Kadına yönelik şiddet ne yazık ki her alanda sürüyor. Koronavirüs salgını ile birlikte artan internet kullanımı kadınlara yönelik dijital şiddeti de artırdı. Peki, dijital şiddet nasıl gerçekleşiyor, dijital şiddete uğradığını düşünen bir kadın ne yapmalı? Dijital İletişim Uzmanı Doç. Dr. Ali Murat Kırık, CNN TÜRK'e anlattı.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Günümüzün en büyük sorunlarından biri dijital şiddet. Kadınlar sadece sokakta, iş yerinde ya da evde değil, sanal ortamda da şiddete maruz kalıyor. Koronavirüsle birlikte internet kullanımı arttı ancak dijital şiddet de arttı. Pek çok kadın sosyal medyadan uğradığı dijital şiddetten şikayetçi.

Dijital şiddet her yaştan, her cinsiyetten bireyi tehdit eder duruma gelmeye başladı. Özellikle kadına yönelik dijital şiddet had safhaya ulaştı. Yine yapılan bir araştırmaya göre yüzde 73 oranında kadınların tacize uğradığı ortaya çıktı.

Peki, dijital şiddet nasıl gerçekleşiyor? CNN TÜRK'e konuşan Dijital İletişim Uzmanı Doç. Dr. Ali Murat Kırık, "Kadınların izinsiz bir şekilde fotoğraflarının alınması çokça karşılaşılan problemler arasında yer alıyor. İzinsiz bir şekilde arkadaşlık tekliflerinin gönderilmesi, engellendikten sonra yeni hesaplarla tekrardan fotoğrafların paylaşılması, yine hakaret içerikli cinsel mesajların ortaya çıktığını da görüyoruz" dedi.

Doç. Dr. Kırık, bu tacizlerle karşılaşıldığı zaman mutlaka yargı yoluna başvurulması gerektiğini söyledi. "Ekran görüntüleri ve adres çubuğu alınarak ilgili Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunulması büyük önem arz ediyor. Çünkü tehdit, şantaj da Türk Ceza Kanunu'na göre suçtur ve bu suçun bir para ve hapis cezası vardır" şeklinde konuştu.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

İşlenen suç internette olunca deliller de hızla kaybolabiliyor. Peki, böyle bir durumda ne yapmalıyız? Dijital İletişim Uzmanı Doç. Dr. Ali Murat Kırık, "Bu sosyal medya kanun tasarısının da çok büyük katkısı olacak kadına yönelik şiddetin önüne geçilmesinde. Sosyal medyada her paylaştığınız içeriğin silindiğini düşünsenize... Aslında ilgili sosyal paylaşım ağlarının merkezinde depolanır" ifadelerini kullandı.

Yasanın geçmesiyle birlikte kimlik tespitinin de kolaylaşacağına değinen Doç. Dr. Kırık, böyle bir durumda da yine savcılığa başvurulabileceğini belirtti.