hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow
    Ozan Onat Ozan Onat

    Yeni teknolojiden değil, eskisinden korkmalıyız

    05.01.2018 Cuma | 10:59Son Güncelleme:

    Dördüncü Endüstri Devrimi olarak adlandırdığımız yepyeni bir dönemin henüz başındayız. Bu yeni dönemde “otomasyon ve yapay zeka” iş dünyası için daha verimli, daha hızlı, daha karlı, daha kaliteli ürün ve hizmetlerin yaratıldığı bir gelecek vadediyor. Tüm bu teknolojilerin kullanımı dolaylı olarak ekonomik büyüme, aynı zamanda da hepimiz için daha kaliteli bir yaşam vadediyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Yakın gelecekte yapay zekanın ucundan, kıyısından dokunmayacağı, hatta dönüştürmeyeceği sektör kalmayacak. Ancak araştırmalar gösteriyor ki getirisinin farkında olsa bile pek çok iş sahibi, yapay zekaya ve benzeri yeni teknolojilere yatırımdan kaçınıyor. Bu durumun en büyük sebepleri ise hem yüksek yatırım bedeli hem de konusuna hakim uzman çalışan eksikliği olarak öne çıkıyor. Çinli teknoloji devi Tencent’ın yayınladığı yeni bir rapora göre dünyada yapay zeka konusunda uzman çalışan sayısı 300 bin civarında. Ama piyasada milyonlarca yapay zeka uzmanına ihtiyaç var. Teknoloji devlerinin de yapay zeka mühendisleri bulma konusunda sıkıntı yaşadıkları sıkça dile getirilen bir konu.

    Yeni teknolojiden değil, eskisinden korkmalıyız

    Yine başta gelişmiş ülkeler olmak üzere tüm dünyada çocuk yaşta programlama dili eğitiminin önemine vurgu yapılsa da, kodlama dersleri müfredatlara alınıyor olsa da yazılımcı açığı hala oldukça yüksek. Teknoloji dostu ve hatta üreticisi bir toplum için kod yazabilen, robotlarla aynı dili konuşabilecek yeni nesillere ihtiyaç duyuluyor.

    Aslında burada temel sıkıntının küresel çapta eğitim sisteminden kaynaklandığını söyleyebiliriz. Dünya o kadar hızlı değişiyor, dönüşüyor ki yeni mesleklere, yeni becerilere uygun insanları bu kadar kısa sürede yetiştirmek mümkün olmayabiliyor. Eğitim sistemine henüz giriş yapan bir çocuğun, üniversiteden mezun olduğunda karşılaşacağı iş dünyasını bugünden tasavvur etmesi ve o döneme hazır olması neredeyse imkansız.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Bizim gibi gelişmekte olan ve geleceğini planlamakta ve değişen dünya düzenine uygun eğitim sistemi oturtmakta sıkıntı yaşayan ülkelerse maalesef en büyük bocalamayı yaşıyor.

    Yeni teknolojiden değil, eskisinden korkmalıyız

    Bu noktada bir başka mesele daha var. O da otomasyon ve yapay zekanın yol açabileceği olası iş kayıpları. Yeni teknolojiler yüzyıllardır pek çok insanı mesleğinden etmiş olsa da her zaman yeni ve daha geniş iş alanları yaratmayı başardı. Ancak bu sefer teknolojinin gelişim hızı ve yüksek becerileri pek çok uzmanı endişelendiriyor.

    Son birkaç yıldır saygın araştırma şirketlerinin yayınladığı kimi raporlar, önümüzdeki 20 - 30 yılda dünya çapında milyonlarca insanın yapay zeka ve robotlara işlerini kaptıracağını belirtiyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Görünen o ki yeni teknolojileri kabullenmek ve uygulamakla onların getireceği dönüşüme hazır olmak arasında bir noktada sıkışmış durumdayız. Ne var ki bu noktada bu teknolojileri bir adım geriden ve ürkek bir şekilde takip etmektense, bir adım öne geçmek ve dönüşüme liderlik eden bir toplum haline gelmemiz gerekiyor.

    İsveç Çalışma Bakanı Ylva Johansson bir konuşmasında; “İsveç’te bir sendika liderine 'Yeni teknolojilerden korkuyor musun' diye sorsalar ‘Hayır, ben asıl eski teknolojiden korkarım’ cevabı verir” diyor. “Meslekler yok olur, biz yeni meslekler için insanları eğitiriz. Biz meslekleri değil, çalışanları koruyacağız” diyor.

    Bu çarpıcı açıklama aslında işin püf noktasını çok net yansıtıyor. Yeni teknolojiler, robotlar, otomasyon pek çok mesleği yok edebilir. Önemli olan yaşanan değişimi kabul edip çözüm üretebilmek. İnsanımıza yatırım yapmak. Ülke olarak vatandaşlarımızı, kurumlar olarak çalışanlarımızı değişen yeni dünyaya hazırlamak. Pek çok fütüristin de dile getirdiği gibi geleceğin en önemli becerisi “değişime ayak uydurmak” olacak.