hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow
    Prof. Dr. Murat Ferman Prof. Dr. Murat Ferman

    Dış ticaret dinamiklerimiz..

    05.02.2023 Pazar | 14:44Son Güncelleme:

    Ekonomik gelişmeler, istatistik ilke ve uygulamaları temelinde gerçekleştirilen gösterge ile endeksler üzerinden izlenmekte; ileriye yönelik değerlendirmeler de bu çerçevede ortaya konulmaktadır. Söz konusu uğraşta temel alınan zaman aralığı ise, ağırlıklı olarak “bir sene” ve/veya “bir çeyrek(üç ay)” formunda karşımıza çıkmaktadır. Geride kalan 2022’ ye ilişkin Aralık ayı dış ticaret istatistiklerinin paylaşılması ile birlikte tüm senelik görünümün ortaya çıktığı bugünlerde, arka plan analizi yapmanın zamanıdır:

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Ocak ayının son gününde TÜİK tarafından açıklanan Dış Ticaret İstatistikleri, dış ticaret açığı’ mızın, %137 oranında bir artışla 110 milyar dolara yaklaştığına ve ihracat artış hızı’ nın; ithalat artış hızı’nın neredeyse üçte biri oranında kaldığına/baskılandığına işaret ediyor. Bu suretle, ihracatın ithalatı karşılama oranı’ mız, %70 oranının altına düşmüş bulunuyor. Cari Denge’ nin sağlanması bakımından istenmeyen bir gelişim yaşanmış olduğu açıktır. Üstelik, bu senenin açıklanan ilk dış ticaret rakamları, gidişata dair daha olumsuz emareleri ortaya koymaktadır. Geçen Ocak ayına göre aylık ithalatımız; ihracatımızın iki katından fazla oranda artmış, dış ticaret açığı artış nispeti %40’a yaklaşmıştır. Sonuç olarak, Ocak sonu yıllık dış ticaret açığımız 114 milyar doları bulmuştur. Ülkemizin yüz milyar doları aşan dış ticaret açığı verdiği 2011 senesinden bu yan en yüksek düzeye, daha şimdiden ulaşılmıştır. İthalatın tüm zamanların rekorunu kırdığı bu kulvarda, aylık 14.4 milyar dolarlık açık ile, 80 milyar dolarlık 2023 dış ticaret açığı hedefi de, bu şekilde tartışmalı hale gelmiştir. Dış ticaret performansımız bakımından “yeni vaziyet ediş ve yönelişlere olan ihtiyaç” öncelikli bir konuma yükselmiştir.

    Güncel rakamlara göre, %238’ lik bir artış ile, enerji ithalatımız; aylık (rekor) ithalatımızın dörtte birinden fazlasını teşkil etmektedir. Küresel planda fiyatların gerilediği bir konjonktürde dahi son oniki aylık enerji ithalat faturamız 96.5 milyar dolara ulaşmıştır. İlaveten dikkat çekilmesi gereken ithalat kalemi; aylık bazda % 733 oranında (yedibuçuk kat) artış gösteren altın’dır! Geçen yıl Ocak ayında net bazda sıfır seviyesinde olan altın ithalatımız bu senenin ilk ayında 5 milyar doları aşarak, son oniki ayda 18 milyar dolara ulaşmıştır. Enflasyon illetinin beslediği “altın merakımız” ın; bu faturası ile sürdürülebilir nitelik taşımadığı ve cari denge bakımından menfi etki doğurduğu aşikardır!

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Dış ticaret mekanizmasının; “ihracat” ve “ithalat” asli unsurlarından oluştuğu; her ikisinin de sistemin çalışması bakımından birlikte ele alınması gerekliliği, bazen ıskalanmakta; sadece ihracat/dışsatım merkezli yönelişlerin; “vizyon kısıtlayıcı/analiz sakatlayıcı” yan etkilerine karşı tedbir elden bırakılmaktadır. Elbette, cari dengenin pozitif tarafını oluşturan ihracat, “eşitler arasında öncelikli” bir konumdadır ama bu genel kabul; resmin tamamını görme bakımından zafiyet oluşturmamalıdır. Bu cümleden olmak üzere, motive edici söylem ve yaklaşımlar eşliğinde kullanılan kimi terimlerin (tüm zamanların rekoru, vb.) derinlikli değerlendirmeleri perdeleyici etki doğurmaması hususuna bilhassa özen gösterilmelidir. Temel perspektif ortada ve açıktır:

    “İhracat Miktar ve Birim/Katma Değeri’ nin arttırılması; ihracata mal hazırlamada ithal oranının azaltılması ve dünya markası çıkarılması” hedeflerine; İhracat Yoluyla Fakirleşme (İ.Y.F.) tuzağına düşülmeden istikrarlı biçimde ilerlenmesi..”

    Tüm ekonomik aktörlerin ortaklaşa benimsedikleri bir platformda, doğru hedeflere; “ birlikte ulaşma” yolunda önemli kazanımlar sağlanabilecek; sürdürülebilir çözüm arayışlarına devam edilebilecektir. Fikir vermek bakımından, bu kapsamda, makro ve mikro planda birer örnek/alternatif açılım paylaşmak isteriz:

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Tam dokuz yıldır devam eden AB Gümrük Birliği müzakerelerinde ilerleme sağlanmalı; sonuç alıcı adımlar atılmalıdır. Mevcut haliyle bu düzenleme; “önümüzü kapatan; opsiyonlarımızı tıkayan” ve dış ticaret kulvarında bir türlü sökülüp, atılamayan bir deli gömleği’ ne benzetilebilir!

    Diğer ülkelerle yapılan Serbest Ticaret Anlaşmaları bakımından yapılacak çok iş; alınacak çok mesafe bulunmaktadır. Mesela, Güney Kore ile olan anlaşma yeniden gözden geçirilmeli; anahtar pazar olabilecek Tayland ile gecikmiş süreç ivedilikle tamamlanmalıdır!

    Dış ticaret kulvarındaki gelişmeleri de ekonomik manşet ve göstergeler üzerinden okuduğumuzda, ekonomik anlayış ve uygulamalar bakımından Reaktif (tepkici ve edilgen) kalma tuzağına düşmekten kurtulmak ve Pro-Aktif (inisiyatif sahibi ve etkin) platforma yükselme yollarını açık tutmak mümkün olacaktır.