İdlib'le ilgili son dakika haberleri, dünyanın önemli gündem başlıklarından biri. Öte yandan Moskova'daki Putin - Erdoğan zirvesi ise büyük bir dikkatle takip ediliyor. Peki, uzman isimler son yaşanan gelişmeleri nasıl yorumluyor? Moskova'daki görüşmeden bir anlaşma çıkar mı? İstanbul Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Eray Güçlüer ve İstanbul Aydın Üniversitesi öğretim görevlisi Prof. Dr. Sedat Aybar CNN TÜRK canlı yayınında şu değerlendirmelerde bulundu:

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Gelen son dakika haberleri ve Moskova'daki İdlib zirvesiyle ilgili uzman isimlerin yorumları:

"BİR ATEŞKES ARZU EDİLİYOR"

Dr. Eray Güçlüer: Zirve esnasında hem sayın Cumhurbaşkanı'nın hem de Putin'in sözlerini alt alta yazdığımız zaman şu ortaya çıkıyor: Birincisi bir ateşkesin olması arzu ediliyor. İkincisi de özellikle Türk - Rus ilişkilerinin önemi. Bir uzlaşı arayışı olduğunu söyleyebiliriz.

"REJİMİN HARP KAPASİTESİ KALMADI"

Rejimin askeri kapasitesi İdlib özelinde yok edildi. Harp potansiyeli kalmadı. Askerlikle şöyle ifade edilebilir: Rejimin takviyeli bir mekanize tümeni yok edildi. Kolordu seviyesindeki birliklerin ihtiyatını oluşturan bir tank alayının da yok edildiğini görüyoruz. Bir muhaberede bu çok büyük bir güç. Türkiye bunu 4-5 günde yok etti. Putin'in "Rejimin ciddi kaybı var" sözü daha teknik manada buna karşılık geliyor. Bunun olmaması için görüşmelerin devam etmesi isteniyor. Şartlar şu anda uzlaşıya engel değil. Türkiye'nin İdlib sahasındaki pozisyonu ve rejimin pozisyonu belirleyici olacak.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

"Rejimin harp kapasitesi kalmadı"

"PUTİN'İN VURGULARINDAN GÖRDÜĞÜM ŞEY SALDIRIDA RUSYA'NIN DAHLİ YOK"

Prof. Dr. Sedat Aybar: Aslında yaşanan gelişmelerin temelinde sahada yaşanan gelişmeler ve değişimler var. Evet Moskova'da bir uzlaşı arayışına girilmiş durumda. Putin'in vurgularında ise gördüğüm şey 34 askerin şehit edilmesinde Rusya'nın bir dahlinin olmadığı yönünde. O olayla kendi arasına bir mesafe koymaya çalıştığını ve bunu da bilerek yaptığını hissediyorum.

"SÜRREAL SENARYO ORTAYA ATANLAR VAR"

Sanki Türkiye ve Rusya çatışacak ve korkunç bir savaş çıkacak, köprüler atılacak, NATO devreye girecek gibisinden sürreal bir senaryo gündeme geldi. Ortada öyle bir durum yok. Öte yandan Astana ve Soçi süreçlerine baktığımız zaman bugün gerçekleşen zirvede üçüncü ülke olan İran yok. İran burada temsil edilmiyor.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

"ARTIK ŞAM REJİMİNİN GİTMESİ MASADA"

Türkiye'nin sahada askeri gücünü göstermesinden sonra Soçi mutabakatından daha fazla talep etme durumu var. Artık Şam rejiminin gitmesi masada. Ordusu ağır darbe almış, milyonlarca insanı mülteci ya da göçmen olmuş bir ülkenin rejimi artık devam edemez. Ve bunlar Rusya ve İran'dan aldığı desteğe rağmen.

Ateşkes sonrası gözlem noktalarının sürekliliğinin garanti altına alınması bir hedef. Ama ana hedef, Şam rejiminin Suriye'de iktidardan gönderilmesi.

"SAHADA ETKİLİ OLARAK İŞ YAPABİLEN TEK ÜLKE TÜRKİYE"

Şu anda sahaya baktığımız zaman etkili iş yapabilecek tek ülke var o da Türkiye. Suriye'nin içinde olup biten şeyler artık Suriye'nin içerisindeki dinamiklere bağlı bir şey değil. İnsanlar bu rejimin ısrarla ayakta durmasını, bunu destekleyen İran'dan, Rusya'dan bıkmış durumda. Bunu en iyi okuyan ülkeler İngiltere ve Amerika.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

"RUSYA NE DÜŞMAN NE DOST"

Sahada bundan sonra etkili olabilecek ikinci güç ise Rusya. Rusya bundan sonra rejimi destekler mi, şüpheliyim. Rusya bize düşman mı? Rusya ne düşman ne de dost. Rusya ile anlaşabilir miyiz? Eğer Esad'ın gitmesi konusunda anlaşabilirse Rusya ile anlaşılabilir. Rusya'nın çıkarları Esad rejimine bağlı değil. Esad olmasa da Rusya Suriye'deki çıkarlarını koruyacaktır.