sıkıntıya, çevremizdeki sıkıntılara rağmen sürekli bir yukarı ivmeyi yakaladık. Hangi manipülasyonu yaparlarsa yapsınlar, hangi oyunları kurarlarsa kursunlar sonuçta yukarı doğru bir ivmeyi sürekli son 16 yıla baktığımızda sürdürdük. 2008-2009 krizleri de dahil. Kolay değil. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde istikrarla büyüyen bir ekonomik performans sergiledik. Türkiye, sahip olduğu genç ve nitelikli iş gücü kaynakları, iç pazar kapasitesi, istikrarla gelişen alt yapısı, disiplinli finans sektörü ve rekabetçi özel sektörüyle bölgede ve dünyada önemli bir ekonomik aktör haline gelmiştir." ifadelerini kullandı.

    Oktay, "Ekonomimizin rekabetçi yapısını geliştirebilmek ve iş yapma ortamını daha da iyileştirebilmek için yatırım, üretim, ihracat, istihdam ve finansman üzerindeki vergi yüklerini önemli ölçüde azalttık. Azaltmaya da devam ediyoruz. Kurumlar vergisi reformuyla kurumlar vergisi yükünü yüzde 65'ten yüzde 35'lere düşürdük. Büyümenin lokomotifi olan imalat sanayi yatırımlarına başta kurumlar vergisi ve katma değer vergisi olmak üzere pek çok konuda önemli teşvikler sağladık. Vergi yükümlülüklerini tam ve zamanında yerine getiren mükelleflerimizin yüzde 5 daha az vergi ödemelerine imkan sağladık. Yatırım Ortamı İyileştirme Reform Programı'nı da yine hayata geçirerek yerli ve yabancı yatırımcıların önlerini daha iyi görmesini sağladık. Dolayısıyla 209 milyar dolar doğrudan yabancı yatırıma ev sahipliği aynı zamanda şirket kuruluşu, inşaat izinleri, dış ticaret süreçleri, icra ve iflas kanunu gibi birçok alanda mevzuat değişiklikleri yaparak ve süreçleri e-devlete entegre ederek iş dünyamızın işini daha kolay kılmaya çalıştık ve çalışıyoruz." şeklinde konuştu.

    "İş Yapma Kolaylığı Endeksi sıralamasında ilk 20'yi hedefliyoruz"

    Fuat Oktay, Türkiye'nin Dünya Bankası'nın hazırladığı İş Yapma Kolaylığı Endeksi sıralamasında 17 basamak birden yükselerek, geçen yıl bulunduğu 60. sıradan 43. sıraya yerleştiğini belirterek, "Bu çok bilinçli bir çalışmaydı. Bilinçli çalışma 2019'da da devam edecek. Israrla biz burada daha yukarıları hedefliyoruz. 43'üncü sıra bizim için asla ve asla yeterli değil. İlk 20'yi hedefliyoruz. Kamu olarak bunun gereklerini yapacağız. Bunun size yansıması gerek iş kurma gerekse faaliyetlerinizi yürütmede ve özellikle de yabancı ortaklıklar boyutunda size mutlak yansımasının olacağını düşünüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

    "Cumhurbaşkanlığı sistemi, tüm belirsizlikleri ortadan kaldırmada çok büyük bir adım olmuştur"

    Tesis edilen istikrar ve güven ortamı ile 2002 yılından bu yana ekonominin her yıl ortalama yüzde 5,7 oranında büyüme kaydettiğini söyleyen Oktay, konuşmasını şöyle sürdürdü:

    "Satın alma gücüne göre şu anda dünyanın 13'üncü sıradan da 12'nci sıraya yükselmesiyle alakalı olarak hep birlikte gayret ediyoruz. Türkiye'nin ne tür badireler atlatarak bu günlere geldiğini hepimiz biliyoruz. Yakın geçmişte uygulanan parlamenter sistemin koalisyon hükümetleri, bitmeyen siyasi krizler ve yaşanan bu siyasi krizlere bağlı ekonomik belirsizliklere neden olması hepimizin hafızalarında tazeliğini korumakta. Parlamenter sistem sebep olduğu belirsizlik ortamının yanı sıra çok başlılığın hüküm sürdüğü hantal ve yavaş işleyen bir idari sistem olarak yine onlarca yıldır tartışmalarımızın ana gündem maddesini teşkil etti. Türkiye Cumhuriyeti tarihi boyunca çok başlılığın neden olduğu erkler arasındaki bu çatışma ikliminin ekonomimize ve iş dünyamıza verdiği büyük zararlar yine hafızalarımızda."

    "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'yle Türkiye'nin kayıplarla geçen yılları tarih oldu"

    Oktay, "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin oylandığı anayasa değişikliğine kadar Türkiye'nin kalkınması, gelişmesi ve ilerlemesi için atmak istediğimiz her adımda karşımızda aşılamayan duvarlarıyla bürokratik oligarşiyi bulduk" diyerek, şöyle devam etti:

    "Türkiye'nin 16 yıllık kazanımlarını aşarak çok daha ilerilere taşıması ve orta gelir tuzağına düşmeden kalkınma yolculuğuna devam edebilmesi için Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, bürokratik oligarşiyi ve tüm belirsizlikleri ortadan kaldırmada çok büyük bir adım olmuştur. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'yle Türkiye'nin kayıplarla geçen yılları tarih olmuş, tüm yönetim organları halk tarafından 5 yıllığına seçilen istikrarlı bir karar mekanizmasına kavuşmuştur. Bürokratik üst yönetim kadroların da yapılan yapısal reformlar ile artık üst düzey kamu idarecileri, halkın seçtiği Cumhurbaşkanı ile göreve geliyor ve görev süresi yine Cumhurbaşkanıyla birlikte sona eriyor. Böylece, Cumhurbaşkanımızın programı ile uyum içerisinde hedefe kilitlenebilen kurumlarımız ülkemizi hedeflerine taşımak için daha etkin ve verimli çalışmak zorundalar. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin sağladığı yönetişim sistemi ile ekonomi yönetiminde de yeni bir sayfa açılmıştır. Yeni sistemle birlikte, ekonomi yönetiminde çok başlılık ve kurumlar arasında uyumsuzluk ortadan kalkmıştır."

    İstanbul Sanayi Odası Meclisi'nin "Yeni Hükümet Sistemi'nin Ekonomimiz ve İş Dünyası İçin Önemi ve Etkileri" ana gündemi ile gerçekleştirilen aylık olağan toplantısına katılan Oktay, Cumhurbaşkanlığı sisteminin hızlı karar almaya imkan tanıyan yapısı sayesinde, ekonomiye ilişkin sorun ve ihtiyaç analizi neticesinde hızla çözüme ilerleyebildiklerini kaydetti.

    Oktay, "Yeni sistemde yasama, yürütme ve yargı erkleri arasındaki net görev ayrımı, erklerin birbirlerine karşı bağımsız ama aynı zamanda uyumlu olmaları zorunluluğu son derece önemlidir. Karşılık kontrol mekanizmalarıyla ahenk içerisinde çalışan bir yapı arzu edilmektedir." dedi.

    Yapıya bakıldığında 5 yıllık seçilmiş bir iktidarın görüldüğünü vurgulayan Oktay, "Bugün biz yerel seçimlere gidiyoruz. Yerel seçimlerle 5 yıllık iktidar arasında bir bağlantı var mı? Yok açıkçası. 5 yıllığına seçilmiş bir iktidar var ve bu iktidarın süresi bellidir. Seçim olmuştur. Seçimden sonra hükümet kimdir, kim değildir? Herhangi bir tartışma yaşamadık. Bu tartışmanın yaşanması için bir şey de yok zaten. Çok net bir şekilde 5 yıllık iktidarı belirleyen bir sistem." diye konuştu.

    "Cumhurbaşkanlığı sistemiyle karar ve kararnameleri ile yürütme organı, idari alanda düzenlemeler yapma yetkisine sahip olarak hızlı karar alma yeteneği, esneklik ve dinamizm kazanmıştır." diyen Oktay, konuşmasına şöyle devam etti:

    "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin sahip olduğu bu dinamizm, esneklik ve koordinasyon kapasitesi, Türkiye'nin kalkınması ve küresel ölçekte güçlü bir aktör olabilmesi için sanayicimize fırsatlar sunmaktadır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçişimizin ardından hazırlanan 100 günlük eylem planları, planlama ve uygulamada izleme ve takip mekanizmalarını etkin şekilde hayata geçirmiştir. Yüksek teknolojili ve yüksek katma değerli üretim yoluyla sağlanacak ihracat artışı ve iç tasarrufla desteklenen yatırımların artırılmasını öngören ekonomi yönetimini desteklemekteyiz."

    "Artık güvenli liman neresi diye baktığımızda coğrafyaya, Türkiye'yi görüyoruz"

    Fuat Oktay, "Artık güvenli liman neresi diye baktığımızda coğrafyaya, Türkiye'yi görüyoruz. Sıkıntının çözümüyle alakalı da yine Türkiye çözüm üretecek aktörlerden bir tanesi. Dünyada kaç tane ülke var; Amerika, Rusya, Çin, Pakistan ve Hindistan'la oturacak konuşacak ve her iki tarafta saygınlığı olacak. Sadece ara bulucu boyutta değil, çözüm üretebilen net olayın içerisine bir bir aktör olacak. Net bunlar çok ciddi fırsatlar. Siz hangi derecede riskleri almaya razısınız? Siz onu belirlediğiniz zaman biz bu risklerin yönetilmesiyle alakalı üzerimize düşen her şeyi alırız, gereğini de yaparız. Yeni tedbirleri gerektiriyorsa onları da alırız." şeklinde konuştu.

    Oktay şöyle devam etti: "Yatırımcılar için belirsizliklerin azalması ile yeni sistemle birlikte daha da yüksek yatırım potansiyeli olan bir ülke konumuna geleceğimize yürekten inanıyorum. Bildiğiniz gibi, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçişimizin hemen ardından ekonomik bir saldırıyla karşı karşıya kaldık. Yeni yönetim sistemimizin imkanları sayesinde maruz kaldığımız saldırıları daha hızlı ve etkin şekilde bertaraf ettik. Faiz, döviz kuru ve enflasyon üçgeninde yaşanan manipülasyonun telafisi için sanayicimize, esnafımıza, ihracatçımıza ve daha birçok kesime yönelik çok önemli destek programları hazırlayıp hızla uygulamaya geçirdik. Attığımız her adım ve sağladığımız her iyileşme piyasalarda etkisini göstermekte. Yeni hükümet sistemimiz sayesinde ekonomimize yapılan tüm müdahalelere zaman kaybetmeden karşılık veriyor, vermeye de devam edeceğiz. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde, ülkemizin menfaatlerini her şeyin üstünde tutarak uluslararası ilişkilerde de yürüyüşümüzü ve dik duruşumuzu sürdürüyoruz. Sürdürmeye de devam edeceğiz."

    Dış politikadaki tutumun uluslararası ticarete de de olumlu yansıdığını belirten Oktay, "83 bin 286 firma ile 2018'de ihracat rekoru kırdık. Dünyanın her noktasında daha aktif olabilmeniz için 8 bin 953 ihracatçımıza yeşil pasaport verdik, birçok ülkeye vizesiz seyahat ederek ticari ilişkilerinizi geliştirmenizin önünü açtık. Türkiye'nin dik duruşu sizin dik duruşunuzdur. Sizin başarınız Türkiye'nin başarısıdır. Sizler gibi azimli ve çalışkan iş insanlarımız olduğu sürece Allah'ın izniyle kimse Türkiye'nin sırtını yere getiremez." dedi.

    İstanbul Sanayi Odası üyelerinin, Türkiye'nin sanayi sektörü üretiminin yaklaşık yüzde 35'ini gerçekleştirdiğini belirten Oktay, "Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu içinde sizlerin 174 kuruluşunuzun bulunması iftihar vesilesidir. Bu başarılarınızı daha ileriye taşımanız için düzenlemeler dahil, gerekli tedbirlerin alınmasını yakından takip ediyoruz. Başkan Erdal Bahçıvan ve beraberindeki üyeler ile en son yaptığımız görüşmede bazı sorunların çözümüne ilişkin talepler olmuştu. İmar Barışı konusunda sanayicilere uygulanan harç bedelleri konusu, döviz cinsinden yapılan sözleşmelerin Türk Lirası cinsine çevrilmesinde ihracatçılarımıza gerekli istisnalar sağlanması ve sanayinin finansmanını önceleyen bir Kalkınma Bankası'nın hayata geçirilmesi gibi konulardaki taleplerinizin hepsini geçtiğimiz yıl arzu edilen doğrultuda neticelendirdik. Sanayicilerimizin ihtiyaçlarının farkında olarak KDV iadesi konusunda sürecin hızlandırılmasına yönelik Hazine ve Maliye Bakanlığımızca açıklanan düzenleme de hayata geçti. Bunların hepsi, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin getirisi olan hızlı karar alma mekanizmalarının meyveleridir." diye konuştu.

    Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, sözlerini şöyle tamamladı:

    "2023 hedeflerimize giden yolda, rekabet gücümüzü yenilikçilikle artırmak için AR-GE girişimlerinde milli teknoloji hamlemizin başarıya ulaşması için sabırlı sermayeye ihtiyaç duyuyoruz. Sizleri özellikle katma değer oluşturacak teknoloji üretimleri konusunda sabırlı sermayenin bir parçası olmaya, inovatif girişimlere yönelmeye ısrarla davet ediyorum. Milli teknoloji hamlemizi yeni ufuklara sizler taşıyacaksınız. Bu ülkeye gönül vermiş herkesten de beklentimiz budur. Bu yönde gerekli adımları attığınızda devletinizi de her zaman yanınızda bulacaksınız. Yatırım demek istihdam demek. Sadece AR-GE teşviklerimizle 2 milyon 319 bin kişilik istihdam oluştu. Ekonomik büyümemizin sürdürülebilir ve kapsayıcı olması yönünde istihdamı artırıcı politikalar uygulamaya devam ediyoruz. Geçtiğimiz hafta Mecliste kabul edilen kanunla yeni bir istihdam desteği daha yürürlüğe girdi. Bu kapsamda 1 Şubat 2019 ile 30 Nisan 2019 arasında işe aldığınız çalışanların 3 ay süreyle tüm prim, vergi ve ücret desteği hükümetimiz tarafından karşılanacak. Sizlerden beklentimiz de TOBB'da Cumhurbaşkanımıza verdiğiniz ilave istihdam sözünün altını doldurmanız. Bunların yanı sıra üretimde yerli ve yüksek katma değer konusuna hassasiyet göstermek durumundayız. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız, hem yerli ürün üreten hem de bu malı kullananın kazançlı çıkacağı bir mekanizma üzerinde çalışıyor. Önümüzdeki dönemde, kamuda yerli malı alımını daha güçlü şekilde teşvik edeceğiz. Burada Cumhurbaşkanımızın net ve kararlı tutumu var. Değerli İş İnsanlarımız, İstanbul bizim kararlı yürüyüşümüzü, dünden bugüne Türkiye'yi büyütme ve ekonomimizi güçlendirme mücadelemizi çok iyi bilir. Çünkü bu mücadelemizde İstanbullu iş insanlarımız her zaman Cumhurbaşkanımızın yanındaydı, her zaman bizim yol arkadaşımızdı.

    Biz de daima Türkiye'yi büyüten bu aziz şehri ihya etmenin gayreti içinde olduk. Mücadeleyle dolu bu uzun yolculuğumuzda 31 Mart, önemli bir dönüm noktasıdır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin sağladığı dinamizmin tüm avantajlarını kullanarak yerel seçimlerden sonraki dönemi, güçlü icraat dönemi olarak en iyi şekilde değerlendireceğiz. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde 31 Mart öncesinde olduğu gibi, 31 Mart sonrasında da yerel yönetimlerimiz ile birlikte ülkemizi hep birlikte el ele çok daha ilerilere taşıyacağız."

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow