hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow
    Ozan Onat Ozan Onat

    Şirketleri nasıl bir gelecek bekliyor?

    11.06.2018 Pazartesi | 10:12Son Güncelleme:

    Büyük şirketlerin, dev holdinglerin her zaman çok güçlü olduklarını, bulundukları konumu ve marka değerlerini kolay kolay kaybetmeyeceklerini varsayarız ancak gerçek her zaman öyle olmuyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Bir zamanların mobil telefon devi Nokia, arama motoru devi Yahoo, kamera ve film üreticisi Kodak gibi firmalar hala varlıklarını sürdürseler bile bugün esameleri okunmuyor. Dünya oyuncak devi Toys’R Us iflas bayrağını çekmiş durumda. 

    Hızla gelişen teknoloji ve yeni neslin alışkanlıkları içinde bulunduğumuz dijital çağda tüm şirketlere önemli bir beceri gerektiriyor; değişime adaptasyon.

    Şirketleri nasıl bir gelecek bekliyor

    Bundan 10-15 yıl önce var olmayan sosyal medya ve akıllı telefonlar bugün pek çok işin temeli haline gelmiş durumda. 20-30 yıl önce var olmayan interneti kullanmak, insanlık için uyumak ya da yemek yemek kadar önemli bir ihtiyaç.  Bugün herhangi bir mesleği internet olmadan icra etmek neredeyse imkânsız hale geldi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Sadece 20-30 yıl içinde yaşanan bu çarpıcı dönüşüm, önümüzdeki yıllarda yaşayacağımız dönüşümle ilgili bize pek çok ipucu verse de, bu sadece buzdağının görünen kısmı diyebiliriz. Geleceğin liderlerinin geçmişte yaşanan bu hızlı dönüşümü iyi analiz edebilmesi ve yapılan hataların farkında olması çok önemli.

    Herkese internet

    1990’ların başında tanıştığımız interneti bugün dünyada 4 milyar insan kullanıyor. Bilgisayarlara ulaşımın kolaylaşması, mobil teknolojilerin yaygınlaşması, Çin ve Hindistan gibi dünyanın en kalabalık iki ülkesinin her geçen gün daha da büyük ekonomik güce oluşması internet kullanımını yaygınlaştırıyor. Ancak bu rakam hala dünya nüfusunun yarısını ifade ediyor.

    Şirketleri nasıl bir gelecek bekliyor

    Kalan 3-4 milyar insana ulaşmakta en büyük sıkıntı ise erişim meselesi. SpaceX, Google, Facebook gibi dünya devleri dünyanın her bölgesine uydularla, balonlarla, uçaklarla internet ulaştırmak için çalışmalar sürdürüyorlar. En ücra köşelerden bile hızlı bağlantı mümkün olduğunda bu her toplumun, her insanın eğitime ve iş olanaklarına daha rahat ulaşması anlamına gelecek. Yeni girişimcilik fikirleri belki de hiç düşünmediğimiz yerlerden gelecek. Bu durum diğer toplumlar için de yeni iş fırsatları, yeni olanaklar, yeni ilişkiler anlamına gelecek.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Yeni teknolojilere entegrasyon

    Dördüncü Endüstri Devrimi olarak adlandırılan bu yeni dönemde pek çok yeni teknoloji iş yapma şekillerimizi dönüştürüyor. 

    5G bağlantı hızının 2020’de yaygın olarak kullanılmaya başlanması bekleniyor. 2023’e geldiğimizde 1 milyardan fazla insan 5G kullanıyor olacak. 5G kullanımının artması, sanal ve artırılmış gerçeklik gibi teknolojilerin gündelik hayatımıza daha fazla entegre olması, birbiriyle haberleşen akıllı nesnelerin hepimizin hayatına girmesi ve sürücüsüz otomobillerin yaygınlaşması anlamına gelecek.

    Büyük veriden gücünü alan “yapay zeka” pek çok iş fikrini yürüten ve büyüten teknoloji olarak ortaya çıkarken, “robotik” alanındaki müthiş gelişmeler, yeni materyallerle tasarımı ve üretimi özgürleştiren “üç boyutlu yazıcılar”, hayal edebileceğimiz her türlü nesneyi birbirine bağlama imkanına sahip “akıllı sensörler” ve “nesnelerin interneti” gibi teknolojiler önümüzdeki yıllarda çalışma ortamlarımızı radikal bir şekilde dönüştürecek.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Şirketleri nasıl bir gelecek bekliyor

    “İşbirlikçi / kollaboratif” robotlar insanlarla birlikte aynı ortamda iş bölümü içerisinde çalışarak daha iyi hizmet, daha hızlı ve verimli üretim imkânı sağlayacak.

    “Sürücüsüz araçları” hep içinde yolcu olarak seyahat edebileceğimiz araçlar olarak hayal ediyoruz. Ancak bu araçlar siz içinde olmasanız da yol alabilirler. Pek çok işimizi biz olmadan halledebilirler. Çocuğunuzu okula bırakabilir, önemli bir evrakı istediğiniz adrese teslim edebilir, marketten siparişinizi teslim alıp eve getirebilirler. Her alanda hayatımızı kolaylaştırma potansiyeline sahipler.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Tüm bu yeni teknolojiler yepyeni iş fikirleri, yeni iş yapma modelleri ortaya çıkaracak. Talepler, beklentiler değişecek. Bugün daha çocuk yaşta olan yeni nesil (Alpha Nesli) üretime ve tüketime de katılınca bambaşka alışkanlıklar ortaya çıkacak. Tüm bu beklentileri iyi analiz edebilmek ve yaşanan teknolojik dönüşümü hızlıca entegre edebilmek geleceğin şirketleri için hayati önem taşıyor.

    Odaklanmamız gereken temen unsur “insan”

    Ancak tüm bu dönüşümde odaklanmamız gereken temel unsurun “insan” olduğunu da unutmamamız gerekiyor. Bu teknolojileri insanlar yaratacak, insanlar kullanacak. En parlak fikirler yine insanlardan çıkacak. Yeni fikirler ortaya çıktıkça daha parlak girişimler, daha güçlü ekonomiler, daha yüksek refah mümkün olacak.

    Ekonomist Andrew McAfee “Makinelerle Yarışmak” adlı kitabında şöyle yazıyor;

    “Ekonomiler Enerji, Sermaye, İşgücü ile yürümez; ekonomiler fikirlerle yürür”