Obezite tedavisinde her zaman ilk seçeneğin ameliyatsız yöntemler olduğunun altını çizen Doç. Dr. Çolak, "Hastaların bu yöntemleri denemesini istiyoruz. Sonucuna göre hareket ediyoruz. Eğer hasta diyetle yapamıyorsa mide balonu, onun yanında mide botoksu gibi ameliyatsız yöntemler uyguluyoruz. Bunlardan başarı elde edilemiyorsa ya da bunu birkaç kere denediğinde hastada yineleyen kilo almalar söz konusuysa o zaman cerrahi tedavi gündeme geliyor.
Cerrahi tedaviler arasında midenin alınması, mide ile bağırsak arasında yapılan ekstra yollarla ameliyat çeşitlerimiz söz konusudur. Aslolan hastaya sağlıklı kilo verdirmektir. Ama şunu söyleyebiliriz; cerrahi yöntem güvenli ve garantili kilo verme yöntemlerindendir" açıklamasını yaptı. Bazen bu operasyonlar sonrası haberlerde ya da sosyal medyada hayatını kaybedenlerin görüldüğüne değinen Doç. Dr. Şükrü Çolak şu şekilde konuştu:
"Ancak geçmişe göre şimdiye baktığımızda yöntemler değişmeye ve gelişmeye başladı.
Önceden açık ameliyatlar vardı. Sonra kapalı ameliyatlar devreye girdi. Bunların devreye girmesiyle doktorların bu konuda tecrübeleri artmaya başladı. Çok sayıda ameliyat yapılmaya başlandı. Böylece yapılan eksiklikler değerlendirildi ve günümüze baktığımızda tabii ki komplikasyon oranı minimum seviyeye inmiş bulunmaktadır. Kaçak ya da kanama gibi riskler var. Ama bu riskler, insanlarımızın düşündüğü gibi yüksek oranda değil. Ameliyat başlı başına her koşulda bir risk içeren bir durumdur.
Obezitede cerrahi tedaviyi öneriyorsanız risk konusunda hastayı bilgilendirmeniz gerekiyor. Bunu da hastanın kabul etmesi gerekiyor. Çok ciddi problemlerle şu anda günümüzde karşılaşmamaktayız. O nedenle zaten güvenli bir yöntem olduğu ifade edilmektedir."