hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    "Biz Atatürk'ün altın kızlarıyız"

    Biz Atatürkün altın kızlarıyız
    expand

    Avrupa Genç Kızlar Voleybol Şampiyonası'nda, Avrupa'nın en değerli oyuncu seçilen milli takım kaptanı Damla Çakıroğlu, evinin kapılarını basın mensuplarına açtı. Çakıroğlu, "Biz Atatürk'ün altın kızlarıyız. Şampiyonluğumuzu şehitlerimize armağan ediyorum" dedi.

    Genç yaşında kariyerine ilk olarak yıldızlardayken Genç Milli takım ile Avrupa 5'inciliği, Dünya 4'üncülüğü, ardından yıldızlarda önce Avrupa ve ardından Yıldızlar Dünya Şampiyonluğu eklerken aynı şampiyonada "Dünyanın En Değerli Oyuncusu" olan Damla, yine en iyi servis atan oyuncusu seçildi. Gençlerde ise  son olarak Avrupa şampiyonu olurken Damla yine Avrupa'nın en değerli oyuncusu seçildi ve kariyerinde birde Gençlik Olimpiyatlarında elde edilen 3.'lük bulunuyor.

    1994 doğumlu ve ailenin tek çocuğu olan başarılı sporcu Damla Çakıroğlu, voleybola 10 yaşında TED Ankara Koleji'nin okul takımında başladığını dile getirerek, "Aynı sene Türk Telekom Spor Kulübü alt yapısına geçtim ve gelişim sürecimi devam ettirdim. Aileme çok büyük gurur yaşattım. Onların benim üzerimdeki emekleri çok büyük, ne yapsam onların hakkını ödeyemem" dedi.

    Çakıroğlu, "Doğduğum gün babam beni eline alıp, 'bu kız voleybolcu olacak' demiş. İlk adımımı böyle attım. Babamın basketbolcu olmasından dolayı çocukluğum basketbol maçlarında, ve spor salonlarında geçti. Küçüklüğümden beri sporculuk karakterimi babam ve annemden dolayı çok iyi benimsedim. Babam benim yaşam koçum, annem ise psikiyatristim. Küçükken zaman zaman voleybol oynamak istemediğim günler de oldu ama ailem beni hep destekledi, bana voleybolu sevdirdiler. Beni voleybola aşkla bağladılar. En büyük destekçim babam ve annem" şeklinde konuştu.

    "Ben ve arkadaşlarım Atatürk'ün altın kızlarıyız"

    "Bir yıl önce, Avrupa ve dünya şampiyonasının ikisinde de şampiyon olduk ve voleybolda Türk spor tarihinde bir ilke imza attık" diyen başarılı sporcu, "Biz altın kızlarız, Atatürk'ün kızlarıyız. Geçen sene elde ettiğimiz şampiyonlukların üzerine kendimize şöyle bir söz verdik: 'Biz Genç Milli Takım'da da aynı kadroyla yine Türkiye'ye bir şampiyonluk getirmek istiyoruz' dedik ve ona göre çalıştık. Zor zamanlarımız oldu. Gerek sakatlıklar gerek kulüplerde oynayamamamız ve gerekse başka sorunlar bizi yıldırmadı. Takım olarak şampiyonluğa çok inanmıştık ve şu an bulunduğumuz yer çok gurur verici" ifadelerini kullandı.

    "Her turnuvada bir yenilgimiz oluyor"

    Sırbistan ile oynanan 3-0'lık final maçını değerlendiren Çakıroğlu, "Çok uzun bir kamp döneminden geçtik ve geçen yılki turnuvaya çok hazır başladık. Bu sene böyle olmadı, çünkü kamp dönemimiz kısa sürdü. Takım arkadaşlarımız ve antrenörümüz değişti, bu yüzden alışma süresini grup maçlarında yaşadık. Turnuvanın başında hazır değildik. Her turnuvada bizim bir tane yenilgimiz oluyor ve bunu da biz nazar boncuğu olarak nitelendiriyoruz. Sırbistan'a grup maçında yenilmemiz, final maçında bizi kamçıladı. Final maçında asla yenileceğimizi düşünmedim" şeklinde konuştu.

    "Şampiyonluğumuzu şehitlerimize armağan ediyorum"

    "Hedeflerinin Çek Cumhuriyeti'nde yapılacak olan Dünya Şampiyonası'nda da şampiyon olmak olduğunu belirten Damla Çakıroğlu, "Diğer bir hedefimizde A Milli Takım ve Olimpiyatlar. İlk olduk ancak böyle devam etmek istiyoruz. Elde ettiğimiz şampiyonluğu şehitlerimize armağan ediyorum. Her maçtan sonra 'daha çok üzücü haberler duyacak mıyız' diye çok korktuk. Bu karanlık günlerimizde bir ışık tutmak istedik ve bunu da başardık. Maçlarımıza gelen ve bizi destekleyen herkese çok teşekkür ediyorum" dedi.

    "Bu başarı yüreği olanların işidir"

    Şampiyona boyunca yapılan eleştirilere cevap veren Çakıroğlu, "Bu başarılıları elde etmek, yüreği olanların işi. 'Meyve veren ağaç taşlanır' örneğinden yola çıkıyoruz. Biz kendimize güveniyoruz. Kendimizi geliştirip Türk sporuna katkı sağlamak istiyoruz" diye konuştu.

    Anne Çakıroğlu:"Allah böyle bir evlat verdiği için çok mutluyum"

    Özel sektörde çalışan anne Tülay Çakıroğlu, "25 yıldı eşimin yüzünden basketbolun içerisindeyim. 10 senedir de Kızımın yüzünden voleybolun içine dahil oldum. Sporcu ailenin içinde, onların hayatlarını kolaylaştırmak gerçekten zor. Beslenme ve psikolojik destekleri. Yeniliyorlar, eve çok üzgün geliyorlar. Onların havasını dağıtmak çok zor. Elimden geldiğince yardımcı olmaya çalıştım. Evde tütsüler, mumlar yaktım, güzel yemekler hazırladım ve evdeki kasvetli havayı dağıtmaya çalıştım. Damla bütün yorgunluğumuzu aldı. Allah böyle bir evlat verdiği için çok mutluyum" dedi.

    Baba Çakıroğlu: "Kızım beni çok ağlattı"

    Türk Telekom Basketbol Takımı'nın eski baş antrenörü baba Merih Çakıroğlu ise, 30 yıldır sporun içerisinde olduğunu anlatarak, "Kendi evladınızın sahada mücadele etmesini seyretmek bambaşka bir olay. Kendi maçlarımdan daha fazla heyecanlandım, daha fazla stres yaşadım. Yerimde oturamadan maçları seyrettim. İnanılmaz bir duygu" şeklinde konuştu.

    Son dönemde çok stresli bir  zaman geçirdiklerini ifade eden Merih Çakıroğlu, "6 ay önce Damla'nın sakatlanması nedeniyle o dönemi biz evde, ailece antrenman yaparak geçirdik. Herkes seferber oldu. Kayınvalidem ve teyzelerimiz bu çabanın içinde oldular. Ben evin salonunu ağırlık salonuna çevirdim. Bir sürü egzersizler yaptık. Damla'nın Avrupa Şampiyonası'nda çıkıp oynayacağını kimse düşünmüyordu ancak inanılmaz bir olayı gerçekleştirdiler. Damla, resmen bize hediye verdi. Damla beni çok ağlattı. Allah beni hep böyle ağlatsın, ömrümün sonuna kadar ağlarım" ifadelerini kullandı.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow