SINDIRGI’DA BÜTÜN KADINLAR TOPLANDI
Gönül köprüsü kuran şehirlerimizden biri de Balıkesir. Susurluk’taki kadın kooperatiflerinden Sındırgı’ya kadar kadınlarımız gece gündüz yardım malzemesi üretirken Balıkesir Büyükşehir Belediyesi bu yardımları düzenli şekilde toplayıp deprem bölgesine yola çıkardı. 2006’da Balıkesir’in Sındırgı Belediye Başkanı Ekrem Yavaş’ın girişimleri ile Termal Turizm Bölgesi ilan edilen Sındırgı’da ilçe halkının gelişmesi, kadınların istihdamını, gelirlerini, becerilerini artırmak amacıyla 2017’de belediye tarafından Akpınar Yaşam Merkezi kuruldu. Merkez 600 kadın üyeye ulaştı. Faaliyet alanını artırmak, daha fazla kadına ulaşmak ve ekonomik kazanç sağlamak için 2020’de de belediyenin öncülüğünde Bereket Versin Sındırgı Kadın Kooperatifi oluşturuldu. Kooperatifin temel amacı doğal ve yöresel ürünleri gün yüzüne çıkarmak. Doğal şehir olarak da bilinen Sındırgı’da yetişen ürünleri, ev yapımı yöresel lezzetleri, unutulmaya yüz tutmuş yöreye özgü el emekleri, doğal malzemeler ve yöresel motifler kullanılarak yapılan hediyelik eşyaları, sıfır atık projesi kapsamında gazete ürünlerden oluşan sepetleri merkezde ve internet üzerinden satışa sunan Sındırgılı kadınlar, depremzedeler için de birlik oldular. Merkezdeki atölyelerde atkı, bere ve kıyafetlerin yanında depremzede çocuklara özel olarak Sındırgı yöresel bebeklerini diken kadınlar, Sındırgı’nın doğal ürünleri sirke, ev yapımı turşu, salça, reçel gibi ürünlerle de yardım seferberliğini sürdürüyorlar.
SAVAŞTA KADINLARIMIZ CEPHEYE MERMİ TAŞIMIŞTI BİZ DE BÖLGEYE EKMEK TAŞIDIK
Akpınar Yaşam Merkezi Sorumlusu Şengül Topçu ile konuşuyoruz: “Bütün kadınlar toplandık depremzedeler için kıyafetler dikiyoruz. Çocuklara Sındırgı yöresel bebekleri yapıp yolluyoruz. Sındırgı’mızın meşhur kornişon turşusundan salçasına kadar doğal ve katkısız hazırladığımız gıda ürünlerimizi gönderiyoruz. 300 kursiyerimiz var ama depremi öğrenir öğrenmez Sındırgı halkıyla birlikte seferberlik içinde çalıştık. Çanakkale Savaşı’nda kadınlar mermi taşıdı derler, biz ekmek taşıdık. Evlerde, yörük çadırlarımızda yaptığımız ekmekleri bütün köylere yolladık.”