

Yediklerimiz, içtiklerimiz veya gıcırdatma nedeniyle yaptığımız hareketler diş dolgusunun başarısız olmasında en büyük etkenlerdendir. Kırılmış, çatlamış, aşınmış veya düşmüş olan dolgular çürümeye neden olan bakteriler için giriş noktası oluştururlar. Buralara yerleşen bakteriler bir diş fırçasıyla veya başka yollarla kolayca uzaklaştırılamaz ve dolgunun kenarı boyunca veya altında çürümeye neden olurlar. Gözle teşhis edilmesi zor olan ve sonuçta tedavisi geciken çürük, dişin sinirini enfekte ederek ilerler ve bu da çoğu zaman kanal tedavisine veya muhtemelen diş çekilmesine neden olur. Bu yüzden her yazımda sizlere düzenli diş muayenesinin önemini vurgulamaktayım. Mevcut dolgular ile ilgili sorunlar genellikle erken aşamada tespit edilirler. Dolgunuzun yıpranmış olduğunu siz göremeyebilirsiniz oysa ki diş hekiminiz düzenli muayeneler sırasında dolgunuzdaki herhangi bir zayıf noktayı kolayca tespit edebilir ve dişinizde meydana gelecek hasarı minimuma indirebilir
Muayene sırasında diş hekimi mevcut dolguların ne durumda olduğunu; çatlamış veya yıpranmış olup olmadığını tespit eder. Dolgunun kenarındaki aşınmış noktaları dikkatli ve nazik bir şekilde tespit etmek için “sond” adı verilen bir araç kullanır. Bu alet sayesinde diş hekiminiz önceden yaptırmış olduğunuz diş dolgusunun dişle uyumlu olup olmadığını; aşınma durumunu ve değiştirilmesi gerekip gerekmediğini anlayabilmektedir. Diş hekiminiz gerekli gördüğü durumlarda radyografik görüntüleme yöntemlerinden de yararlanabilir.
Diş dolguları genellikle uzun yıllar boyunca kullanılabilirler. Ancak diş dolguları, yıllar boyunca süren çiğneme işleminin ardından aşınmaya başlar. Dişlerinizi sıkar veya gıcırdatırsanız, diş dolgularınızı daha erken değiştirmeniz gerekebilir. Diş dolgularınızda çatlak veya aşınmış bölgeler görüyorsanız, dolgunuzu en kısa sürede değiştirmek için mutlaka diş hekiminize başvurun. Böyle bir dolguyla çiğnemeye devam etmek dişin daha da çatlamasına hatta kırılmasına neden olabilir ve basit bir diş dolgusu işleminden daha pahalı ve daha karmaşık olan ek onarımlar gerektirebilir. Bu gibi durumlarda dişinize kaplama yapılması gerekebilir. Unutmayalım ki dişimize yaptırdığımız dolgular arabamızın lastikleri gibidir. Çok fazla kullanımdan sonra değiştirilmeleri gerekir. Yukarıda da bahsettiğim gibi çürük, kırık ve sızıntı diş dolgularınızın yenilenmesi için en başlıca sebeplerdendir. Özellikle minik bir çatlağın bile sebep olacağı sızıntı, tükürük ve bakterilerin serbestçe etkileşime girebileceği ve daha fazla zarara neden olabileceği bir bölgedir.
Diş Dolgusunun Ömrü Ne Kadardır?
Diş dolgularınızı uzun yıllar boyunca kullanabilirsiniz, ancak dolgularda kullanılan malzemelerin hiçbiri sonsuza kadar dayanmaz. Amalgam dolgular değiştirilmeden en az 10 yıl boyunca dayanabilmektedir. Ama artık günümüzde estetik açıdan harika sonuçlar veren kompozit dolgular kullanılmaktadır. Bu dolgular bahsedildiği kadar uzun ömürlü değildir. Bunları 5 ile 7 yılda bir değiştirmeniz gerekebilir. Yalnız bu yazdıklarım hep ortalama rakamlardır. Ağız ve diş sağlığınıza gereken önemi göstererek dolgularınızın ömrünü uzatabilirsiniz. Dolgular yeni çürümelere karşı koruyucu değildir. Bu yüzden ağız bakımına gereken özeni göstermek, dişleri özellikle fluoridli macunla fırçalamak, diş ipi kullanmak önemlidir. Ve düzenli diş hekimi kontrolleri tüm ağız içi sorunlarda olduğu gibi dolguların durumunun kontrolü bakımından da oldukça büyük önem taşır. Hepinize sağlıklı ve diş ağrısız bir hafta dilerim.
Yediklerimiz, içtiklerimiz veya gıcırdatma nedeniyle yaptığımız hareketler diş dolgusunun başarısız olmasında en büyük etkenlerdendir. Kırılmış, çatlamış, aşınmış veya düşmüş olan dolgular çürümeye neden olan bakteriler için giriş noktası oluştururlar. Buralara yerleşen bakteriler bir diş fırçasıyla veya başka yollarla kolayca uzaklaştırılamaz ve dolgunun kenarı boyunca veya altında çürümeye neden olurlar. Gözle teşhis edilmesi zor olan ve sonuçta tedavisi geciken çürük, dişin sinirini enfekte ederek ilerler ve bu da çoğu zaman kanal tedavisine veya muhtemelen diş çekilmesine neden olur. Bu yüzden her yazımda sizlere düzenli diş muayenesinin önemini vurgulamaktayım. Mevcut dolgular ile ilgili sorunlar genellikle erken aşamada tespit edilirler. Dolgunuzun yıpranmış olduğunu siz göremeyebilirsiniz oysa ki diş hekiminiz düzenli muayeneler sırasında dolgunuzdaki herhangi bir zayıf noktayı kolayca tespit edebilir ve dişinizde meydana gelecek hasarı minimuma indirebilir
Muayene sırasında diş hekimi mevcut dolguların ne durumda olduğunu; çatlamış veya yıpranmış olup olmadığını tespit eder. Dolgunun kenarındaki aşınmış noktaları dikkatli ve nazik bir şekilde tespit etmek için “sond” adı verilen bir araç kullanır. Bu alet sayesinde diş hekiminiz önceden yaptırmış olduğunuz diş dolgusunun dişle uyumlu olup olmadığını; aşınma durumunu ve değiştirilmesi gerekip gerekmediğini anlayabilmektedir. Diş hekiminiz gerekli gördüğü durumlarda radyografik görüntüleme yöntemlerinden de yararlanabilir.
Diş dolguları genellikle uzun yıllar boyunca kullanılabilirler. Ancak diş dolguları, yıllar boyunca süren çiğneme işleminin ardından aşınmaya başlar. Dişlerinizi sıkar veya gıcırdatırsanız, diş dolgularınızı daha erken değiştirmeniz gerekebilir. Diş dolgularınızda çatlak veya aşınmış bölgeler görüyorsanız, dolgunuzu en kısa sürede değiştirmek için mutlaka diş hekiminize başvurun. Böyle bir dolguyla çiğnemeye devam etmek dişin daha da çatlamasına hatta kırılmasına neden olabilir ve basit bir diş dolgusu işleminden daha pahalı ve daha karmaşık olan ek onarımlar gerektirebilir. Bu gibi durumlarda dişinize kaplama yapılması gerekebilir. Unutmayalım ki dişimize yaptırdığımız dolgular arabamızın lastikleri gibidir. Çok fazla kullanımdan sonra değiştirilmeleri gerekir. Yukarıda da bahsettiğim gibi çürük, kırık ve sızıntı diş dolgularınızın yenilenmesi için en başlıca sebeplerdendir. Özellikle minik bir çatlağın bile sebep olacağı sızıntı, tükürük ve bakterilerin serbestçe etkileşime girebileceği ve daha fazla zarara neden olabileceği bir bölgedir.
Diş Dolgusunun Ömrü Ne Kadardır?
Diş dolgularınızı uzun yıllar boyunca kullanabilirsiniz, ancak dolgularda kullanılan malzemelerin hiçbiri sonsuza kadar dayanmaz. Amalgam dolgular değiştirilmeden en az 10 yıl boyunca dayanabilmektedir. Ama artık günümüzde estetik açıdan harika sonuçlar veren kompozit dolgular kullanılmaktadır. Bu dolgular bahsedildiği kadar uzun ömürlü değildir. Bunları 5 ile 7 yılda bir değiştirmeniz gerekebilir. Yalnız bu yazdıklarım hep ortalama rakamlardır. Ağız ve diş sağlığınıza gereken önemi göstererek dolgularınızın ömrünü uzatabilirsiniz. Dolgular yeni çürümelere karşı koruyucu değildir. Bu yüzden ağız bakımına gereken özeni göstermek, dişleri özellikle fluoridli macunla fırçalamak, diş ipi kullanmak önemlidir. Ve düzenli diş hekimi kontrolleri tüm ağız içi sorunlarda olduğu gibi dolguların durumunun kontrolü bakımından da oldukça büyük önem taşır. Hepinize sağlıklı ve diş ağrısız bir hafta dilerim.